Sevgili okuyucum; Prof. Dr. Hikmet Özdemir, bilge aydınlarımızdan birisi. Onun 'sahte Ermeni iddiaları'na karşı yaptığı -gerçeklerle bezeli- savunmalar belleğimizde. Sayın Özdemir, 'Öğretmenler Günü'nde bana öyle bir armağan gönderdi ki; harikanın da ötesinde! Sayın Özdemir, 1939 Maarif Şurası'na katılan Erzurum İsmet Paşa İlkokulu Öğretmeni Tevfik Yıldız'ın not defterindeki o muhteşem bilgileri 2000 yılında G.Ü. I.l.B.F. Dergisi'nde yayımlar. İşte bana gönderdiği armağan, "Bir Cumhuriyet Öğretmeni" başlıklı o metindir! Tevfik Yıldız'ın not defterinde, genç Cumhuriyetimizin -o yokluk yıllarında- eğitim politikasını nasıl oluşturduğunun belgeleri vardır. En ilginci, 1. Dünya Savaşı'nda cepheye giden Ispartalı Hakkı'nın Türk Yurdu'nda 19 Kasım 1915'te yayımlanan bir şiiri ise çok şey anlatıyor. Metnin en başında olan o şiiri sizlere sunmak istiyorum. Başlığı "Mehmetçik Gece Nöbetinde!":

"Bu gecenin nefesinde çok hoş kokan bir şey var;" "Koku değil... bizim köyün yaylasının havası!","Uzaklarda boğuk boğuk bir hicranlı ses ağlar;", "Yad ses değil... bizim bağın kumrusunun sedası!", "Karanlıkta bulutların arasında bir yıldız", "Solgun solgun bana bakar, nazlı nazlı bir şey der;", "Yıldız değil... dağ ardında hasretimle yanan kız.", "Yıldız gibi gece kalkmış, beni anar, gülümser...", "Sen ey kumru, sen ey benim içi yanık kardeşim,", "Sorarlarsa bütün köye işte böyle haber ver:", "Tüfek elde, gözüm önde bekliyorum vatanı,", "Ben varamam bu yerlerden sürmedikçe düşmanı...", "Bu olmadan bana her şey, bana her şey haramdır!".

Bu şiirin Cumhuriyet aydınını çok etkilediğini metnin girişindeki şu bölümünden anlıyoruz:

"Türkiye'nin Washington Büyükelçisi iken vefat eden rahmetli Münir Ertegün, 1932-34 yıllarında bir buçuk yıl süren Londra Büyükelçiliği sırasında büyükelçiliğe bir yurttaşımız gelir. Büyükelçilik görevlisi, yurttaşımıza Büyükelçi Münir Bey'in kendisini görmek isteğini söyler. Yurttaşımız Büyükelçi'nin makamına girer. Büyükelçi Ertegün; "Nerelisiniz? Almanya'ya niçin gidiyorsunuz?" diye sorar. Yurttaşımız, "Ispartalıyım. Almanya'ya kardeşimi görmek için gidiyorum", diye yanıt verir. Bunun üzerine Büyükelçi Ertegün yeniden sorar: "Ispartalı o büyük adamı biliyor musunuz?" Yurttaşımız şaşkındır. Tanımadığını söyler. Büyükelçi kesin bir dille konuşur: Ya! O halde öğrenip gelirsiniz; ben de o zaman pasaportunuzu imza ederim." der."Ve o Ispartalı yurttaşımız sorar-soruşturur ve o şiirin şairi Ispartalı Hakkı'yı öğrenir. Ve pasaportunu alır."

Sevgili okuyucum, Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki eğitim politikamızı anlatan bu eşsiz metin 20 kitap sayfası civarında. Dileyen okuyucularıma e.posta ile gönderebilirim. Değerli dostum Hikmet Özdemir Beyefendi'ye -beni böyle bir güzellikle buluşturduğu için- çok teşekkür ederim.

Ve toplantılar...

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın kurucusu, büyük bilge Prof. Dr. Turan Yazgan büyüğümüz, sonsuzluğa göçüşünün 3. yılında, 28 Kasım 2015 Cumartesi günü İstanbul'da Ali Emirî Kültür Merkezi'nde, Türkiye ve Türk dünyası aydınlarının yoğun katılımıyla anıldı. Bu görkemli toplantıyı uygun bir zamanda sizlere genişçe sunacağım.

Türk Ocakları Genel Merkezi, 28 Kasım 2015 Cumartesi, Saat 14.00'de Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi'nin Toplantı Salonu'nda "Terör Sarmalında Türkiye ve Dünya" konulu panel düzenledi. Prof. Dr. Mehmet Şahingöz'ün konuyu anlatmasından sonra Panel'e geçildi. Prof. Dr. Yusuf Sarınay'ın Oturum Başkanlığı'ndaki panelistler şunlardı: Prof. Dr. Sönmez Kutlu, Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Doç. Dr. Nihat Ali Özcan... Sevgili Okuyucum, paneldeki harika konuşmacılardan birer cümle sunabileceğim: Prof. Dr. Mehmet Şahingöz: "Devletler 3.Dünya Savaşı'nı 'vekâlet savaşlarıyla' yürütüyor", Doç. Dr. Ali Nihat Özcan: "Devletler terör örgütleriyle ideolojisi için iş birliği yapmaz; sadece menfaatleri için iş birliği yapar", Doç. Dr. Mehmet Ali Okur: "Suriye iç savaşı PKK kantonlarının doğmasını sağladı", Prof. Dr. Sönmez Kutlu: "ABD Irak savaşında mezhep çatışmasını başlattı; IŞİD'i destekledi."

Esen kalın efendim.