Kış hastalıklarından korunmanın yolları

Kış hastalıklarından korunmanın yolları
Kışın meydana gelen hastalıklar herkesin kaçınmaya çalıştığı ancak nasıl kaçınabileceğini bilmediği rahatsızlıklar arasında.

Her ne kadar kış hastalıklarını tamamen engellemek veya kışın hasta olmamak mümkün olmasa da beslenmenize ve yediklerinize dikkat ederek hem hasta olma sıklığınızı azaltabilir hem de hastalıkları çok daha kolay atlatabilirsiniz.

Genç ve sağlıklı bir vücuda sahip olmanın hastalıklardan korunmakta ne kadar aktif görev aldığını öncelikle unutmamak gerekli. Bunu gerçekleştirmek için tek bir besin çeşidine ağırlık vermekten ziyade dengeli ve yeterli bir beslenme rejimine uymak gerekiyor. Meyve ve sebzelerin içerisinde yer alan vitaminler ve antioksidan maddelerin hastalıklara karşı etkili oldukları ve vücudun bağışıklık sistemine güç verdikleri biliniyor. Ancak bu sebze ve meyvelerin içerisinde bulunan besin değerlerinin kaybolmaması için yapmamız gerekenler arasında büyükçe doğramak, düdüklü tencerede pişirmek, taze olmasına dikkat etmek ve haşlamanın ardından kalan suyu dökmeyerek kullanmak gerekiyor. Sebze ve meyvelerin bekletilmeden tüketilmesi içerisindeki vitaminlerin bozulmadan kalabilmesi için en önemli konulardan bir tanesi.
Eğer meyve ve sebze tüketiminden hoşlanmıyorsanız sevebileceğiniz meyveleri taze olarak sıkmak ve bunlara bir miktar sebze suyu da karıştırmak yemek kadar olmasa da sizin için faydalı olabilecek yöntemler arasında.
Kış aylarında vücudun en çok eksikliğini çektiği vitaminler arasında D vitamini yer alıyor ve ne yazık ki bedenimizin en büyük D vitamini yine kendisi. D vitamini üretmek için direkt olarak güneş ışığına maruz kalmak gerektiğinden dolayı kışın özellikle çok bulutlu bölgelerde yer alanların güneşli günlere denk geldiklerinde bu fırsatı kaçırmadan kısa gezintilere çıkmaları faydalı olacaktır. Yüksek yağ oranına sahip yiyecekler ile beslenerek kışın çok daha sağlıklı olunacağına dair olan söylentiye kulak vermeyerek vücudumunuzun dengesini bozmamamız ve ihtiyacı üzerinde bir yağ alımı yapmamamız gerekiyor. Özellikle katı yağlardan uzak durmak ve sıvı doymamış yağları tercih etmek vücut dengesini korumak için gerekli. Yaz aylarında yüksek terleme ve sıcaklardan dolayı fazla olan su tüketimine kış aylarında da devam edilmeli. Metabolizmik dengenin korunması ve vücut ısısının sabit tutulması, zararlı maddelerin vücuttan atılması gibi önemli konularda su alımının değerini unutmamak gerekiyor. Günde 2 litre ve üzerindeki su tüketimi bedeninizin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olacaktır. Balık, kırmızı et, beyaz et gibi et çeşitlerinin bir tanesine yüklenmek yerine bunları haftada bir kaç defa olmak üzere farklı öğünlerde tüketerek her birinin içerisinde yer alan faydalı mineralleri kaçırmadan beslenebilirsiniz.