Bir çeşit ara rejim yaşamaktayız...

Yürü çocuğum. Demokrasinin can çekiştiği günlerdeyiz. Her zaman olduğu gibi yine devletin tepesi karışık. Yine saray entrikalarla dolu.

135 irili ufaklı devlet kurup yıkan bir milletin evlatları olarak 136.sını ayakta tutmanın tarifsiz bunalımları içindeyiz.

Devletin tepesindeki,  “ben seçilince rejim yıkıldı”  derken biz hep birden  “hayııır”  diye haykırıyoruz.

Haydi, son bir omuz, son bir gayret sen de destek ver de devletimiz, hürriyetimizin kaynağı demokrasimiz kurtulsun.  “Yok, olmaz”  diyorsan, buyur bir tekme de sen vur yıkılsın gitsin. Altında canımız çıksın. Yıkanlar mutluluktan bayram etsin.

Hürriyet ışığımız sönsün, karanlıkta birbirimizi nasıl olsa görmeyiz. Çalan daha iyi çalar, soyan daha rahat soyar. Çünkü ışık sönmüştür. Ortalık aydınlığını yitirmiştir.

Yalnız şunu unutma: Demokrasi, kristal cam gibidir. Kırıldı mı parçaları bir daha bir araya gelmez. Getirilse de eskisi gibi olmaz.

Haberin olsun.

Bir darbeyle demokrasiyi askıya alan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in öldüğü zamanlarda, bir zorbalık rejimi kurarak parlamenter sistemi bizzat çökerten, tüm bürokrasiyi darmadağın eden, devletin mahrem kapılarını kırıp yıkan 12.siyle seçim meydanlarında yarışan bir muhalefet var.

Tuhaf bir süreçteyiz.

Kimin kiminle seçim yarışında olduğu tam belli değil.

Anayasal kurumlar, 12. Cumhurbaşkanını durduramadıklarını söylüyor. Bu sebeple seçim sürecinde hepimizin parasıyla, yine hepimizden kurduğu partiye oy istiyor. Güya bunu demokrasi için yapıyormuş. Bu durumda muhalefet bakalım çöktüğü söylenen parlamenter sistemi kurtarabilecek mi?

Her şeyden önce bakalım hükümeti yenebilecek mi?

Haydi, hükümeti yendi diyelim. Bitmiyor ki, bir de 12. Cumhurbaşkanı var. Onu yenebilecek mi?

Varsayalım ikisini de yenmeyi başardı. Yine sürprizler var. CHP’nin tespitlerine göre beş çeşit seçim hilesine karşı kendini savunabilecek mi?

Bilemiyoruz.

Ayrıca ortalıkta iki milyon seçmenin kayıp olduğu haberleri dolaşıyor. Demek ki hükümet ve 12. Cumhurbaşkanı sandığa iki milyon avantajla giriyor.

Senin anlayacağın çocuğum, maç, kurallarına göre oynanmıyor.

Daha yalın söyleyeyim: Bir çeşit ara rejim yaşıyor gibiyiz.

12 Eylül askeri darbesinden sonra, 28 Şubat’ınkine benzer, fakat ondan tamamıyla farklı bir ara rejim bu.

İşin en garibi ne biliyor musun? 

12 Eylül’ün ve darbelerin gadrine uğradıklarını söyleyenlerin genel çoğunluğunun, yeni ara rejimi beğenmemeleri. Ne diyorlar biliyor musun?  “Yeni rejim, darbecilerinkinden daha kötü ve acımasız.” 

Utanmasalar  “askeri vesayeti” geri isteyecekler.

Bütün bunlar, 12 Eylül darbesinin mimarı 7. Cumhurbaşkanı’nın öldüğü, 12. Cumhurbaşkanı’nın her şeyi kontrol ettiği ve bizzat kendine özel kurduğu vesayet sisteminin uygulandığı bir süreçte oluyor. İlginç değil mi?

12. Cumhurbaşkanımıza lütfen sorar mısınız: İngiltere’de Muhafazakâr Parti seçimi kazandı; kral, ortalıkta hiç görülmedi. İngiltere Kralı seçimlerde neden il il dolaşmamış?

Yazarın Diğer Yazıları