Bir 'hayır', bir tahliye!

Ülkücüler, Başbuğları Alparslan Türkeş'in ani vefatından sonra genel başkan seçimli olağanüstü kurultaya gidiyordu. Oğul Tuğrul Türkeş en güçlü aday olarak öne çıkarken, akademik kimliğiyle dikkat çeken Devlet Bahçeli sessiz ve derinden çalışıyordu. Gönülleri kırık olan, geçmiş dönemde sorunlar yaşayan, bir şekilde partiden uzaklaşan kişiler Bahçeli'nin mütevazi kişiliğinden etkilenip onun yanına geçmeye başlamıştı.

Kongre beklenildiği gibi gergin bir atmosferde başlamış ve öyle de devam etmişti. Tuğrul Türkeş ilk turda, Bahçeli'den sadece 60 oy fazla alabilmişti. İkinci tur oylamada ise genel başkan adayları Bahçeli lehine çekilmeye başlayınca denge bir anda değişmiş ve oyların çoğunluğunu alan Devlet Bahçeli'nin genel başkan seçildiği açıklanmıştı.

Ülkü Ocakları'ndaki genel kanaat oğul Türkeş'in genel başkan olması yönündeydi. O ana kadar ciddi bir sürtüşmenin yaşanmadığı kurultay salonu, sonuçların açıklanmasıyla birlikte savaş meydanına dönüyordu. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu'nun "İllegaliteyi ilan ediyorum" diyerek kürsüyü işgal etmesi olayların fitilini ateşlemişti. Kongre tamamlanamamıştı.

Genel başkan seçiminin yapılamadığı olaylı kongreden sonra olağanüstü kurultay tekrar toplanmış, Devlet Bahçeli oyların çoğunluğu alarak genel başkan olmuştu. İlk işi kendisine başkaldıran Ülkü Ocakları'nda değişim sürecini başlatmak oldu. Ocakların başına Atila Kaya'nın getirilmesi karar verildi.

Kaya, 1980 öncesindeki mücadelesi, Azerbaycan'da Elçibey'i korumak için verdikleri çabalarla zaten teşkilatlar tarafından yakından tanınıyordu. Ülkü Ocakları'na getirilmesi sürpriz olmamıştı.  1997'den 2003'e kadar Ülkü Ocakları Kaya'ya emanet edildi. Kaya, Ülkü Ocakları'nın teşkilatlanmasına, ülke çapında yayılmasına büyük emekler verdi. Ülkücü gençlere musallat olmak isteyen cemaatlere, mafyatik gruplara izin vermedi, hatta Ankara'da birçoğunun korkulu rüyası haline geldi.

Ülkü Ocakları'ndaki görevini devrettikten sonra Bahçeli'nin onayıyla MHP Genel Başkan yardımcılığı görevine getirildi. Uzun yıllar genel başkan yardımcılığı yaptı, İstanbul'dan 3 dönem üst üste milletvekili seçildi.

MHP'deki değişim sürecinde çok fazla konuşmadı, polemiklerin tarafı olmadı, gazetemiz yazarlarına ve Ülkücü camianın önde gelen isimlerine yönelik kumpasa twitter üzerinden kısmen de olsa tepki gösterdi, Başkanlık konusuna hiç girmedi.

Ta ki 4 Ocak 2017 tarihine kadar… Yaptığı basın açıklamasıyla, başkanlık rejimine "hayır" diyeceğini ve genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Atila Kaya'nın istifası anlamlıdır, değerlidir… Çünkü Kaya, Ülkücü geleneğin partide kalan son temsilcilerindendir. Bugüne kadar genel başkanın düşüncelerinden farklı görüşleri olsa da kamuoyuna açıklamamıştır. Genel Merkez'in televizyonlara çıkardığı partililere benzemez, hesabı, kitabı yoktur. Teşkilatlar tarafından sevilen, sayılır ve değer verilir.

Hepsinden de ötesi Bahçeli'nin 1997'den bu yana hep yanında olmuştur. İstifası sırasında sözleri MHP'deki Ülkücü vekillerin de bastırdıkları duygularının adeta özeti niteliğindedir, tarihidir:

"…Sayın Devlet Bahçeli'nin tercihini ilan etmesinin ardından çalışma arkadaşlarından farklı tercihlerde bulunacak olanların da bu tercihlerini açıklamalarını ahlaki bir gereklilik haline getirmiştir.

Bütün hayatım uğrunda mücadeleyle geçen ve ödediğim bedelleri göğsümde şeref madalyası olarak taşıdığım ülkücülüğe olan inancım ve Türk milliyetçiliği anlayışım, aklıma ve vicdanıma Anayasa değişikliği teklifine 'Hayır' dememi emrederken, iki yüzlü davranmaktan da men etmektedir."

Kaya'nın istifasıyla birlikte başkanlığa hayır diyen MHP'li vekil sayısı 7'ye ulaşmıştır. Yakında bu sayı 33'e çıkarsa kimse şaşırmasın…

Öte yandan Kaya'nın istifası sırasında HDP'den bir vekil daha sessiz, sedasız tahliye edildi. MHP'deki operasyonun başarısızlığa uğramasıyla birlikte bu tahliye haberlerini daha sık duyacağız gibi gözüküyor. Çünkü İmralı-Söğütözü trafiği hızlanmış durumda!

 

NOT

Yazının gazetede yayınlanmasından sonra konuyla ilgili bilgilendirme yapan Sayın Azmi Karamahmutoğlu'nun mesajını aynen paylaşıyor, bilgilendirme için kendisine teşekkür ediyorum. B.Ç.

"Atilla Kaya'yı Ocak Gen. Başk. göreviyle yetkilendiren Devlet Bahçeli değil; dönemin MHP Gen Başk. görevine "vekalet" eden Tuğrul Türkeş'tir. Bahçeli'nin koltuğa oturduğu Temmuz'daki ikinci olağanüstü kurultayda A. Kaya Ocak Gen. Başk. görevindeydi. Selamlar. Azmi K."

Yazarın Diğer Yazıları