Bebekler sigorta kapsamında değil

Haftalık ve günübirlik olarak seyahat acenteleri tarafından organize edilen turların, daha güvenli olması amacı ile yaptırılan “turizm aktiviteleri sigortalarının” aslında 7 yaşın altındaki bebek ve çocukları kapsamadığı ortaya çıktı. Çok ilginçtir ki, güncel sigorta mevzuatına göre, yaptırmış olduğunuz  “paket sigorta poliçelerinin”  açıklamalar kısmında  “turlara katılımcı yaşı asgari 7, azami 65 arasıdır”  diye yazmakta.
Bu nasıl bir mantıkla hazırlanmış içeriktir ki, yalnızca 7-65 yaş arası insanları güvence altına almakta. O zaman tatile giden ailelerin 7 yaşın altındaki çocuklarını yanlarına almamaları gerekmekte. Bu noktayı görmezden gelen çocuklu aileler, bir yerlere giderken 7 yaş altı çocuklarını yanlarına aldıklarında, ciddi bir risk almış oluyorlar.
Turizm aktiviteleri sigorta poliçelerinde 7-65 olarak belirtilen yaş uygulaması, diğer sigortaların içeriğinde de aynı ise, havayolu, karayolu ve denizyolu taşıma şirketlerinin sigorta poliçelerinin ciddi anlamda ayrıntısı ile okunması gerekiyor demektir. Her şeylerini çocuklarının emrine âmade eden “Türk aileleri” sanıyorum, böyle bir uygulamadan haberleri olsa, 7 yaş altı çocuklarını yanlarına alarak tatile çıkmaktan çekinir hale geleceklerdir.
Ana rahmine düştüğü andan itibaren birey olma hakkını elde eden bebeklerin, 7 yaşına kadar hiçbir sigorta kapsamında olmaması ciddi bir uygulama hatası olarak karşımıza çıkmakta, yapılması gereken, devlet edenlerin âcilen “sigorta mevzuatında” değişikliğe gitmeleri gerekmektedir.
Tüm kamu ve özel bankaların kampanyaları incelendiğinde, yaşlarına bakılmaksızın çocukları “hayat sigortası”  kapsamına alıcı reklamları ön plana çıkardıkları görülüyor, ama işin aslının hiç de öyle olmadığı, ailelerin çocuklarına karşı duygusal hislerinin sömürüldüğü anlaşılıyor. Öyle olmamış olsa idi, “turizm aktiviteleri sigorta kapsamına alınanlarla ilgili”  yaş sınırlaması getirilmezdi.
Sigortacılık sisteminde, insan unsurunun ön plana çıkarılması ve yaş sınırlaması uygulamasından kesinlikle vazgeçilmesi gereklidir. Bu durum dolaylı da olsa “turizm faaliyetlerine zarar verici” bir nitelik içeriyor. Umarım Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) konu ile ilgili gerekli girişimlerde bulunur ve yapılan bu büyük uygulama yanlışından kısa sürede dönülür.
Yabancı turistler kendi ülkelerinden seyahate çıkarken  “tatil sigortası” yaptırıp geliyorlar, ama onlara 7-65 yaş arası insanlar yalnızca sigorta kapsamındadır denmiyor. Kendi ülkelerinde böyle bir uygulama olmayan turistlerin başına ülkemizde bir olay geldiğinde, buradaki sorumlu  “yabancı sigorta şirketleri tarafından” Kültür ve Turizm Bakanlığı tutulacaktır. Çünkü yabancı turistleri ülkemize gönderen tur operatörleri, Bakanlığın “turizm bölgesi” ilan ettiği yerlere turist getirerek kendilerini zaten garanti altına almış oluyorlar.
Bundan sonra doğabilecek tüm olumsuzluklardan muhatap olarak alacakları kurum “sigorta şirketleri” değil. Turizm bölgelerinden ve tüm faaliyetlerden sorumlu olan Kültür ve Turizm Bakanlığı olacaktır. Dolayısı ile  “sigortacılık mevzuatı” 7-65 yaş uygulamasının en büyük mağduru Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kendisi olacaktır.  

Kafamdaki soru
“Sahillere yerli turist akını henüz yok, herkes seçimlerin geçmesini mi bekliyor acaba?

Yazarın Diğer Yazıları