BİR GENÇLİK MÜDAFAASI: ÇANAKKALE -7-

BİR GENÇLİK MÜDAFAASI: ÇANAKKALE -7-
Balıkesir Lisesi’nin 12, 11 ve 10. sınıflarında öğrenci kalmamıştı

esat-atalay-001.jpg
Elbette ki Balıkesir Lisesi’nden Çanakkale’ye gönüllü olarak giden öğrenciler sadece bu 25 izciden ibaret değildi. Gerek Karesi gazetesi gerekse Balıkesir Lisesi kayıtlarından anlaşıldığı üzere, 1914-1915 ve 1915-1916 öğretim döneminde 8, 9, 10, 11,12. sınıflara kayıtlı bulunanlar ile mezun (100 civarındaki) talebelerin hemen hemen tamamı gönüllü şekilde cepheye intikal etmiştir.

Balıkesir Lisesi’nin 1916, 1917 ve 1918 yılı kayıt defterlerinde geçen şu müthiş bilgi, bu konuyla ilgili acı gerçeği tüm dehşetiyle ortaya koymaktadır:

“Bu ders yılında Harb-i Umumi (I. Dünya Savaşı) münasebetiyle, mektebin 12, 11 ve 10. sınıflarında talebe bulunmadığından sınıflar 9. sınıfla başlamıştır.”

* * * 

Çanakkale Savaşı sırasında, İtilaf Devletlerinin Nisan 1915’ten itibaren kara çıkartmasına başlamalarıyla birlikte cephede takviye kuvvetlere ihtiyaç hâsıl olunca Sultan V. Mehmed Reşad 14 Mayıs 1331’de (27 Mayıs 1915) bir irade (emir) yayınlayarak, Askeri Mükellefiyet Kanunu’nda değişiklik yapmak ve lise talebelerini de cepheye çağırmak zorunda kalmıştı.

Ekseriyeti 15 ile 19 yaşında olan bu genç cengaverlerin cepheye katılımları anısına Anadolu’da yakılan meşhur “Hey Onbeşli Onbeşli” adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen  “15’liler, 1315 doğumlulardır. Yani 1 Haziran 1897 ile 22 Mayıs 1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdi.” Türküde, bu 1315 doğumlu gençlerden şöyle bahsediliyordu:

Hey onbeşli onbeşli

Tokat yolları taşlı

Onbeşliler gidiyor

Kızların gözü yaşlı

         * * * 

Aslan yârim kız senin adın Hediye

Ben dolandım sen de dolan gel beriye

Fistan aldım endazesi onyediye

        * * * 

Gidiyom gidemiyom

Az doldur içemiyom

Sevdiğim pek gönüllü

Koyup da gidemiyom

(Evet gördüğünüz gibi bu türkü bir ağıttır. Savaşa, ölüme gidenler için yakılmış bir ağıt. Ve insanlarımız kına gecelerinde, düğünlerde akıllarına estiği yerde bu türkü eşliğinde oynuyorlar. Ayıp ve günahtır. Herhalde şehitlerimizin ruhları taciz oluyordur. Bu vesileyle türkünün kökenini öğrenenlerin oynamaktan vaz geçeceklerini umuyorum.KEA)