Bir Altemur Kılıç vardı

     YAŞAYAN en yaşlı gazeteciydi Altemur Kılıç, önceki gün tedavi görmekte olduğu hastanede hayata veda etti.

      92 yaşındaydı ve uzun süredir "Buranın havası bana iyi geliyor" diyerek Alanya'ya yerleşmişti...

      Atatürk'ün yakın arkadaşlarından Kılıç Ali'nin oğluydu. Kardeşi millî futbolcu ve çok başarılı bir Teknik Direktör olan Galatasaraylı Gündüz Kılıç'dı...

      * * *

      Altemur Ağabey, birçok resmi görevde bulundu. Merhum

başbakan Bülent Ecevit ile okul arkadaşıydı, kolejde okumuşlardı, ikisi de su gibi İngilizce konuşurdu. "Bülent ile Rahşan'ı ben evlendirdim" der dururdu.

      Washington ve Bonn'da basın ataşeliği görevinde bulunmuştu.

İki kez de Basın Yayın Genel Müdürlüğü görevi yapmıştı. Devletten emekli olmadan önce BM'de Orta Elçi sıfatıyla ülkemizi temsil etmişti. Emekli olduktan sonra da İş Bankası yönetiminde görev yapmıştı...

      Bir süre de TRT ve RTÜK'te yönetim kurulu üyesi olmuştu...

      * * *

      Bazıları hatırlamaz, yayınladığı son derece kaliteli bir haftalık dergi olan "Devir"de çok dikkate değer yazılar yazmıştı...

      Altemur Ağabey ile birinci Irak harekâtı döneminde Tercüman'da birlikte çalıştım. Yayın yönetmenimizdi, merhum Ali Gümüş de koordinatörümüzdü. Bendeniz de yazı işleri müdürü...

       Eve gitmez, geceleri sabaha kadar gelişen savaş haberlerini ara baskılar yaparak okura duyururduk.

       Bir gece yarısı telefonum çalmış, teknik serviste olduğum için açamamıştım. Daha sonra konuştuğumuzda "Uyuma monşer, gözünü de Irak'tan ayırma" demişti.

       Sinirlenmiştim, günlerce uyumadan çalışıyorduk ekip olarak, hem sinirimi bastırayım hem de espri olsun diye karşılık verdim:

       - Ağabey adı üstünde Irak, o kadar uzak ki bakınca yoruluyoruz uyukluyoruz, sen gel de uyuklama...

       Koşup gelmişti, elinde yiyeceklerle, içeceklerle...

       Babayani bir yayın yönetmeniydi; o gece sabaha kadar birlikte çalıştık...

       * * *

       Uzun süre Yeniçağ'da enfes yazılar yazdı... Yakın zamanda hastalıkla boğuştuğu için yazmayı bırakmıştı. Türk Basını için yokluğu büyük kayıptır.

      Altemur Ağabey dalgın ve biraz da unutkan bir insandı. Beni defalarca, rahmetli Ergun Göze ile karıştırdı. Göze değil Ergun Kaftancı olduğumu anlatmakta hep zorlandığımı hatırlarım...

       * * *

       O dönemde ANAP -Anavatan Partisi- iktidardaydı, Başbakan da rahmetli Turgut Özal'dı. Altemur Ağabey ANAP'ı sever, Özal'ı da yere göğe koymazdı. Ankara'ya gidip döndüğünde epey kulis haberi getirirdi. Merhum patronumuz Kemal Ilıcak da ona her sabah toplantısında "Eee, Hükûmet Komiseri bu defa bize ne havadisler getirdin bakalım" diye takılırdı...

       * * *

       Kaç kez teknik servis diye tuvalete, tuvalet diye de odama girmiştir. Dalgındır dedim ya, öyle böyle değil...

       O kış kalorifer arıza yapmıştı, bir türlü de tamir tutmuyordu. Soğukta çalışmak zorunda kalıyorduk. Odasına çağırdığında baktım bir elektrik sobası odayı halvete çevirmiş...

       Bana "Hadi biraz ısın da yazı işlerine öyle in" demişti, ardından da askıdaki lacivert iki cepli kaşmir hırkasını "Hediyem olsun" diyerek binbir ricayla bana vermişti... Bugün hâlâ o hırkayı kullanıyorum...

       Altemur Ağabey'den bana miras kalan sadece bu hırka değildi elbet. Ondan mesleki edebi de miras olarak aldım.

       Kabri nur, mekânı cennet olsun...

Bu da yeni moda

-----------------------------

      YAPTIKLARI her şey gibi bu da yanlış. Şimdi de camilerde

gençlik kolları kuracaklarmış. Bu kollara katılacak gençlere de birer kimlik kartı vereceklermiş.

      Bizde kimlik kartları birçok kapıyı açar...

      O kartlar, Hamil-i kart yakınımdır uygulamasının önemli bir adımı sayılır.

      Camilerden alınmış kartların bazı özel kuruluşların kapılarını açması mümkün değil ama aynı anlayışta olan resmi kurumların kapılarını açma ihtimali yüksek!

      On dört yıldan beri çok moda olan bir usul bu...

      AKP böyle konuları benimsemeyi sever; sevmek ne kelime, bayılır...  

      "Bizden-bizden değil" ayrımı da bundan sonra siyasal irade tarafından ancak bu tür kimlik kartlarıyla daha kolay ve rahat uygulanacak...

      * * *

      Çağdaş olmak, hak ve hukuku öne çıkarmak yerine medrese kafasıyla yenilikler (!) yapmak AKP'ye pek de yakışıyor yani!

KOCAMAN SÖZLER

-----------------------------------------

      ZAYIF, daima adalet ve eşitlik ister; halbuki bunlar, kuvvetlinin umurunda bile değildir. (ARİSTO)

Yazarın Diğer Yazıları