Bilic’e destek yağdı

Bilic’e destek yağdı
Beşiktaş evinde hiç mücadele etmedi. 3 cephede birden rekor sayıda maç yaptı. Yönetimin desteğini hissetmedi. İstanbul’daki maçlarda boş tribünlere oynadı. Sakatlıklardan canı yandı. 2 kalecisi sezonu kapattı. Bunlar dikkate alındı, kamuoyu ve Çarşı Grubu, Bilic’e sahip çıktı

Kartal’da yönetimin başarızlığın faturasını çıkardığı SlavenBilic’e destek yağdı. Taraftarından birçok spor otoritesine kadar herkes zor şartlar altında Beşiktaş üçüncülüğü garantileyen ve 3 hafta öncesine kadar da takımı lider olan Hırvat çalıştırıcının kalmasını savundu. Genel olarak hatanın yönetimde olduğu belirtilen eleştirilerden satır başları şöyle: “Beşiktaş’ta teknik direktör Bilic’le sezon sonunda yollar ayrılacak... Tek suçlu Bilic mi  tartışılır bu ancak! Yönetim en kolay yolu buldu: Hırvat teknik adam suçlu! Herkes günahsız; herkes doğru... Genç çalıştırıcı tek sorumlu! İnsaf! Sanki herkes saf! Fikret Orman ve ekibinin söyledikleri boş laf! Şarkılara konu olmuş:

3 cephede savaş!

“Gurbet o kadar acı ki ne varsa içinde...” Kara Kartal koca bir sezon göçebe... Bir Konya’da bir Ankara’da bir Başakşehir’de... Tüm çabalara rağmen seyirci desteği nafile! Koca Beşiktaş oynadı birkaç bin kişiye... Takım 3 cephede birden savaştı... Haftada 3 maç yaptı... Avrupa’yı mesken tuttu... Dünya devleri ile çarpıştı... Arsenal, Tottenham, Liverpool’u salladı... Bunlar  hesaba katılmadı... Futbolcuların büyük bölümü sezon boyu sakattı... File bekçileri uzun süre oynamadı; kale genç Günay’a kaldı... O belki başarılı... Ama Konya maçında topu içeri attı... Şampiyonluk yolunda tecrübeli kaleci şarttı! Yönetimin önceliği stattı...

Bir de istikrar olsa!

Oysa sportif başarı; her şeyin başıydı... Taraftarla diyalog sağlanamadı, seyirci tribünden kaçtı! O büyük destek duvardaki boş çerçevelerde kaldı... Çarşı hep yönetime karşı... Renkli taraftar grubu bas baş bağırdı: Başkan istiyoruz, inşaat mühendisi değil... Bilic’e destek hep lafta kaldı... Her kötü sonuçtan sonra suçlu oydu... Boş laflar kulakları tırmaladı... İdmanlarda yönetici mumla arandı... Disiplin sağlanamadı... İhale yine Hırvat hocaya kaldı... Futbolcular yönetim tarafından gerekli ölçüde kontrol altına alınamadı... Beşiktaş’ın oyuncusu silahla yaralandı... Futbolcu arkadaşının kafasına tabanca dayadı; Başkan Fikret Orman haykırdı: Ona göre bu oyuncu saf, dürüst, altındı... Saydıklarımız sadece birkaç örnek! Hırvat teknik adama destek olunmadı; hep köstek hep köstek... Bu şartlar altında Bilic açık ara başarılı demek... Bir de istikrarlı olmayı bilsek...

 

*

Adil değil

Bilic başarılı. Beşiktaş, Avrupa dahil, çok başarılı bir ilk yarı geçirdi. Stada, transfere para lazım. Sıkıntı var ve bu gerçeği kabullenmek lazım... Stat bitene kadar katlanmak, sabır göstermek gerekiyor. Her haftayı dışarıda oynayan bir takımı “Niye şampiyon olamadın?” diye “dut” gibi sallamak da hakça bir tavır olmaz. Beşiktaş’ın eksiği Bilic değil şu; Olcay kötü, Gökhan etkisiz ve DembaBa kayıp.

*

Hata Bilic’in mi?

Bir takımın başarısında en önemli merci her zaman kulüp yönetimidir. Beşiktaş yönetimi ise bugüne kadar çok yanlış yaptı. 3 yıl önce maddi kriz nedeniyle eğrisi doğrusuna gelmiş, yeniden yapılanma için doğru bir yola girilmişti. Yola çıkan araba daha bir yıl bitmeden sağa sola çarpmaya başlasa da bir şekilde ilerleniyordu. Suçlu bulundu ve Bilic... Eğer gönderilirse Beşiktaş tamamıyla o yoldan çıkmış olacak.

*

O en masumu

Beşiktaş’ta en günahsız kişi Bilic... Stat inşaatı, aylardır para alamayan futbolcular, her hafta göçebe gibi gezen bir takımı ve sakatlıklar. Bu tabloya rağmen faturayı ödemesi istenen isim; SlavenBilic. Peki hesabı Bilic mi ödemeli? Biz de fanatik.com.tr’de bir anket açtık. “Sizce Bilic gitsin mi, kalsın mı?” diye sorduk. Beşiktaşlılar’ın % 63’ü ’kalsın’dedi...