BBP'de Erdoğan depremi

BBP'de Erdoğan depremi
Referandumda "hayır" açıklaması yaptığı için feshedilen BBP’nin Beykoz İlçe Başkanı Melih Perçin, 24 Haziran seçimlerine Cumhur İttifakı ile birlikte giren parti yönetimine sert tepki gösterdi.

Fatma Gül/Yeniçağ

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanında uzun yıllar siyaset yapan ve referandum sürecinde “hayır” açıklaması yaptığı için BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin talimatıyla görevden alınan, Beykoz BBP’nin İlçe Başkanı Melih Perçin, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AKP listelerinden seçime giren Mustafa Destici'nin BBP ilkelerine zarar verdiğini söyleyen Perçin, "Partimizin adı bile oy pusulasında yer almıyor” ifadelerini kullandı.

thumbnail_fb_img_1521879349086.jpg

BBP yönetiminin büyük bir başarısızlık sergilediğine dikkat çeken Perçin, mevcut yönetimin Muhsin Yazıcıoğlu'nun kemiklerini daha fazla sızlatmadan istifa etmeleri gerektiğini dile getirdi.

BBP Beykoz İlçesi eski başkanı Melih Perçin’in 24 Haziran seçimleri ve partideki gelişmelere yönelik açıklamaları şu şekilde:

“Alperenler olarak hayatımızı adadığımız BBP’de yaşananları üzüntü ile takip etmekteyiz . Mustafa Destici başkanlığındaki BBP yönetimi gerek 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa referandumu gerekse, halen devam eden Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri ile ilgili süreçte izlediği politika ve tutumlar nedeniyle Ankara kulislerinden yayılan, kabul edilmesi bir yana dillendirilmesine dahi tahammül edilemeyecek dedikodulara sebebiyet vermekle Şehit liderimizin ortaya koyduğu ilke ve değerleri çiğnemiş, ilkeli ve seviyeli siyaseti ile bilinen, dik duruşuyla Türk siyasi tarihine damgasını vuran, her zaman övgüyle bahsedilen, örnek gösterilen BBP’ye ve şanlı tarihimize “gölge” düşürmeye ve hareketi töhmet altında bırakmaya çalışanlara malzeme üretmiş, dava arkadaşlarımızı ve hareketin çilekeş, vefakar takipçilerini de sukûtu hayale uğratmışlardır.”

fb_img_1522587190878.jpg

“AKP’NİN LÜTFUNA RAZI OLUNDU”

“Ne kadar üstü örtülürse örtülsün tarih yaşanan süreçleri gün yüzüne çıkaracak, gerçekler er veya geç ortaya çıkacaktır. Pazarlıkların neticesinde AKP’nin lütfuna razı olunmuş, Parti içinde bu süreç sorgulanmasına karşılık sonuç sineye çekilmiştir. Şehit liderimizin “borç alan, emir de alır” veciz ifadesi dikkate alındığında borç verenin karşılığını mutlaka aldığı siyasal arenada “lütufta bulunanların” neler talep ettiği ve nelerin verilebileceğini ferasetinize bırakıyorum.”

“KURULMAK İSTENEN SİSTEM 1980’Lİ YILLARDA DİLE GETİRİLEN SİSTEMİN OPERASYONUDUR”

“Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadeti ile başlayan sistematik olarak BBP’yi yıpratma, zayıflatma ve yok etme politikası bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Kurulmak istenen cumhurbaşkanlığı sistemi 1980’li yıllarda dile getirilen iki partili sistemin hayata geçirilmesi operasyonudur. İlk aşamada oluşabilecek tepkileri bertaraf etme adına seçimde ittifak yapılmasına yönelik düzenlemeler geçici bir manevradan başka bir şey değildir. Parlamenter sistemde Yasamanın merkez olduğu bir siyasal sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemi ile yürütmenin merkez olduğu bir siyasal sisteme geçilmektedir. Bütün Anayasal düzenlemeler vatandaşları iktidara karşı korumayı ve hukukun üstünlüğünü sağlamayı amaçlamışken getirilmek istenen cumhurbaşkanlığı sistemi olarak adlandırılan (esasen “başkancı sistem”) sistem ile ülkenin kaderi tek kişiden oluşan yürütmenin insafına, tekeline bırakılmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı arasında denge kurulmak bir yana denge yürütme lehine bozulmuştur.”

“Cumhurbaşkanlığı sitemi ile iki partili bir sistem oluşturulacaktır. İlginç ve hayret verici olan BBP dahil bazı siyasal partilerin kraldan çok kralcılık yaparak dolu dizgin bu sürecin bayraktarlığını yapmaları, kendi varlıklarından başka siyasal partilerin varlıkları uğruna vazgeçmeleridir. “

basliksiz-1-192.jpg

“25 HAZİRAN PİŞMAN OLMAK İÇİN ÇOK GEÇTİR”

“Yüce Türk Milletine ve Dava Arkadaşlarıma sesleniyorum:

- Hak ve Hakikat yolundan vazgeçmeyiniz, iradenizi kimsenin tekeline vermeyiniz, yolun sonunda Allah huzurunda fert olarak yaptıklarımızdan sorumlu olacağımızı unutmayınız, algılarla değil olgularla yönetilen bir Türkiye için hak ve hukukunuza sahip çıkınız, çokluk içinde birliği yaşayınız ve yaşatınız.

-Türkiye iyi yönetilememektedir. Vatandaşlar algı yönetimine tabi tutulmakta, olgular gözden kaçırılmaktadır. Gerek iç gerekse dış politikada belirsizlik artmakta, günü birlik politikalarla ülkemize zaman kaybettirilmektedir. Vatandaşların düşüncelerini açıklama hürriyeti fiilen ortadan kaldırılmıştır

-25 Haziran pişman olmak için çok geçtir. Şehit liderimizin hatırlattığı gibi Müslüman keşke demez. Yarın keşke dememek için bugün doğru karar veriniz ve sonu belirsiz süreç olan tek adam rejimine hayır deyiniz.”