Bir turizmcinin haykırışı

Yıllarını turizm sektörüne vermiş olan bir değerli okuyucum aradı ve beni oldukça şaşırtan açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaları okuyup gerekli önlemleri 2012 yılı başından itibaren almayan bütün devlet yetkilileri peşinen hem bu hem de öbür dünyada hesap vermekte büyük zorluk çekeceklerdir. Okuyucumun benimle paylaştığı soruları aşağıda sizlerle paylaşıyorum:
- Devleti yönetenlerimizin açıklamalarından hareketle ülkemizin turizmden yıllık 20 milyar dolar gelir elde ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz, bunun hesaplamasını neye göre yaptıklarını bir türlü anlayamıyoruz. Eğer bir sektör 20 milyar dolar girdi sağlıyor ise en az 5-6 milyar dolar bu sektörün vergi ödemiş olması gerekmez mi?
- Eğer gerçekten söylendiği gibi turizm sektöründen bu kadar girdi elde ediliyor ise, temel gıda maddelerine neden sürekli zam yapılıyor? 20 milyar dolar girdinin sağlandığı turizm sektöründen son 10 yılda kaç tane “vergi rekortmeni işletme sahibi” çıktı?
- Her biri 1.500 kişiden aşağı kapasiteye sahip olmayan tatil köyleri konaklama işletmesi hüviyetinden çıkmış, içerisinde her tür alış veriş merkezinin olduğu işletmelere dönüşmüşler. Bu tatil köylerinde iş yeri kiralayan işletmeciler çok fahiş fiyatlarla işyeri kiraladıklarına göre, turizm bölgelerindeki vergi gelirleri kaleminin  “kira geliri vergi” oranlarındaki yıllara göre artış oranı nedir? 
- Maliye Bakanlığı bir paket sigaradan 4 TL vergi almayı kendisine hak görür iken, neden kira kontratlarında  “vatandaşın beyanına göre” işlem yapma yoluna gitmektedir?
- Yıllık 500 bin TL kira ödenen işyerlerinin kiraları nasıl 30 bin TL olarak gösterilebilmekte ve bu bildirimler Maliye tarafından kabul edilmektedir?
- Maliye Bakanlığı turistleri bilgilendirici amaçlı el kitapçıklarını neden havaalanlarında dağıttırmamaktadır?
*Ülkemizi ziyaret eden turistler neden alış veriş yaptıklarında  “fatura almaları gerektiği” konusunda bilgilendirilmemektedir.
- Ülkemizde yaptıkları harcamaları belgeleyen turistlere neden ödedikleri KDV miktarı kadar geri ödeme  yapılmamaktadır?
- Her işletmenin başına bir denetmen koyamayacağınıza göre, neden bu işletmelerden alış veriş yapan turistleri bilgilendirmek için alt yapı çalışması yapmıyorsunuz. Fatura alması konusunda kendisine bilgi verilen turist kesinlikle her alış verişinde faturasını alacaktır.
- Alkollü içki satmak için her işletmeden yüklü miktarda ruhsat ve lisans ücreti talep edilirken, günübirlik tur teknelerinde neden bu belgeler olmaksızın içki satılabilmektedir?
- Ülkemizde insanlarımızın  “mali disipline edilmesi yerine” kesinlikle öncelikle  “maliye çalışanlarının bilgi ve beceri disiplinine ihtiyaçları” vardır. Turizm sektörünün çalışma yöntemlerinden bihaber olan Maliye çalışanları neyi nasıl denetleyebileceklerdir?
- Bağımsız olarak transfer hizmeti sağlayan şahıs veya tüzel şirketlerin fatura kesip kesmediklerinin denetimini yapması gereken Maliye görevlilerini neden havaalanlarında göremiyoruz?
- Küçük işletmelerin ensesinde dolaşan Maliye görevlileri neden tatil köylerini veya “büyük” tur operatörlerini denetlemiyorlar?
- Uluslararası şirketlerin işletmeciliğini yaptığı tatil köylerinin dokunulmazlığı mı var ki oraları hiçbir Maliye görevlisi denetlemiyor?
- Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde şubesi bile olmayan yabancı bankaların  “pos cihazları”  nasıl olur da tatil köylerinde kullanılabilir? Eğer kullanılır ise bunun ülke ekonomisine vereceği zararlar nasıl engellenecektir?

Yazarın Diğer Yazıları