Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş, kırk yıllık AKP'li gibi konuşuyor. MHP'de üst düzey siyasetçilerinden olduğu dönemde de demek ki AKP'li gibi düşünüyordu.

       Cumhurbaşkanının partili olmasında bir sakınca görmediğini açıkladı. "Daha önceki cumhurbaşkanlarının partisi yok muydu" diye sordu, cevabı da "Vardı" diyerek verdi...

       Anayasaya, partili cumhurbaşkanı hükmünü, bu mantıkla mı koydular, yani geçmişteki cumhurbaşkanlarının da partisi vardı tezine dayanarak mı...

       Evet Atatürk'ün partisi vardı, İnönü'nün de, Bayar'ın da...

       Ama sıfatları, tarafsız yani partisiz cumhurbaşkanıydı; bu sıfatın gereğini de yerine getiriyor, particilik yapmıyorlardı.

       Tuğrul Bey, partilerden gelmiş cumhurbaşkanlarının -Özal hariç- içinden çıktıkları partinin politikalarına koşut ve çıkarlarına uygun davrandıklarını ispatlayabilir mi...

       Erdoğan ya da sonra gelecek partili cumhurbaşkanının yansız davranması nereye kadar söz konusu olabilir hiç düşündü mü...

       * * *

       Oldukça komik bir iddia:

       -Partiler yoktu da her seçimde ailelerini alıp, sandığa boş oy mu atıyorlardı.

       Tuğrul Bey bu iddiasıyla komik duruma düştüğünü göremiyor; bir partiye oy vermek başka, o partinin genel başkanı sıfatını taşıyan bir cumhurbaşkanı olmak başka... Muhterem farkı fark edememiş anlaşılan...

       * * *

       Partide dikkati çekmek ve alkış almak için gerçek dışı söylemlerle öne çıkmak, üzerinde Tuğrul Bey'in imzası bulunan ve yeniden günümüze taşınan bayatlamış bir siyasal taktiktir...

       Herkes Tuğrul Bey'in, kişinin cumhurbaşkanı seçildiğinde partili sıfatını ve konumunu makamının dışında bırakabilir mi; bırakırsa nereye kadar sorusunu cevaplamasını bekliyor!

      * * *

      İnsanın doğasında beğenmek ve beğendiğine meyletmek, alkışlamak, onu korumak, birçok değerin üzerinde tutmak vardır. Partili cumhurbaşkanı da bu nedenle objektif olamaz; taşıdığı partili sıfatının da hakkını vermek ister...

      Ne olur o zaman!?    

      Tuğrul Bey herhalde bunları dikkate almıyor ve partili cumhurbaşkanı olgusunu yerinde buluyor. Etfal siyasetçiler arasından çıkıp geldi ama tıfıllıktan da kurtulamadı...

Su testisi su yolunda...

------------------------------------------------

      Sadece Sakarya'da FETÖ mensubu 45 emniyetçi tespit edilmiş, 16'sı yakalanmış. Diğerleri firari...

      Öteki illerde yakalanan yığınla polis var; tamamını kim, nasıl zehirleyip iblisin müridi haline getirdiyse Allah'ından bulsun.

      * * *

      Çeteye katılmış olanlar ne umuyordu acaba...

      İblis, hükümeti devirip devleti ele geçirseydi güneş farklı yerden mi doğacaktı; ülkeye refah mı gelecekti, herkesin geleceği, can ve mal güvenliği mi sağlanacaktı, terör mü sonlanacaktı, ülkenin dış itibarı mı artacaktı...

      Sanayileşme hızlanacak mıydı, ihracat büyüyecek miydi, ithalat azalacak mıydı, cari harcamalar kısıtlanacak mıydı, tarım kendine gelecek miydi...

      İblisin ağzı kimse, konuşsun da dinleyelim...

      * * *

      Sakarya mozaik bir kent; her yöreden halk var...

      Mozaik olduğu için kentte değişik ideolojilerin temsilcileri de  bulunuyor.

      Ama insanlar kardeşçe geçiniyor...

      Bu birlikteliği bozmak ve halkın üzerinde egemenlik sağlamak isteyenler elbet de çıkıyor...

      İşte FETÖ'cüler...

      Alenen yapamıyorlar ama yeri geldi mi sinsice hükümet ve devlet düşmanlığını tezgâhlıyorlar. Gözaltına alınan polisler tezgâhçılardan birkaçı, diğerleri de aranıyor...

      45 emniyetçinin FETÖ elemanı olmasına şaşmıyorum...

      Birine bile acımıyorum da; su testisi su yolunda!...

      * * *

      Emniyet ordusundaki büyük kesimin aklı başında olması ve devleti sahiplenip halka hizmeti ön planda tutması insanı sevindiriyor...

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------

      Bazı insanlar prensipleri için parti, bazıları da parti için prensiplerini değiştirir.  (Winston CHURCİLL)