Sürekli gelişerek, değişen insanın her alandaki gelişimi görüntüsünden tutun da sözcüklerine, davranış biçimlerine ve estetiğine kadar her şeyine yansımıştır.
Güzel, insanda vardır. Yaratılmış her şey özünde güzeldir. Varoluşun tüm gizemine, estetiğine sahiptir. Güzel; sonluyla sonsuzun anlaşıp, buluşmasından doğan bir birliktir, bütünlüktür. Deha ise, bu iki ilkenin anlaşmasından doğar. Mevlana’nın dediği gibi pozitife yani özde güzel olana hizmet, insandan yola çıkacak olursak halka hizmettir. Bilimlerin hizmeti de yaşayan her şeyle birlikte yine insana hizmeti esas alır. Bunu niye mi söylüyorum; insanın her alandaki ilerleyişi ve önünü daha iyi görebilme arzusu, ancak pozitif bilimlerin öncülüğünde olacaktır da ondan. Bunun için de daha önce de söylediğimiz gibi, ’güzel düşünce’ye, ’güzel insan’a ve gelişmiş bilinçlere ihtiyaç vardır. Çünkü bilimin zaman zaman insanın algılarını dahi aşan gücü, kötü’nün ve kötü düşüncenin negatifliğinde ve hakimiyetinde olursa çirkinleşerek yine insana dönecek; savaşlar, kimyasal silahlar, ve atomun gücü bizleri tehdit edecektir. İşte bu noktada her alandaki gelişmişlik böylesine önemlidir. Hele ki yüzyılımızda. Daima ve her alanda güzele hizmet hedefimiz olmalıdır.
Plotinos, “Güzel şekillenmiş olan, çirkin ise şekilsiz olandır” der. Güzel olan her şeyin daima görünen bir tarifi vardır. Çirkin ise özünde ifadesel bütünlüğü hiçbir anlam ve alanda barındırmayandır. Tek amacı ayrımcılıklar ve anlamsızlıklar içinde barınmaktadır. Güzel ve doğru olana yapılan
her misilleme de, çirkin olanın
şekilsizliğini daima gözler önüne serecektir.
Ama varoluş dengesi gereği her şey zıttı ile (geliştiğine) göre, güzel varsa çirkin de olacak, iyi varsa kötü de bütündeki yerini alacaktır. Yine de bütün bunlar olurken evrimleşmenin amacı; aklı, mantığı ve düşünce yeteneği olan en gelişmiş canlıyı yani insanı, güzelin ve iyinin hakim olduğu bir bütünde bilimlerin pozitif şemsiyesi altında korumak ve geliştirmektir.
Bilim ise bu gelişim programı içerisindeki yerini güzel ve iyiden yana olarak belirlemeli. Çünkü; sabrın, araştırmanın ve ispatın ürünü olan bilimler, güzel düşünce ve iyi niyet olmadan yol alamazlar.
İşte bu yüzden bilim, evrimleşmiş insanın, gelişmesinde ve küresel dünyada yerini almasında çok önemlidir. Çünkü insan neden, niçin ve nasılları bilimin önderliğinde sorgular.
Düşüncenin böylesine evrimleştiği ve aklın kontrolünün böylesine zorlaştığı bu teknolojik çağda, herhalde insanlığı en korkutan şey de teknolojik gücün çirkine hizmet etmesi halidir. Bu noktadan hareketle mükemmelin arayışı peşinde olan insanlık; yaşanılabilir bir dünya yaratmak için yalnızca güzele evet demelidir.