Betona kum kattılar...
Türkiye'nin geldiği nokta ortada.. Sosyal, siyasal, ekonomik tablo ortada..
"Bu hale neden geldik, nasıl geldik?" sorusu hepimizin aklında..
Sebebi çok güzel özetledi bir dostum;
-Betona kum kattılar.. Bu yüzden..
***
Bir an düşündüm.. Mücahiddi bu beyler.. Biliyoruz ki Müteahhit oldular..
Hayata hep kumdan, çimentodan, asfalttan, kısaca inşaattan, inşaatın rantından baktılar..
Ne değer kaldı, ne ölçü..
Değerler dağılıp, ölçü şaşınca, aynen öyle oldu;
-Betona fazla kum kattılar..
***
Hem de öyle dere kumu falan da değil..
'Devletin Malı Deniz' diyen dip duygularıyla, bildiğin tuzlu su kumu kattılar betona..
Hatırlayın deprem günlerini.. Ne diyordu uzmanlar;
-Deniz kumuyla yapılan binalar birer tabuttur..
***
Allah korusun.. Ama ülke evimiz ise, hiçbirimiz güvende değiliz..
Çünkü, betona kum kattılar..
Hem de, "Devletin malı deniz" diyerek, tuzlu suyun kumunu..
"Mücahidken, müteahhit oldular ve betona fazla kum kattılar.."
***
Millet iradesine saygı bu mu?
İngiltere'de konuştu Tayyip Erdoğan..
24 Haziran'daki seçime dair sorulara verdiği cevaplar, sizi bilmem ama bana tam bir 'tekerrür' gibi geldi..
Türkiye 3 yıl önce 7 Haziran seçimine giderken, 22 Mayıs 2015'te Tayyip Erdoğan, Meclis aritmetiği değişirse sorusuna bakın ne cevap veriyordu;
-7 Haziran bir kırılma sürecidir, ne olacağını görmeden bir şey söylemek mümkün değil, ne olacağı çok daha açık ve net ortaya çıkacaktır.. Yani bizim A-B-C planlarımız var.
***
Yani?
Yanisini yaşayarak gördük.. O planlar neydi bilmiyoruz ama ortaya çıkan tablo, bombalar, tırmanan terör ve vatandaşta beliren huzursuzluktu.. İktidarın hükümet kurulamaması için Anayasayı bile çiğnediği sürecin sonunda ve bu ruh haliyle gidilen seçimde, A-B-C planlarından birinin işe yaradığına tanık olduk.. İktidar yeniden çoğunluğu aldı..
***
Aradan 3 yıl geçti. Bu kez İngiltere seyahatinde katıldığı bir televizyon programında, 15 Mayıs 2018'te, Meclis'te karışık bir tablonun ortaya çıkması, yani çoğunluğu kaybetmeleri durumunda ne yapacağıyla ilgili bir soruya nasıl cevap veriyor Erdoğan;
"Bizde bir laf vardır: Dereyi görmeden paçalar sıvanmaz diye. Biz de dereyi görmeden paçaları sıvamıyoruz. Önce seçim sonuçlarını bir görelim. Sizin dediğiniz anlamdaki bir neticeye göre hazırlıklarımız şüphesiz olacaktır. A-B-C planlarımız var."
***
Sizce de aynı sözler değil mi? Sizce de tekerrür değil mi?
"Seçim sonucunda Meclis'teki çoğunluğu kaybedersek, A-B-C planları devreye girer."
Valla Türkiye o planların bedelini, Kasım seçimlerine kadar ödedi.. 15 Temmuz alçaklığıyla ödedi.. Ucube bir sistemi referandumda alavere dalavere ile geçirdiklerinde ödedi.. Ve bizi bugüne, bu tıkanıklığa taşıyan da, o A-B-C planları oldu..
**
Bu işin bir boyutu.. Fakat benim asıl takıldığım nokta şu;
Millet 24 Haziran'da bir karar verip, iktidarı al aşağı ederse ne olacak?
A-B-C planları ile 'Millet iradesine' operasyon mu yapılacak?
Meydanlarda sürekli 'Millet iradesi'nden dem vuran AKP, o milletin iradesini hiçe sayıp, yeniden bir düzenek mi kuracak?
"Sistem kilitlenirse farklı planlarımız var" ne demektir?
Diyelim ki millet denetleme yetkisini, gücünü muhalefete verdi, bunun adını "SİSTEMİ KİLİTLEMEK" mi koyacaksınız?
Bu durumda sormak hakkım;
-Millete ve millî iradeye hiç mi saygınız yok?
Millet öyle diyorsa öyledir.. "Yok arkadaş, bana ne millî iradeden, benim istediğim olmazsa ameliyatı yaparım" demenin Türkçesi nedir?
Haliyle merak ediyor insan, geçin meclis çoğunluğunu, Cumhurbaşkanlığı'nı kaybettiğinizde ne planlarınız var acaba?
Bu millete daha ne bedeller ödetmeyi planlıyorsunuz acaba?
Siyasi partiler seçimle gelir, seçimle gider.. Demokrasinin gereği bu..
A-B-C planlarıyla, toplum ya da siyaset mühendisliğiyle, ayak oyunlarıyla, milletin tercihini reddedip yeni oyunlar kurmaya kalkmak, tarihimizdeki örneklerinden de anlaşılacağı gibi, 'DARBE' aklıdır, 'DARBECİ' aklıdır..
Ve darbe darbedir.. Bunun üniformalısı da, sivili de bir..
***
Şimdi bir daha düşünün, bu bir tekerrür değil mi?
O A-B-C planlarının ülkemize çıkardığı faturayı düşündüğümüzde, millet olarak buna engel olmak zorunda değil miyiz?
O yüzden, hangi partiden olursak olalım, 24 Haziran'da, tüm planları boşa çıkaracak bir tercih yapalım..
Millî iradenin gücü de burada..
***
Tekerrür deyince aklıma geldi. Bakın ne diyordu, büyük değerimiz Mehmet Akif:
"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?"
.....
NOT: Maliye Bakanlığı'ndan Açıklama
16 Mayıs 2018 tarihli yazınızın "İyi ki Ekonomi Bakanımız var" başlıklı bölümündeki; "Türk Lirası'nda bu kadar hızlı değer kaybı beklemiyorduk" sözleri, Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal'a ait değildir.
Maliye Bakanı Basın Danışmanı Recep Demir