Dünyada, devletlerin üst düzey yöneticilerinin aldıkları aylıklar ve yurt dışı gezilerinde dolar bazında edindikleri harcırahlar, ailelerini rahat biçimde geçindirecek; çocuklarının eğitimlerini karşılayabilecek miktardadır. Ama ne acıdır ki; kimi devlet yöneticileri bulundukları makamları kendileri için ‘maddi kalkınma’ aracı olarak kullanabilmektedirler. İnsan türünden olan bu iğrenç yaratıklar; evrensel ahlâkı da, inandıkları dini de, bilerek çiğneyip, doymaz bir iştahla çaldıkça, çalıyorlar. Çalmaktan ’yoruldukları’zamanda da, devletin parasını -kitabına uydurup- keyifleri için çok rahatça harcayabiliyorlar.
Sevgili okuyucum, bana hırsızlardan böylesine söz ettiren; Sayın İsmail Arlı’nın “Beraber Yürüttük Biz Bu Yıllarda” adlı eseridir... 
Bu kitap, gerçekten ilginç bir çalışma. Bilmediğimiz pek çok olayı bizlere bildiriyor.
Bu eser, 2013 yılı Aralık ayında telefon dinlemeleriyle kamuoyuna yansıyan, kimi devlet yöneticilerince yapıldığı iddia edilen yolsuzlukları anlatıyor. Tuhaftır; kitap Osmanlı İmparatorluğu’nun ’vurguncu’en zengin Sadrazamı olarak tarihe geçen, Damat Rüstem Paşa’nın anısına ithaf edilmiş! Yazar, ithaf ifadesinden sonra şöyle bir ironiyle devam ediyor: “(Rüstem Paşa) Türkiye’de bugünlerde yaşananları görseydi, ’torunlarının’kendisinden ne kadar becerikli (!) olduğunu anlar ve kahrından bir kez daha ölürdü!” 
Evet, kitap gerçekten bir ateş topu!
Ben, devletimi yönetenleri lekesiz ve gölgesiz bilmek isterim. Kitabı okurken içim bunalmadı dersem yalan olur... Kitap, ’tape’denilen o telefon dinleme kayıtlarının hepsinin dökümünü, eksiksiz biçimde veriyor. Bu haliyle kitap, tarihe girecek bir ‘arşiv malzemesi’ niteliğinde.
Ülkemizde yaşanan bu durumun, ruh dünyamızdaki çöküntüsü çok kolay onarılacak gibi değil... Bu olaylarda adı geçenler kişiler, bu ağır suçlamalardan kendilerini bir biçimde aklayamadıkları sürece, yapıldığı iddia edilen o ’yolsuzluklar’beyinlerde hep diri kalacak. Doğal olarak insanlar bu konularda daha pek çok kitap yayımlayacaklar. Şunu da belirtmek gerekir ki; hukukun konusu olabilecek bir olay, halk oylamasıyla aklanamaz. Dünyada böyle bir aklanma yöntemi de yoktur!
Yazar, olayları Refah Partisi’nin ‘imar rantıyla tanıştığı’ yıllardan başlatıyor. Sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde yoğunlaşıyor. İstanbul Belediye Başkanlığı dönemindeki ’parasal’olaylar en ince ayrıntısına kadar anlatılıyor. Başbakanlığı zamanında ve özellikle 17 Aralık 2013’te telefon dinlemeleriyle ortaya çıkan olaylar, tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. 
315 sayfalık bu kitap, sadece telefon dinlemeleriyle iddia edilen yolsuzlukları değil; 12 yıllık iktidarın kimlere nasıl ihaleler verdiğini, ‘Havuz Medyası’nın nasıl beslendiğini; iktidarın kimi Bakanlarının ve Bakan oğullarının yaptıkları iddia edilen çirkin ‘işleri’ de dile getiriyor. Söz gelimi 2002-2007 yılları arasında Orman ve Çevre Bakanlığı yapan, yoksul bir ailenin çocuğu olan Osman Pepe’nin nasıl milyoner olduğunun yazıldığı 77 ve 78. sayfaları okurken insan kahroluyor!
Açıkçası bu kitap, 1994’ten 2014’e kadar uzanan bir yolsuzluklar filmi gibi...
Ne acıdır ki, yolsuzluk konuşmalarında “İnşallah, Allah’ın izniyle, Allah’a emanet olun” gibi, Allah’ın adını pis işlerine bulaştırdıklarına da tanık oluyoruz.
Sevgili okuyucum bu kitaba,Togan Yayınları’nın 212 482 11 04 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.
Sözümüzü, kitaptaki bir bölümle bitirelim:
“Numan Kurtulmuş, AKP’ye katılmadan önce Başbakan Erdoğan’ı yolsuzluklar üzerinden eleştirirken, “Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular” demişti.” 
Esen kalın efendim.