Basra daha fazla harap olmadan

"İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevliyken, 'FETÖ' soruşturması kapsamında açığa alınınca bunalıma girdiği öne sürülen biyokimya asistanı 30 yaşındaki Dr. Orhan Çetin, hastanenin 10'uncu katından atlayıp yaşamına son verdi..."

Haber böyle düştü ajanslara... Sonra o doktorun Türk Sağlık Sen üyesi olduğunu öğrendik... FETÖ'yle ilişkilendirenler ve suç ispat edilmeden cezalandırılmaya kalkışılanlar arasında bu kaçıncı intihar, sayısını unuttuk...

***

Aydın'ın Germencik ilçesinden bir haber vardı... Haberin spotu şöyleydi: "Germencik Adliyesi'nde iki zabıt katibi arasında yaşanan evlilik teklifi tartışması, reddedilen erkeğin, evlenmek istediği kadını 'FETÖ'cü' diye ihbar etmesiyle son buldu..."

Herif zabıt katibi... Aynı yerde çalışan zabıt kâtibi kadına evlenme teklif ediyor... Kadın teklifi kabul etmeyince E.K. kadını cezalandırma amacıyla 'FETÖ'cü' diye ihbar ediyor... Sonra olayın iç yüzü ortaya çıkıyor ve savcılık soruşturma başlatıyor...

Daha trajikomik bir haber Manisa'dan geliyor... O haberin de spotunu aktaralım: "İzmir Karabağlar'a bağlı bir köyde gönüllü öğretmenlik yapan 6 kadına kaldıkları konteyner evde cinsel saldırıda bulundukları iddia edilen 3 saldırgan suçlamaları reddetti. Öğretmenleri FETÖ'cü sandıkları için saldırdıklarını söyleyen zanlılar, savunmalarında 'Öğretmenleri FETÖ'cü sandık. Köyden gitsinler diye sadece konteynere taş attık. Başka bir niyetimiz yoktu' dediler..."

Şimdi bu sanıklar İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyorlar ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da dâvâya müdahil oldu...

Sakarya'da sahtecilik suçundan kaydı olan Levent A. isimli şahıs, sahte MİT kimliği düzenliyor ve ailesinin husumetli olduğu bazı kişileri 'FETÖ'cü' diye ihbar ediyor... Allah'tan polis yakaladı ve savcılık inceleme başlattı...

Mersin'de Cemilli köyü muhtarı köydeki 18 kişi hakkında 'PKK'lı, DHPK-C'li ve FETÖ'cü' oldukları ve Cumhurbaşkanı'na hakaret ettikleri iddiasıyla ihbarda bulundu... Köylüler duyunca ihbarı geri çekmek istese de artık işlem başlamıştı...

"Hadi benden intikam almak istiyor, başkalarını niye karıştırıyor" anlamadım diyen eski muhtara göre durum çok net: "Son seçimlerde 92 oy ben aldım, 102 oy kendisi aldı. Seçimde kendisine rakip olanlardan ya da oy vermeyenlerden böyle intikam alıyor..."

***

Herhalde binlerce örnek var bu konuda ve kaç hayatın yandığının henüz envanterine sahip değiliz... FETÖ'cülükle uzaktan yakından ilgisi olmayanları ihbar edip bu soruşturmaları sulandırmak isteyen ve yangını büyütmek isteyen gerçek FETÖ'cüler, miras kavgasında kardeşlerine kızanlar, eşinden ayrılmak için bahane arayanlar, diğerinin hayat tarzına gıcık kapanlar, bir başkasının ayağının kaydırarak onun yerine gelmek isteyenler, paranoyaklar, tedbir alıyorum diye masumlara haksızlık etmekten korkmayanlar, başkasının malına göz koyanlar, siyaseten husumet içinde olanlar vs...

Bu sürdürülebilir bir hâl midir Allah aşkına? Temennimizi ve teklifimizi tekrar edelim: Devlete karşı hiyerarşik bir yapılanma içine giren, buralarda bilerek görev alan, bu amaçla suç işlemiş olan, kaynak aktaran, devletine ve onun sadık görevlilerine komplo kuran, emperyalistlerle iş birliği yapan, son olarak da darbe teşebbüsünün içinde yer alan kim varsa cezalandırılsın... Bunlara ceza kanunlarımız ne emrediyorsa tereddütsüz yapılsın...

Diğer yandan sonu facialarla biten trajikomikliklere de son verilsin... İnsan hayatına ve sosyal dokumuza telafisi zor zararlar verilmesinin önüne geçilsin... Yaşadığımız travmayı rehabilite edici bir devlet aklı için bıktırırcasına söylemeye devam edelim: Devlet, darbecilerle ve terör örgütleriyle haklı mücadelesini yaparken suçluyla suçsuzu ayırabilme kudretini de kaybetmemeli... Onu kaybederse ellerini ovuşturarak gülecek olanlar darbeciler ve destekçi dış dinamiklerdir...

'At izi-it izi' meselesi adaletle ayakta durması gereken devlet için çok önemli...

Yazarın Diğer Yazıları