Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Bir varmış bir yokmuş...

“Bir varmış bir yokmuş” diye başlayan bir hikaye gibidir ömür. Önemli olan ne kadar misafir olduğumuzu ya da olacağımızı bilmediğimiz dünyadan iyi izlenimler bırakarak ayrılmak.
Yakın zamanda arka arkaya kaybettiğimiz iki önemli sanatçı, İstemi Betil ve Esin Afşar böylesi güzel izlenimlerle arkalarında sevgi, gözyaşı ve hüzün bırakarak ayrıldılar dünyadan, bir de anılar. “Doksanlı” yılların başıydı. Yurt dışından yeni dönmüştüm ki; Devlet Tiyatrosu sanatçısı olan ve seslendirme sanatçılığı yapan bir arkadaşımın ısrarıyla Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda dublaja başladım. Şimdilerde Oran Sitesi’ndeki TRT Genel Müdürlüğü bünyesinde toplanan tüm birimler yerine o yıllarda seslendirme stüdyoları Ankara’da Atatürk Bulvarı üzerindeki TRT 201 binasında bulunuyordu.
Sezai Aydın, Cahit Saraç gibi usta yönetmenlerle çalışıyorduk. Sürekli dizilerden birinde bir baş hemşireyi konuşuyordum ki, prova yaparken içeri rahmetli İstemi ağabey girdi. Duruşu, sevecenliği ve usta kimliği karşısında herkesin saygı duyduğu, sevdiği bir isimdi İstemi Betil. Heyecanlanmıştım. Çok iyi prova yapmış olmama rağmen aynı mikrofonu paylaşacağım karşımdaki rolü usta aktör İstemi Betil konuşacaktı. Ben deneyimsiz genç bir mezun, karşımda onlarca rol oynamış, Kirk Douglas, Anthony Quinn gibi bir çok ünlüyü seslendirmiş bir aktör duruyordu. Tabiri caizse dizlerimin bağı çözüldü. Bütün ezberlerimi, senkron, tonlama hepsini bir anda
 unuttum.
Yönetmenin reji odasından sadece dört beş kez “Kayıt buyurun” diye seslendiğini duyuyordum ama konuşamıyordum. Sevecen tavırlarıyla kendi rolünü bırakıp teksimi aldı. “Bak senin yerine şimdi ben konuşayım iyi dinle yapabilirsin” dedi.
Aynı sahnede oynuyor gibiydi. O kadar doğal, içten ve samimiydi ki, ben de onunla birlikte oynamaya başladım. Hem karşı rolü hem benim rolümü okuyarak koca teksi bir anda geçti. Rahatlamıştım.
Hakimiyeti ve büyülü ses tonu beni rolüme hazırlamıştı. Sonraki yıllarda birlikte çok dizi konuştuk.
Kendisi gibi DT sanatçısı olan sevgili eşi Asuman Betil ile de tanışmış, iyi dost olmuştum. Zor rollerin ustası, Kurtlar Vadisi isimli dizinin Laz Ziya’sı bu sefer rol yapmadı. Oyunu bozdu ve sevenlerine hoşça kal dedi.
İkinci acı kayıp ise yine müziğin ve tiyatronun usta isimlerinden iyi piyanist, iyi icracı Esin Afşar. Yaşamının her anını sanatla yoğuran bir hanımefendi. Hâlâ sesi bizim kuşağın kulaklarındadır. “Kara Toprak, Allam Allam Seni Yar ve Söyledi Yoh Yoh” gibi. Türkülerin usta yorumcusuydu Esin Afşar. Dedik ki gitme kal, söyledi yoh yoh.... Esin Afşar DT’de isim bırakmış aktörlerden hoca, rejisör rahmetli Kerim Afşar’ın eşi, Türk Bilim insanı Profesör Dr. Oktay Sinanoğlu’nun da kız kardeşiydi.
Bir varmış bir yokmuş derken iki yıldız daha kaydı sanat dünyasından. Kederli ailelerinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.

Yazarın Diğer Yazıları