Sayın okurlarım iki gün önceki 5 Ocak Salı günü, otuz beş yıl önce uçmağa varan büyük Türkçü Bayrak Şairi Arif Nihat Asya hocamızın anma günü idi.
Doğduğu Çatalca’nın İnceğiz Köyünde, her yıl tertiplenen anma toplantısı, beş yıldan beri daha anlamlı ve çok yönlü olarak Türk Eğitim Sen İstanbul’un 5 numaralı şubesi tarafından tertiplenmektedir.
Hocamızın anısına, yıllar önce İnceğiz Köyünün ilk okuluna Arif Nihat Asya ismi verilmişken son yıllarda da köy meydanına “Bayrak Anıtı” yapılmış ve Çatalca İlçesinde inşa edilen Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesine de ismi verilmiştir.
Bizler, anma günü etkinliklerinde bulunmak amacı ile salı günü köy meydanındaki Bayrak Anıtı’nın önünde toplandık ve Çatalca Kaymakamı Yüksel Ayhan’ın, Belediye Başkanı Cem Kara’nın, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Enver Demir’in ve İnceğiz Köy Muhtarı Şenol Yaman’ın anlamlı ve güzel konuşmalarını dinledikten sonra, Arif Nihat Asya İlkokulu öğrencilerinin ayyıldızlı bayrağımızı sallayarak okudukları Hocamızın Bayrak şiiri marşını da alkışlayarak dinledik.
Öğleden sonra da Çatalca Belediyemizin Kültür Merkezinde güzel hazırlanmış ve halka açık “Arif Nihat Asya’nın Kültür Faaliyetleri” konulu, Prof. Dr. Mustafa Erkal, Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Dr. Sakin Öner ve Atilla Yayım’ın konuşmacı oldukları toplantıyı izledik. Konuşmalar bittikten sonra büyük sanatkar Bünyamin Aksungur kardeşimiz güzel kıyafeti ile sahneye çıktı ve hepimizi memnun eden Türk Dünyası’nın en güzel lehçelerinden şarkılar okudu, Belediye Kültür Merkezi’ndeki toplantı, öğrenciler arasında A. Nihat Asya Hocamızın şiirlerini en güzel okuyanları da dinledikten sonra sona erdi. Sahneyi süsleyen ve Çatalca Kaymakamlığınca hazırlanmış büyük bir bez afiş her bakımdan çok güzel ve manalı idi; “Çatalcamızın rahmetli evladı, seni minnetle anıyoruz”  başlıklı yazının altında bir yanda Türk Bayrağımız bir yanda da hocamızın resmi vardı. Afişte, Hocamızın meşhur Bayrak Şiirinden de örnek bir bölüm alınmıştı; “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü/Işık ışık, dalga dalga Bayrağım. Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.” diyordu.
Hoca’nın anısını yaşatmak için Çatalca’da ve doğduğu İnceğiz köyündeki okullara ismi verildiği gibi, posta idaresi tarafından da posta pullarına resmi konmuştu. Eğitimci kardeşimiz Dr. Sakin Öner 1979 yılında Toker yayınları ile ilk kitabını hazırladı. Saadettin Yıldız hocamız da 1997 yılında A. Nihat Asya Şiir Dünyası’nı Milli Eğitim Bakanlığı yayınlarında bastırdı.
Sayın okurlarım, Arif Nihat Asya Hocamızla altmış yıl önce aramızda geçen güzel bir olayı sizlerle paylaşarak yazıma son vereyim; 1950’li yıllarda, Türkiye’mizin en yaygın milliyetçi kuruluşu olan Türk Milliyetçiler Derneği’nin bülten görevini yürüten aylık “Mefkure” dergimizin dizgisini kendi ellerimizle yapar ve baş makalesini de sıra ile büyüklerimizden isterdik. Hoca’mızdan da istemiştik. Ankara’nın Maltepe semtindeki evinden baş makaleyi almak için gittiğimde, tatlı sohbetimizden sonra, elime tutuşturduğu iki satırlık rubaisini okumadan cebime koyup geri dönmüş ve ihtiyacımıza cevap verecek makalenin temini için çalışmaya girişmiştim. Daha sonra Hoca’nın verdiği rubaiyi okuduğumda, “az fakat öz”ün kıymetini tekrar öğrendim. “Kleopatra’yı sokan yılan Çöl’den değil, Nil’den değil, Roma’dan gelmiştir” diyordu. Güzelliği yok edenin Türk’den ve İslam’dan değil ancak Hıristiyan Avrupa’dan gelebileceği, bundan güzel ifade edilebilir mi? Her milliyetçi gibi Onun da hayatı çileli olmuştu. 1945’li 1950’li yıllarda kendisini cezalandırmak amacıyla Adana’ya gelen M. Eğitim Bakanı solcu H. Ali Yücel, evinden bisikleti ile okula henüz gelen Hoca’ya öğretmen odasında çamurlu pantolonunu göstererek tenkit ettiğinde “sizin ağzınızın benim paçalarımda işi ne” diyerek kendine özgü tavrı ile cevap vermiştir.
Tanrı Türk’ü Korusun.