Bir ada üç krallık: Brexit

İngiliz halkının, 23 Haziran referandumunda, AB'den çıkma kararı, dünyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye'den altı kez küçük olan bir coğrafya parçasında üç krallık (Galler, İskoçya ve İngiltere) ve bunlara ilave olarak komşu adada olan Kuzey İrlanda devletiyle üç krallık ve bir ülkeyle dört devletten oluşan küçük bir ülke. Ancak, olayı daha iyi anlamak için, küçük bir devletin bu kadar büyük bir ses çıkartmasının nedenini bilmemiz gerekir. Aksi takdirde Avrupa Birliği'nin telaşını ve dünyadaki bu ilgiyi anlayamayız. İngilizlerin özeliklerine ve tarihi misyonlarına, birkaç tarihi kesitle kısaca değinelim. İngiliz halkı, Romalılara ve Roma otoritesine en erken başkaldıran Avrupalı halktır. (M.S. 410) Papalık otoritesine ve tahakkümüne karşı koyan ve Katolik kilisesinden ayrılan ilk Hıristiyan halktır. İngiltere kralı, VIII. Henry, eski karısını boşayıp yenisiyle evlenmesine izin vermeyen Papa'yı tanımayarak 1533'te yeni kilise kurmuştur. İngiliz halkı, 1529'da, Martin Luther ve Jean Calvin tarafından kurulan, daha liberal olan Protestanlığa geçmiştir. Katolik papazların evlenmesi yasakken, Protestan papazların evlenmesi serbesttir. Katoliklerde kadın papaz mümkün değilken Protestanlarda mümkündür. Katolik mezhebinde bir merkeziyetçilik ve hiyerarşi varken, Protestanlarda kiliseler bağımsızdır. İnsanlar ile kilise arasındaki ilişki Katoliklere göre daha özgürdür. Protestanlık, Katolikliğe göre, toplamsal ve kişisel hareket alanına daha saygılı ve daha geniştir. Dünyada ilk defa krala karşı, bir takım özgürlük ve kural isteyen, kralın yetkilerini sınırlayan halktır. 1215 yılında, Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı) yayınlayan ve bugün hâlâ ders kitaplarında okutulan insan hakları tarihi belgesidir. Dünyada ilk defa sanayileşmeyi gerçekleştiren ve sanayi devrimi yapan halktır. Bugün insanlığın rahatı ve konforu için birçok keşifte bulunan bir halktır. Kendisinden yaklaşık 20 kat büyük Hindistan'ı egemenliği altına almış, Afrika, Uzak Asya ve Orta Doğu'da çok sayıda sömürge edinmiş ve hiçbir ülkenin egemenliği altında bulunmamış bir ülkedir. Özgürlük ve refah ülkesidir. Diplomasi ve demokrasi tecrübesi ve yeteneği yüksektir. Kısaca tanıtmaya çalıştığımız ve zaten çok iyi bilinen İngiltere'nin, kendisine zarar verecek veya çıkarına olmayacak önemli bir kararı hesap etmeden halkın beğenisine sunması mümkün değildir. İngiliz devleti referandum kararı almadan önce çıkacak her iki sonuç için de tedbirini almış ve sonuçla ilgili hesaplarını yapmıştır. İngiltere'yi sadece 131.000 Km. yüzölçümü ve 55 milyon nüfus olarak görmek doğru değildir. 53 ülkenin üye olduğu İngiliz Milletler (Commonwealth) Topluluğu ve daha da önemlisi, ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, İrlanda, Malta ve daha birçok İngilizce konuşan irili ufaklı devletler, İngiltere ile hareket edecek ve birbirlerini yalnız bırakmayacak kadar yakın ilişkileri mevcuttur.

Niçin ayrıldı?

Burada İngiltere niçin AB'den ayrıldı onu izah etmemiz gerekir. İngiltere, yukarıda zikrettiğimiz ülkelerle birlikte, tarihi rolü, tecrübesi, gücü ve yeteneğiyle dünya nizamının oluşmasında birinci derecede rolü olan bir ülkedir. Bu tarihi geçmişi ve sorumluluğu gereği, Avrupa içine kapanıp kalmak ve herhangi bir üye kadar yetkisi ve gücü olmasını kabul edemedi. Kendisinin küçüldüğünü ve tarihi rolünü oynayamadığını gördü. AB'nin değişimi için çok zorladı ama başaramadı. Kendisine karşı, Almanya-Fransa ikilisi blok oluşturdu ve bunları ikna edemedi. Küçük bir ayrıntı bize büyük bir mana ifade edebilir. Birleşik Krallığın bel kemiğini oluşturan, ülke nüfusunun %85'ine sahip, İngiltere ve Galler de halkın %60'ı AB'den çıkma yönünde oy kullanmıştır. Ayrıca ülkeden ayrılmak isteyen İskoçya, Kuzey İrlanda ve Londra'da yaşayan halkın %60'ı AB'de kalma yönünde oy kullanmıştır. Bir ayrıntı daha ilave edelim; devlet, yabancıları Londra'da toplama politikası uygulamakta ve Londra'da yaşayan halkın yaklaşık %70'i Anglo-Sakson kökenli değildir. İşin özü İngiliz kökenliler AB'den çıkma, diğer devletler (İskoçya ve İrlanda) ve İngiliz kökenli olmayan yurttaşlar da kalma yönünde oy kullanmışlardır. İngiltere'nin, AB ilişkilerinde, ayrılık noktasına gelmesinde bugün yaşanan politik, ekonomik ve idari sorunların bir payı olduğu doğrudur, ama bu ayrılığı sadece AB politikalarına bağlamak Brexit'i iyi anlamamak olacaktır kanısındayız. Brexit'in sonuçlarını cumartesi günü yazacağız.

     

Yazarın Diğer Yazıları