Bir daha Atatürk'e "diktatör" diyecek olurlarsa…​

Bir daha Atatürk'e "diktatör" diyecek olurlarsa…​
Bir daha Atatürk'e "diktatör" diyecek olurlarsa…​

t1-003.jpgt2-003.jpg

Birinci fotoğraf:

Atatürk'ün çevresindeki insanlar rahat; kimisi kolunu kavuşturmuş, kimisi kendi halinde, kimisinin

eli cebinde…

Başı dik, onurlu, özgür insanlardı onlar…

Gerektiğinde Mustafa Kemal'in masasında dahi oturup tartışarak Cumhuriyet'i kuran her biri kimlikli-kişilikli insanlardı…

*

İkinci fotoğraf:

Liderleri konuşuyor alayı ayakta ve hazırolda…

Üstelik liderleri orada değil…

Ses ya da görüntüsü de yok, gönderdiği kağıda kalkmışlar…

Meclis Başkanı, Başbakan, bakanlar…

*

Atatürk için "diktatör" dediklerinde…

Bunu gözlerine sokun…

Bekir Coşkun Sözcü

 

*

 

Asrın liderine de bu yakışır(!)

Asrın ve dünyanın lideri, Muhammed Ali'nin cenazesinde pek memnun olamadı…

Oradan gelen haberlerin yalancısıyım; cenazede konuşma yapacaktı, konuşturmadılar;

Kâbe örtüsünden bir parça verecekti istemediler;

Bizim Diyanet İşleri Başkanı Kuran okuyacaktı, okutmadılar..

Tabii bizim Asrın Lideri de haklı olarak küstü ve Ahıska Türkleri'nin iftarına katılıp dönüşe geçti…

Böylece halkımızın vergileriyle taaa ABD'ye yaptığı gezide, paralar havaya uçmuş oldu…

Ama helal olsun…

Asrın lideri bu, yakışır!..

Mehmet Türker Sözcü

 

 

*

 

GAZİ VAKFININ NE KADAR PARASI VAR?

Türkiye'de belli ki parasal kaynakları çok güçlü bunun da ötesinde her şeyi yapabilecek kadar yetenekli vakıflar varmış.

Bunlardan biri Türkiye Gaziler Vakfı.

Bu vakıf bir gecede Ankara caddelerindeki çok sayıda billboard'a "Kemal Kılıçdaroğlu'nu lanetleyen" afişler astı.

Reklam işinde olanlar bilir, bu billboard'lara reklam vermek öyle bir gecelik iş değildir. Çoğu aylarca öncesinden kiralanmıştır, ha deyince yer bulamazsınız. Bulsanız da fiyatları çok pahalıdır.

Ama resmi hesabında sadece bağışlarla ayakta durduğu anlaşılan bu vakıf Kemal Kılıçdaroğlu'na yalan bir haber üzerinden hakaret eden afişler için tonla parayı harcamayı göze almış.

Savcıların aslında harekete geçmesi gerek.

Ama nasıl yapacaklar? Yapamazlar. Çünkü bu vakıf iktidar ile bağlantılı. Zaten muhtemelen Ankara sokaklarını da iktidarın ya da görevlendirdiği bir belediyenin olanaklarıyla afişlerle donattılar.

Herşey giderek çok çirkinleşiyor.

Can Ataklı Korkusuz

 

*

 

Şehit polisin Edirne'deki cenazesinde imam "Atatürk ve silah arkadaşlarını" andığı anda cami avlusunda alkış kopuyor. Demek vatandaş bir Diyanet mensubunun ağzından Atatürk sözünü duymaya hasret kalmış. Nereye geldik!

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

 

 

*

 

O mermi hepimize

Önce gazeteciliğin temel kuralı 5N1K'yi uygulayalım.

Kim: Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu.

Ne: Mermili saldırı.

Neden: Şehit cenazesi törenine katıldığı için.

Ne zaman: Cenaze namazı başlamadan az önce.

Nerede: Camide.

Nasıl: Başbakan'la konuştuktan hemen sonra ve polislerin gözü önünde.

***

Şimdi haberi açalım:

Kılıçdaroğlu'nun ayağının dibine atılan mermi kime?

Hepimize.

Hepimiz?

Sadece CHP'ye oy vermiş 12.5 milyon kişiyi değil; nicelik ve nitelik olarak bu zemini aşan bir kitle.

(…)

O mermiyi, cami avlusunda, o mermiyi Başbakan'la fısıldaştıktan sonra, o mermiyi polislerin gözünün önünde ana muhalefet liderine atan ve şu an aramızda dolaşan "muhterem", bize çok şey anlatıyor.

Bak arkamda başbakan, önümde yığınla polis varken yapıyorum bunu diyor.

Bak bugün bu mermiyi elimle atarım, yarın ne olur bilemem diyor.

(…)

Akşam da çok izlenen kanallarda benden "protestocu", bıraktığım mermiden de "protesto eylemi" diye söz edecekler. Zaten beni hemen salıverecekler.

Ne sandınız ki siz?

(…)

Biata yanaşmayan herkesi, her kesimi zor gücüyle sindirerek etkisizleştirip "terör"le etiketliyor. Acımasızca kullanılan yasal şiddet tekeli ve havuz medyası başta olmak üzere, devlet aygıtının tamamını elinde tutuyor olmak dahi, rejime yetmiyor. O yüzden gösteriye, kalabalığa etki etmeye elverişli her "fırsat penceresi"nin bütün saniyelerini maksimum faydayla kullanma derdinde…

Çiğdem Toker Cumhuriyet

 

 

*

 

Kızıyoruz ama…

Bir önceki terör olayından sonra kalem erbaplarından biri, "Terörle yaşamaya alışmalıyız" türünden bir kelam etmiş ve tepkileri üzerine çekmişti!

Oysa ne kadar haklı bir beyanmış bu! Yaşamakta olduğumuz realite bu değil mi? Hem terör belasının önüne hangi ülke geçebilmiş ki? Var mı terörün kökünü kurutmuş bir ülke?

Zeki Ceyhan Milli Gazete

 

 

*

 

En başarılıya da burs yoksa!..

Geçenlerde, TEOG'daki 120 sorunun 119'unu yapan bir öğrencinin, istediğim okula giremeyeceğim diye ağladığını gördüm.

Bir önceki yıl da soruların tümünü yapan bir başka öğrenci, burs alamadığı için hayalini kurduğu okula veda etmek zorunda kaldı. Çünkü ful çeken çok sayıda öğrenci vardı ve burslar sınırlıydı!..

Üstün zekâlı öğrenciler, ülkelerin en büyük zenginliğidir.

Ekonomik nedenlerle, onların, en iyi eğitim olanaklarından yoksun bırakılmaları, aslında bindiğimiz dalı kesmekten başka bir şey değil!

Pek çok ülke başarılı öğrencilerine adeta açık çek veriyor. Sadece kendi ülkesinde değil, nereye giderse gitsin, en iyi okulları kazandığında burs olanağı sağlıyor!

Çünkü onları geleceğe yatırım olarak görüyor.

Bizdeki burs mekanizmasını anlayana ise aşk olsun. Var mı, var ama kim ne kadar yararlanıyor, işte o tartışılır. Devlet desteği de yine aynı şekilde, başarıdan çok farklı dengelere bakılıyor!..

Abbas Güçlü Milliyet