Bir sıralamanın düşündürdükleri (3)

"Türkiye'nin en iyi 100 romanı" sıralamasında, Hürriyet Pazar ekinde ilk sırayı Yaşar Kemal'in İnce Memed'ine vermeleri üzerine tartışmalar sürüp gidiyor.

 Star'dan Ahmet Kekeç "Böyle salak liste görmedim!" diyor (26 Haziran 2017). Ben daha ötesini söyleyeyim... Şartlı refleks gösteren kafalar böyle aptalca liste hazırlarlar! Ayrı noktalardayız ama kendisi de roman yazan Ahmet Kekeç'in aynı başlıklı yazısındaki tenkitlerine ve sıralamasına büyük oranda katıldığımı da belirtmeliyim.

İlmî çalışmalarda, ideoloji mutlaka bir kenara bırakılmalıdır.

Ali Budak, Yeni Türk Edebiyatı sahasında seçkin bir ilim adamıdır. (İsim birçoğunuza yabancı gelmeyecektir. Eski gazetecidir.) Prof. Dr. Ali Budak"Roman Kimlik Kültür-Kuramsal Metin İncelemeleri" (Bilge Kültür Sanat Yayınları) kitabında Giritli Aziz Efendi'nin "Muhayyelât-ı Ledünn-i İlâhî", Merio Levi'nin "Karanlık Çökerken Neredeydiniz" ve "Size Pandispanya Yapalım", Gülcemal (Tülin Çayırcı)'in "al-qulandar", Selim İleri'nin "Yarın Yapayalnız", Orhan Pamuk'un "Kafamda Bir Tuhaflık", Ece Erdoğuş'un "Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?" romanlarını inceliyor. Ali Budak'ın incelediklerinin bazısı tartışmaya açık olsa dahi, ilmî kriterler uygulandıktan sonra söyleyecek söz yoktur. Kendisine göre bir neticeye varacaktır. Bir başka ilim adamı da bir başka netice çıkarabilir. İdeolojiden, peşin hükümden uzak, şartlı refleks göstermeden her şey tartışılabilir.

Nâzım Hikmet Ran tapınıcılarının biraz mürekkep yalamışları, onun nesirciliğini çok zayıf görürler ama listeye bir kitabını sokuşturmuşlar. Fesuphanallah!

Turgut Özakman'ın "Şu Çılgın Türkler"i bile "roman" diye listeye alınmış. (Kitabı bildiklerinden değil; denge kurmak için muhakkak!)

Prof. Dr. Alaattin Karaca da Yeni Türk Edebiyatı sahasında çalışır. Bir makalesinde Yaşar Kemal'in İnce Memed'i (1955) ile Kemal Tahir'in Rahmet Yolları Kesti (1957) romanlarını karşılaştırmıştır. Ayrıntıya girmeden, Alaattin Karaca'nın köşesinde yazdıklarını alacağız:

"'İnce Memed', ana teması 'köylü isyanı' olan ideolojik bir romandır. Yaşar Kemal, eserinde, ağaların fakir köylüleri sömürdüğünü, bu adaletsiz düzenin tesisinde devletin de sorumlu olduğunu ileri sürer, hiç okumamış bir köy delikanlısından -sonra eşkıya- 'devrimci bir kahraman' yaratır ve destana ideolojik anlam yükler. Aynı işlemi, Nazım Hikmet 'Kerem Gibi' şiirinde, İlhan Berk de 'Köroğlu'sunda yapmıştı. Köroğlu'ndan bir 'devrimci' çıkar mı? Çıktı işte...

Peki tarihimizde 'İnce Memed' gibi sosyal düzeni değiştirmek için başkaldıran 'soylu eşkıya' ve 'köylü isyanı' var mı? Yok! Nitekim Kemal Tahir, 'Rahmet Yolları Kesti'de, Yaşar Kemal'i tarihsel gerçekleri çarpıttığı için şiddetle eleştirmişti. Hâsılı 'İnce Memed', tekrarları, abartılı olayları ve yenilmez süper kahramanıyla inandırıcılıktan uzak, gerek olay örgüsü, gerekse gerçeklik bakımından zayıf bir romandır.

Amma ne yapalım, salt 'serüven'e ve 'ideoloji'ye ayarlı 'düz mantıklı' teraziler, ancak 'İnce Memed'i çeker, Tanpınar da Kemal Tahir de ağır gelir..." (Karar, 3 Temmuz 2017).

Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan'ın da Yaşar Kemal ve İnce Memed üzerine farklı değerlendirmeleri vardır. Girip okuyabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları