Başta bırakılmalıydı

Dengesiz Trump Evangelist Papaz Brunson'ın serbest bırakılmasıyla alâkalı, "Herhangi bir anlaşma yapmadık." demiş.

İyi, bir de anlaşma yapsaydın! Türkiye'nin düştüğü/düşürüldüğü durumu düşünün!

Gerçi Reis, öfkesinin zirveye tırmandığı bir zamanda, ağzından kaçırmıştı: "Ver papazı al papazı!" "Fethullah'ı ver!" diyordu ama Hakan Atilla'ya da razıydı.

Hukuk falan... Geçin bunları. Brunson meselesinde hukukun hemen hiç hükmü olmadığını herkes biliyor.

Adamın Türkiye'ye gelişi, oraya buraya girip çıkışları başlı başına bir sıkıntı. Güya Hristiyan mezhebini yayma faaliyeti gösteriyor. Bu tiplerin çoğu casustur. Casus, "Ben bir casusum, sizden bilgi sızdıracağım." demez elbette.

Tarihi inceleyin görürsünüz; misyonerler hususiyetle Türk düşmanıdırlar.

Brunson'ın "örgüt"ü Fethullahçıların kalkışmasıyla birden hatırlanıverdi ve tutuklandı.

ABD homurdanıp durmasaydı, adımın ev hapsine de çıkarılacağı yoktu. Herkes biliyordu ki, bırakılacak.  

Sonunda "adalet", nasıl olduysa tecellî etti(!) ve Papaz bırakıldı.

"Bırıkıldı"da ısrarlıyım. Cezası verildi, yattığı cezaya sayıldı ve serbest kaldı, diyemeyeceğiz.

Papaz Brunson örneği, hukuk fakültelerinde okutulmalıdır!

Şu yönden okutulmalı: "Gizli şahitler" furyasında göz gözü görmüyor. "Adalet", gizli şahitlerin iki dudağı arasında. Ne kitaplarda yazan kanunlar, ne hâkimlerin vicdanı "adalet" için ölçü. Ergenekon, Balyoz ve diğer davalarda, "gizli şahitler"in nasıl "adalet" dağıttıklarını gördük.

Brunson davasında "adalet"i tecellî ettirenler gizli şahitler. Haberi okursak içine düştüğümüz "hukuk çukuru"nu öğrenmiş oluruz. İsimleri gizliyorum. A kişi veya B kişi... Hiç önemli değil.

"Duruşmanın kilit isimlerinden biri olan A iddianamedeki 15 Temmuz darbe girişimine katılan bazı FETÖ'cülerin Brunson'ın dua evinde saklandıklarını duyduğunu ve bunu B adlı kişiden duyduğunu söylemişti.

Mahkeme B'yi çağırdı ve A ile yüzleştirdi. B mahkemede 'Bu evde ben sadece Korelileri gördüm' dedi. Mahkeme başkanı bu sefer A'ya 'Hani FETÖ'cüler burada kalmıştı' demiştin, deyince de A ilginç bir cevap verdi ve 'Sayın Başkan ben böyle bir şey söylemedim.' dedi.

Diğer olayda A önceden Brunson'ın yardımcısı olan Agit adlı PKK'lının PKK'nın bombacısı olduğunu ve 8 yıl eylemlere katıldığını ve bunu da bir diğer ev arkadaşı olan C'den duyduğunu söylemişti. C de mahkemeye getirildi. C'ye A'nın bu iddiası soruldu.

C de 'Ben böyle bir şey bilmiyorum, aslında ondan duymuştum bu iddiayı' dedi. C'nin konuşması üzerine A 'Çok şaşırdım' dedi. Ardından da C verdiği ifadesinde 'Ben bombacı mombacı görmedim. Ben bomba yapıldığını da görmedim. Ben terörist de görmedim. Benim için Tüm Suriyeliler teröristtir. Ben milliyetçi biriyim." dedi.

İfadelerin değişmesinden sonra adalet yerini buluyor(!) (İfadeleri kendileri mi değiştirdi, değiştirmeleri telkin mi edildi?!)

"Gizli şahitler"in ne kadar araştırıldığı ve doğru konuştuklarından nasıl emin olundu?

Binlerce insan tutuklu, peyderpey ceza alıyor. Birçoğu "gizli şahit" kurbanı...

"Gizli şahitlik" meselesi gözden geçirilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları