Beştepe senaryoları ve oyun içinde oyun!

Ahmet Hakan, soruyor:

-Abdullah Gül çıkarsa çok büyük başarı şansı olur" deniliyor, katılıyor musunuz?

Deniz Baykal, cevap veriyor:

-Eğer çıkarsa bu ciddi bir tablodur. Sayın Gül, cumhurbaşkanı adayı olmayı, bu siyasi bağlantıları dikkate alarak, bu 49'u rencide etmeyecek bir anlayış içinde aday olarak çıkma eğilimi sergilerse ona bakılır. Varsa öyle bir niyeti Sayın Gül'ün değerlendirilmesi gerekir.

***

Bu konuşmalar, ilk anda haber sitelerinde "Deniz Baykal, 'Abdullah Gül, yüzde 49'un adayı olabilir' dedi" diye yansıtıldı. Oysa konuşmadan bu anlam çıkmıyor.

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkması gerçekten AKP içinde ciddi bir tablo oluşturmaz mı?

Baykal, dünkü çocuk değildir. Şu anda Türkiye'nin en tecrübeli siyaset ve devlet adamıdır. Bu itibarla Muharrem İnce'nin "İkinci bir Ekmeleddin vakası yaşamak istemiyoruz" sözlerindeki hassasiyete aynen katılmakla birlikte, Baykal'ın sözlerinin bu anlama gelmeyeceği belli!

Kendisine de sorulabilir ama ben sormaya gerek bile duymadım!

Baykal'ın gündemi, "Kemal Bey Cumhurbaşkanı adayı olmayacaksa, görevi şimdiden aday olarak seçeceğimiz kişiye bıraksın" şeklindedir.

Baykal, herhalde CHP'nin başına Abdullah Gül'ü getirmekten bahsetmiyor! "CHP'nin başına Cumhurbaşkanı adayı olacak kişiyi getirelim" diyen kişi "Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olsun" der mi?

***

Baykal, her kelimeyi tartarak, sözün nereye varacağını öngörerek konuşan bir kişidir. Bu bakımdan, sadece CHP üyelerini veya seçmenini değil, "MHP'nin üyelerinin tümü, Saadet Partisi'nin üyelerinin tümü, Demokrat Parti, Doğru Yol, ANAP kim varsa tümünü, bir seçmen olarak belirleyelim" diyerek en geniş tabanı esas alıyor.

Ahmet Hakan'ın "HDP'yi katmadınız" diye araya girmesi üzerine de "Bir parti olarak genel başkanları içerde şu anda, Ahmet Türk'ü ben pekala Kürt oylarının temsilcisi olarak kabul ettim. Daha geniş tabanın da doğru olacağına inanıyorum. Bir yöntem bulalım, güvenilirliğini bu konunun uzmanları garanti etsin. Toplumu ayağa kaldırma bakımından önemli" diye cevap veriyor...

***

Bakınız, AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Akşam Gazetesi'nden Pınar Işık Ardor'a daha şimdiden ne diyor:

"Türkiye'de yeni bir muhalefet çıkacak. O muhalefeti 2019'a hazırlıyorlar. 15 Temmuz'u kim organize ettiyse, işgal girişimini kim meşrulaştırmak için hâlâ çaba sarf ediyorsa, kim referandumdan sonra tencere tava hep aynı hava hikâyelerini bu ülkeye dayatmak istiyorsa, kim ajanlarını buraya sivil toplum kuruluşu, gazeteci, siyasetçi adı altında gönderiyorsa, kim bu ülkeyi içeriden kırmaya götürmek için adım atıyorsa o güç... O güç 2019'da Sayın Erdoğan'ın karşısına çıkacak. Erdoğan'a şeklen ama ruhen aklen değil şeklen Sayın Erdoğan'a benzediğini zannettikleri ama asla benzemeyen birileri üzerinden bir muhalefet hazırlığı içindeler."

Külünk, "İsim alabilir miyim" sorusu üzerine de "Var ama konuşamam. Bazılarının 100 bin imza toplama işini şimdiden konuştuklarını biliyorum" diyor.

"Siyasetin içinde mi o kişi?" sorusuna da "İçinde. Ama isim şimdilik saklı kalsın" diye cevap veriyor!

***

Kısacası, oyun içinde oyun hazırlanıyor. Daha referandumun meşruiyeti tartışılırken, 2019'da Erdoğan'ın karşısına çıkacak aday karalanmaya çalışılıyor!

Oysa 15 Temmuz'u yapanlara yol verenlerin, FETÖ'cü askerleri terfi ettirenlerin, yargıyı ve emniyeti FETÖ'ye teslim edenlerin, 15 yıldır sınav sorularının çalınmasına göz yumarak, devlet kadrolarına sahtekârların atanmasına zemin hazırlayanların kim olduğunu herkes biliyor değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları