Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Bir istifa ve sonrası...

Amiral Cihat Yaycı'nın istifası üzerine "Bizim mahalle medya"da olağanüstü yorumlar yapılıyor.

Maşallah gazetecilerin çoğu da tanıyor Yaycı'yı. Yere göğe sığdıramıyorlar. Akademisyenliği, Libya mimarlığı, "Fetömetre" mucitliği vs.

Siyasilerle beraber emekli askerler de girdi topa... Karacı, havacı, jandarması derken tekmili birden Cihat Yaycı'ya sahip çıktı. Oysa Denizci olan Yaycı'yı çoğunluk tanımaz. Denizcileri en iyi kendileri tanır. Zira bahriyeliler aylarca konserve kutusu gibi denizaltında ve gemilerde daracık alanda beraber yaşarlar.

Yaycı, Deniz Lisesi'ni bitirdikten sonra 1988'de Deniz Harb Okulu'ndan mezun oldu. Devre arkadaşlarına sordum. Özellikle Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk kumpaslarında yıllarca hapis yatanlardan dinledim. Onların anlattıkları farklı...

Cihat Yaycı ile ilgili 2014 yılında yayınlanan "Deniz Kuvvetleri'nde FETÖ Şeması" başlıklı haber ilginç. 60 isim var o haberde. CY kısaltması ile Yaycı'nın olduğu iddiası da var. O 60 isimden 59'u, 15 Temmuz sonrası tutuklanmış bir kısmı kaçmış. Yaycı'nın 15 Temmuz gecesi Marmaris'te olduğu, otelden 23:30 da ayrıldığı da kayıtlara girmiş. "Fetömetre"nin mucidi oluşunu ise "O yapıyı en iyi o bilir, bu yüzden belirlemesi doğal" diyenler de var.

Hain darbe girişimi esnasında Harb Akademileri'nde "Müşterek Harp Merkezi Komutanı" görevinde çok değerli arkadaşım Tümgeneral Nevzat Taşdeler'in tutuklanarak ağırlaştırılmış müebbet cezası almasına sebep olan ifadelerin de sahibidir.

3,5 yıl önce akademide "Doktor" ünvanı olmadığını beraber görev yapanlar belirtiyor. Şimdi "Doçent" olmuş. Hangi üniversitede ders vermiş bilinmiyor. Umarım YÖK bu konuda bir açıklama yapar da öğreniriz.

Son dönemde Libya ile yapılan deniz anlaşmasının mimarı olduğu iddia ediliyor. Recep Tayyip Erdoğan da iltifat etmişti. Oysa Libya ile yapılan anlaşmanın tarihi 1919'lu yıllara kadar dayanıyor. "Mavi Vatan" deyiminin Yaycı'ya ait olduğunu sananlar bu tanımın ilk kez Prof. Dr. Fehmi Ülgener tarafından yazıldığını bilmiyor. Cihat Yaycı'nın "Sıradışı subay" olduğuna dair tanımlamaların sahiplerinin çoğu "Muhalif isim"lerden oluşuyor. Unutulmasın ki Türk Ordusu'nun 2300 yıldan fazla geçmişi var. Komuta kademesi var. "Sıradışı" olmak askerliğin kurallarına uygun mudur?

Kulislerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile arasının iyi olmadığı, Akar'ın Cihat Yaycı'yı istemediğine dair söylentiler var. Akar'ın Yaycı'yı 15 Temmuz sonrası Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığı'na daha sonra da Kurmay Başkanlığı'na getirdiğini hatırlatalım. Sayın Akar da yanılmış olabilir.

Yaycı'nın görevden alındıktan sonra istifası bu gidişle çok tartışılacak. Televizyonlarda gece yarılarına kadar yorum yapanların içinde Yaycı'yı tanıyan bir tek denizci yok. Her fırsat da "Ezber bozduğunu" iddia edenler lütfedip Cihat Bey'in sınıf arkadaşlarını ya da beraber görev yaptığı bahriyelileri çıkarsınlar da millet rivayetlerden kurtulsun.

Cihat Yaycı'nın Saray'da "danışman"lığa getirileceğine dair söylentilere şaşırmam. "Katar'a Büyükelçi olarak atanma" meselesine de yorum yapmam. 15 Temmuz gecesi beraber olduğu kişiyi R.T.Erdoğan'ın gözden çıkarmayacağını biliyoruz.

Bu satırlardan sonra çeşitli mecralardan ağır ithamlarla karşılaşma ihtimalini elbette göze aldım. Her platformda tartışmaya hazırım. Sonuç olarak istifasını yazılı açıklayan artık emekli sayılan "Amiral" rütbesindeki bir denizcinin canlı yayın esnasında katılımcılara mesajlar yollamasını da yadırgadığımın altını çizmeliyim.

dfs-004-001-011-001-001-001-002.jpg

Yazarın Diğer Yazıları