Bilgisayar çıktı mertlik bozuldu

Mafya ve illegal teşkilatlar eskisi kadar olmasa da bugün de silah tehdidiyle yahut kaçakçılık, sahtekarlık ve yolsuzluk türü yollarla yüklü paralar kazanılabiliyor. Ülkemizde 2001 krizinde şahit olduğumuz gibi banka, saadet zinciri ve holding iflaslarıyla yurtdışına büyük paralar transfer edenleri çokça gördük. Fakat günümüzde işler farklı bir boyuta ulaştı.
Dünya bankaları ve finans kuruluşları arasındaki ağda serbest dolaşımda bulunan sanal para ve kağıtların değeri trilyon dolarla ifade ediliyor. Sanal diyoruz çünkü bu paralar sadece hesapta görünüyor. Bugünden yarına parayı çekmeye kalksanız hiçbir banka size nakit ödeme yapmaz. Rakamın büyüklüğünü zihninizde canlandırmanız için 2011 yılında OECD ülkeleri arasında 16. büyük ekonomi olan Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın, yani yerli yabancı kaynaklı bütün gelirler toplamının 772,3 milyar dolar olduğunu hatırlatalım. Şimdi işler değişti. Ekran başında, klavyenin tuşlarına vurulan küçük darbelerle ülkeler ekonomik iflasa sürüklenebiliyor. Komplo teorisi üretmiyorum. Bakın Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde konuşan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, ABD’de yaşanan mortgage ve finans krizi hakkında ne diyor:
 “Bu pazarda kredilerin hepsi batsaydı batacak olan para azami 1.8 trilyon dolardı. ABD o gün bu parayı ödeseydi bu kriz patlamayacaktı. Bugün Amerika devletinin muhtelif yollarla sermaye koyarak, para koyarak, borç vererek sistemi enjekte edecek toplam değer 18-19 trilyon dolar olur. Bu 1,8 açığını kapatmak için. Şimdi birileri para kazanıyor artık. Ve şu anda uluslararası bir karar mekanizmasında buna karşı durmak fevkalade zor. Çünkü dünya finans sistemi çöker tehdidi var. Aşırı hırsın yol açtığı aşırı borçlanma arzusu ve bu borçlara izin veren teknoloji... Özet bu aslında.”
Yani ABD’deki açık, bırakın Türkiye’yi kendi ülkesindeki GSYH’ndan bile fazla. Ekonomi uzmanı Nusret Özkurt’un ifadesiyle bu sistem birleşik kaplar usulü çalışıyor. Para birinin cebinden çıkıyorsa muhakkak başka birinin cüzdanını dolduruyor demektir. Finans baronları bu parayı şimdilik henüz talip etmiyor olabilir ancak eninde sonunda tahsil edecekler. Batıda “Wall Strett’i İşgal” eylemleri boşuna yapılmıyor. Ciddi bir kriz ihtimali hiç de düşük değil.


Paralar nerde toplanacak?
Anlaşılan başta ABD olmak üzere 5-10 yıl içinde ekonomik ve siyasi sistem büyük ölçüde değişecek ve toplumsal krizler yaşanacak. Dünya şimdilik Çin ve Hindistan’daki işçilerin alın teri üzerinde hayatını sürdürüyor. Lakin aylık geliri 10 ile 20 dolar arasında değişen Çinli emekçiler artık daha fazla satın alma gücüne kavuşmak istiyor. Onların işgücü değerlendikçe dünya genelindeki bütün ürünlerin de fiyatı yükselecek. Bu yüzden Çin üretim için gereken ucuz enerji kaynakları için ABD ve Avrupa arasında paylaşılmış eski dünyada kendisine hayat alanı açmaya çalışıyor.  Bir de Arap baharıyla devrilen diktatörlerin Batılı bankalardaki hesaplarının dağıtılacak olması sistemi dinamik tutuyor. Diktatörlerin kontrol ettiği paranın bir kısmıyla Arap ülkelerinde orta sınıfların oluşturulması bekleniyor fakat batılı ülke yönetimleri kendi ekonomik sıkıntılarıyla başa çıkamazsa Arap kardeşlerimiz hayallerini başka bahara ertelemek zorunda kalabilir.
İnsanların eskiden giyinme, barınma, yemek ihtiyaçları yani temel ihtiyaçları karşılansa yaşayabiliyordu. Ancak bugün lüks tüketim ürünleri yani cep telefonu ve otomobili olmadan yaşayamıyor. Borcunu ödeyemeyen kişilerin lüks otomobiller yahut dayalı döşeli ofisler içinde intihar etmesi ibretlik bir hadisedir.
Peki, böyle bir dünyada toplam ciroları birkaç milyar dolar edecek eski tip mafya ve çetelere ihtiyaç duyulur mu? Eski gladyo teşkilatları niçin rafa kaldırıldı zannediyorsunuz? Şimdi çok daha büyük hesaplar için oluşturulan yeni bir dünya düzeni kuruluyor. İnsanımız dünün dar kalıplarına sıkışıp kalan ideolojik önyargılardan kurtulmalı ve değişen dünyada nasıl söz sahibi olunacağını iyi düşünmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları