Bayrağı Zarrab’a fon yaptılar... Bu çok ağırıma gitti

Bayrağı Zarrab’a fon yaptılar... Bu çok ağırıma gitti
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Zarrab’ı aklama yarışına giren medyaya yüklendi: Arkasında fon olarak Türk bayrağı kullanılıyor. En ağırıma giden bu. Hesabını soracağız

Bayrağı Zarrab’a fon yaptılar... Bu çok ağırıma gitti

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Çıkarıyorsunuz Reza Zarrab’ı, arkasında fon olarak Türk bayrağı kullanılıyor. En ağrıma giden tablo budur. Bir sahtekarın arkasına Türk bayrağı fonu kullanılarak onu meşru göstermek asla mümkün olmamalı. Havuz medyasından bunun hesabını soracağız” dedi. Malum medyanın Zarrab’ı TV ve gazetelerine çıkarmaya başladığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğılu, “Neymiş, Zarrab çok hayırsever bir işadamıymış. Cari açığı kapatan biriymiş. Samimi söylüyorum Reza Zarrab’ın heykelini dikmek lazım. Meclis kavşağında Zafer Çağlayan anıtı dikildi. Onun yanına mutlaka Reza Zarrab’ın heykelinin olması lazım. İkinci heykelin İçişleri Bakanlığı’nın önünde olması lazım. Zarrab’ın önünde yatan bir İçişleri bakanı heykeli olabilir orada. Üçüncü heykeli Başbakanlığın önüne dikeceksiniz. Elinde bir çikolata kutusu Başbakan’a giderken. Bence Bakanların cari açığını kapatmıştır. Rüşvetin yeni adı cari açığı kapatma oldu” diye konuştu.

1 Mayıs çağrısı
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs’ı Kenan Evren ve arkadaşlarının yasakladığını, Taksim Meydanı’nın özel bir önemi olduğunu belirterek, “Bırakın insanlar nerede istiyorlarsa bayramlarını kutlasınlar. Kimsenin burnu kanamaz. Kimsenin kavga etme gibi bir niyeti de yok zaten” çağrısında bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“1 Mayıs’ın bizim için ayrı bir önemi var. 1 Mayıs 1977’de 34 yurttaşımız Taksim’de hayatını kaybetti. Bir otelin üst katlarından yüzbinlerin üzerine kurşunlar atıldı, ezilenler oldu ve 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Taksim’in bu açıdan özel bir önemi var, 1 Mayıs’ın o açıdan özel bir önemi var. Taksim’de kutlamak istiyorlar, izin verilmedi. Kenan Evren ve arkadaşları 1 Mayıs’ı yasakladılar. Taksim Meydanı’nı da yasakladılar ama bu ülkenin insanları direndi, ’Taksim’e gideceğiz, 1 Mayıs’ı orada kutlayacağız’dediler.

AİHM’i hatırlattı
’’O meydanın bizim için özel bir anlamı var’ dediler. Yıllar geçti, 
1 Mayıs yeniden bayram kabul edildi. İnsanlar Taksim’de 1 Mayıs’ı özgürce kutladılar, 2010’da Başbakanlık koltuğunda oturan zat, yüzbinlerin toplandığı 2010 Taksim’inde, 
1 Mayıs’ın da hiçbir olayın olmadığını gördü. Ertesi yıl yasak gelmeye başladı. Olaylar çıktı, insanlar yaralandı ve fatura işçiye çıkmaya başladı. Arkasından yasak üzerine işçiler AİHM’e başvurdular. ’Biz haklıyız’dediler. AİHM oturdu ve kararını verdi. 1 Mayıs’ta Taksim’de kutlama yapabilirsiniz. İlk kez uluslararası mahkeme 1 Mayıs dolayısıyla bir meydanı açıkça işaret etti. 

235 asker adalet bekliyor!
Özel yetkili mahkemelerin uygulamalarını eleştiren ve buralarda görülen davaların adalet dağıtmadığı gerçeğinin ortaya çıktığını, gelinen süreçte bu mahkemelerde yargılanan herkesin hak aradığını belirten Kılıçdaroğlu, “235 askerin Anayasa Mahkemesi’nin önünde dilekçelerini verdiler. 6 aydır bekliyorlar adalet için bekliyorlar. Geç gelen adalet, adalet değildir. Sezsiz Çığlık eylemleri yapıyor yakınları, adalet aramak için. Sokaklara çıktılar, adalet aramak için. O zaman Anayasa Mahkemesi’nin yapması gereken bir şey var, bu kararı hızlandırması gerekiyor” dedi. Yalova seçimlerinin iptal edilmesine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Eğer seçime müdahale ediyorsanız iptal edileceğini önceden bilip ilan ediyorsanız arkadan YSK bunu onaylıyorsa bu seçimin güvenliği tartışılır. Cumhuriyet tarihinin en şaibeli seçimlerinden birisi gerçekleşti. Seçimler yargı denetimde değil, hükümetin denetiminde gerçekleşti. O nedenle her yurttaş haklı olarak kaygı duyuyor. Normal bir demokraside oy kullanan yurttaş benim oyum çalınacak mı çalınmayacak mı diye bir kaygı içine girmez. Sandıklara sahip çıkılacak mı, çıkılmayacak mı diye bir kaygı içine girmez. Oyunuzu kullanmışsınızdır, güvence altında sayımı yapılır ve sonuçları ilan edilir. Ama bizim ülkemizde bu olmuyor. Neden? Başbakanlık koltuğunda oturan zat bir açıklama yapıyor. ’İnşallah, önümüzdeki günlerde Yalova seçimleri de iptal edilecek’. Söyledi mi, söyledi, iptal edildi mi. Hangi güvenlikten söz edeceğiz, sandık güvenliğinden.