Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Bayrak ve vatan sevdası

İnsanoğlu birçok şeye sevdalanabilir. Bir kara göze, bir tatlı söze, Leyla Mecnun’una, Ferhat Şirin’ine sevdalanır. Kimi dağları deler, kimi çölde mecnun gezer. Ayrı düşer kimi yavuklusundan, kimi sever umutsuzca. Gel gör ki; öyle bir sevda var ki, bambaşkadır bunlardan. Vatan derler adına. Can kurbandır yoluna, ne ayrı düşeyim, ne uzak kalayım suyuna, havasına, toprağına... Hele nazlı bayrağına kurban olayım. Dağlar mezar, bayrak kefen her şehidin üstünü örten nazlı gelin süsüdür o. Adım adım ülkem gölgesinde şenlenir. Özgürlük ve hürriyet onunla şekillenir. Bu konuda bilgisi olmayan ya da edinememiş okumuş bilgisizlere anlatmak vazifedir bilerek diyorum ki; Bayrağımız bir bez parçası değildir. O bir milletin, bağımsızlık ve özgürlüğünün simgesidir. O uygarlık yolunda yürüyenlerin rehberi, inancı ve güvencesidir. O devletimizin ve Cumhuriyet’imizin batmayan ay yıldızlı güneşidir.

Son zamanlarda ise ülkemiz hızla kurtuluş savaşı yıllarında olduğu gibi dışarıdan ve içeriden birçok sayısız hain, vatanını sevmeyen, sevenlere kin besleyen çoluk çocuğun ve gençlerin beynini yıkamaya çalışan, kalplerinden vatan ve bayrak sevgisini silmeye çalışan fütursuz, aklı sıra entel ve cumhuriyetçi geçinen, cumhuriyete hiçbir şekilde yakışmayan bu düşüncedeki insanlara sormak gerekir; “Acaba bu bayrak ve vatan için canını verenler olmasaydı, şimdi kim bilir nerede, hangi isimde kimin kölesi, kapı kulu, aşağılanan uşağı olacaklardı?”

Maalesef kendileri dururken, kendilerinden daha küçük ama yüreği büyük evlatlarının, gençlerin sahip çıktığı o bayrak olmasa bugünkü konuşma özgürlüklerinin dahi olmayacağından habersizler. O bayrağın onuru, namusu, şerefi altında onun gölgesinin verdiği huzur içinde yaşadıklarının idrakinde dahi değiller. Ecdadımın mirası, şehidimin örtüsü şanlı bayrağımız kendini bilmeyen insanların şuursuz hücumlarına maruz kalmaya başladı.

Artık gün bu gibi insanlara karşı birlik beraberlik, vatan ve bayrak sevgimizi haykırmak, dış güçlerin bayrak düşmanı piyonlarına karşı alnımız açık, başımız daha da dik durmamız gereken bir dönemdir. Kimilerinin indirmek istedikleri bir bayrağın yerine yüzlercesini göndere çekelim, balkonlarımıza asalım. Çıkar hesapları ve doyumsuz ihtiraslar kültürler beşiği ülkemizi bir ateş çemberinin içine sürükleme uğraşındadır. Unutmayalım ki, bu vatan hepimizindir. Edirne’den Ardahan’a kadar dik ve mağrur başlar, gururlu genç kuşaklar, ecdadımızla bütünleşen topraklar, bayrak bayrak Anadolu bizimdir. Ekmeğini yiyip suyunu içtiğimiz vatanı koruyalım, kollayalım. Bayrak onurumuzdur. Haklı gururumuzdur. Sahip çıkalım. Ne mutlu Türküm diyene!
Tüm Yeniçağ okuyucularına hayırlı bayramlar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları