Bir başarı hikâyesi

Geçen hafta sosyal medyada bir fotoğraf en çok paylaşılanlar arasında yer aldı.

Fotoğrafta Kanada'nın yakışıklı ve karizmatik Başbakanı Justin Trudeau ve bir Türk kızı yer alıyordu.

Fotoğraf kadar bu Justin Trudeau'nun yanındaki Türk kızı konuşuldu.

Bu kız Arzu Bozkurt isimli eski bir bankacı.

Bankacılığa gişeden başlayıp her kademede çalışıp şube müdürlüğüne kadar yükselmiş genç bir kız.

Arzu, 22 yaşında bankacı olacağım diye yola çıkmış, çok genç yaşta müdür olmuş. HSBC'de uluslararası projelerde yer almış, Finansbank portföy yönetimi yarışmasında birinci olarak yönetim kurulu üyesi Sinan Şahinbaş'ın elinden ödül almış bir bankacıydı.

Yıllar sonra sistemin geldiği durum, adaletsiz sadece yöneticilerin iki dudağındaki performanstan çok daha fazlası olduğunu düşünerek, 'siz kimsiniz ki benim potansiyelimi kendi sübjektif kriterlerinize göre değerlendiriyorsunuz. Ben çok daha dünya çapında platformda sizin verdiğiniz saçma hedeflerden çok daha fazlasını yapabilecek güçteyim harfleriniz de, puanlarınız da notlarınız da sizin olsun. Siz asıl kendinizi değerlendirin görün ki asıl o zaman o koltukta bir dakika bile oturmamanız gerektiğinizi anlarsınız' dedi. Ve Kanada'ya taşındı.

Artık akıllandım, önce her ihtimale karşı bir mesleğim olsun diyerek ilk sene aşçılık okudu. Bu arada Kanada-Türkiye arasında ticari ilişkileri geliştirme konusunda çalışmalar yaptı.

Yüksek lisansını Turizm Yönetimi alanında verdi.

Arzu'nun şu an geldiği nokta, sadece Türkiye değil tüm dünya çapındaki firmaların Kanada bağlantılarını sağlayarak iki ülke ekonomisine de katkı bulunacak çözüm ortaklıları yaratmak.

Artık Arzu'yu ticari heyetlerin yuvarlak masa toplantılarında fikirleri alınan, taşındıktan 1 sene sonra Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile tanışıp konuşan bir kadın olarak görüyoruz.

Bu kendine inanan, potansiyelinin farkında olan ve hayallerinin peşinden giden Türk kadınlarından yalnızca birinin hikâyesidir. O performansını kendisi verdi. Bunu da kendisine performans vermeye kalkanlardan çok çok daha yüksek hedeflerle yaptı ve başardı. Bu beyin göçü üzücü olsa da, hâlâ Türkiye ekonomisini de gözeterek yaptığı çalışmalarla gerçek bir başarı öyküsüdür Arzu'nun yaptığı.

İşsiz bankacılara model

Arzu Bozkurt'un yaşadığı ve başardığı olay son iki yılda sistem tarafından adeta harcanan 10 bin bankacıya iyi bir model.

Bankalar son iki yıldır yaklaşık 10 bin bankacıyı işten çıkarttı. Bir bölümü ise baskılara ve haksızlıklara dayanamayarak istifa etti. Halen sistem tarafından ezilen ve köle gibi çalışan insanların en büyük korkusu işsiz kalmak. Çünkü birçoğunun yaşı 35 ve üstü. Bu saatten sona hiçbir şey yapamayacağını düşünen binlerce insan.

Önce şunu söylemek istiyorum, yabancı kontrolündeki bankalar Türkiye'de insan kaynağını hoyratça harcıyor. Genç nüfusta işsizlik oranının yüzde 25'e yaklaşmasını fırsat bilen bankalar baskının dozajını iyice artırıp mobbinge varan uygulamalar yapıyor.

Performansa dayalı sistem tıpkı canavar gibi binlerce bankacıyı mahvediyor.

İşte bu nedenle şube müdürlüğünü bile elinin tersi ile itip, bu haksızlığa başkaldıran Arzu Bozkurt'un hikâyesi çok önemli.

Bankacılık sektöründe 200 bin bankacı çalışıyor. Bunların içinde Arzu Bozkurt'un yazdığı başarı hikâyesini yazacak o kadar çok bankacı var ki! Eksik olan tek şey, Arzu Bozkurt'un sıfırdan başlama cesareti.

Yazarın Diğer Yazıları