Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Bilim güzele evet demeli...

Varoluşun en önemli sebebinin İNSAN olduğunu düşünüyorum. İnsanın varoluşunda ise öğrenim, birikim ve gelişmişliğin yadsınmaz bir önem taşıdığını görüyoruz. Gelişimin böylesine mühim olduğunu gerek ilahi dinler, gerek semavi dinler, gerekse Uzakdoğu öğretilerinde de açıkça görmemiz mümkün. 
Güzel; insanda vardır. Yaratılmış her şey özünde güzeldir ve varoluşun tüm gizemine, estetiğine sahiptir. Güzel, sonluyla sonsuzun anlaşıp kaynaşmasından doğan bir birliktir, bütünlüktür. Deha ise, bu iki ilkenin anlaşmasından doğar. İnsan dehasını, tanrının sonsuz düşünce gücünden alır ve varoluşun her alanında kullanmaya çalışır. 
Pozitife yani özde güzel olana hizmet, insandan yola çıkacak olursak halka hizmettir. Bilimlerin hizmeti de yaşayan her şey ile birlikte yine insana hizmeti esas alır. İnsanın her alandaki ilerleyişi ve önünü daha iyi görebilme arzusu ancak müspet bilimlerin öncülüğünde ve devamlılığında mümkün olacaktır. Bunun için de daha önceden paylaştığım gibi güzel düşünceye; güzel insana ve gelişmiş bilinçlere daima ihtiyaç vardır. 
Zira bilimin zaman zaman insanın algılarını dahi aşan gücü, kötünün ve kötü düşüncenin negatifliğinde, hakimiyetinde olursa çirkinleşerek yine insana dönecek, savaşlar, kimyasal silahlar ve atomun gücü insanlığı tehdit edecektir. İşte bu noktada her alandaki evrim ve gelişmişlik daima önem kazanacaktır. 
Plotinos’a göre, “Güzel şekillenmiş olan, çirkin ise şekilsiz olandır” der. Güzel olan her şeyin daima görünen bir tarifi vardır. Çirkin ise özünde ifadesel bütünlüğü hiçbir anlam ve alanda barındıramayandır. Tek amacı ayırımcılıklar ve anlamsızlıklar içinde barınmaktır. 
Varoluş dengesi gereği her şey zıddıyla tekamül (geliştiğine) ettiğine göre, güzel varsa çirkin de olacak, iyi varsa kötü de bütündeki yerini alacaktır. Yine de bütün bunlar olurken, evrimleşmenin amacı, aklı, mantığı ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlıyı yani insanı güzelin ve iyinin hakim olduğu bir bütünde bilimlerin pozitif şemsiyesi altında korumak ve geliştirmektir. 
Bilimler ise bu gelişimin programı içerisindeki yerini güzel ve iyiden yana olarak belirlemelidir. Çünkü sabrın, araştırmanın ve ispatın ürünü olan bilimler güzel düşünce olmadan yol alamazlar. 
Evrimleşmiş insanın evrenselleşmesinde ve global dünyada yerini almasında müspet bilimler çok önemlidir. Niye derseniz; insan neden, niçin ve nasıllarını bilimin önderliğinde sorgular. Bilimin amacı tarihi bozmadan, yok etmeden ya da kendine göre yaratmadan sadece onda saklı olan değişmez gerçekleri, kanun ve nitelikleri bulmaya çalışır. 
Bu buluşlar da ancak insanın dehası ile birleşerek açığa çıkar. Teknik ise bu buluşları hayatımıza uygular.  
Her alandaki gelişimimize katkıda bulunan bilim düşsel gelişimimizi de hayal edilemez boyutlara taşımış, kurgusal zamanlarda yer alan dünyalar, toplumlar, canlılar yaratan ve günümüzden bütünüyle farklı bilim ve teknikler ortaya koyan bir sinema türü harikası; “Bilim kurgu”ya da malzeme olmuştur. Uzay yolculukları, yıldız savaşları, dünya dışı hayatlar, robotik yaratıklar, atom savaşları ve yok oluş gibi sinemaya ve romanlara da konu yapmıştır. 
Düşüncenin böylesine evrimleştiği ve aklın kontrolünün böylesine zorlaştığı günümüz teknolojisinde herhalde insanlığı en korkutan şey de teknolojik gücün çirkine ve kötüye hizmet etmesi halidir. Bu noktadan hareketle mükemmelin arayışı peşinde olan insanlık; yaşanabilir bir dünya yaratmak için yalnızca güzele evet demelidir.

Yazarın Diğer Yazıları