Bir yerleri kapma sevdası

Turizm sektörü öyle bir hal almaya başladı ki, bir birleri ile amansız bir yarış içerisinde olan firmalar artık rakiplerinden bir adım öne geçebilmek için akla hayale gelmeyecek yöntemler uyguluyorlar. Bu yöntemlerin başında da, kendi hinterlandlarını oluşturan ülkelerin dini duygularına hitap eden mekanları kullanarak işe başlıyorlar.
Bunların en göze çarpanı ise Antalya İli Demre İlçesinde bulunan ve özellikle Rus Ortodokslar arasında çok saygın bir yeri olan Noel Baba Kilisesi. Belki de örnekleri arasında en küçük boyutlu  “bazilika” planında yapılmış olan bu kilise, hiçbir sponsora gerek duymadan restore edilebilecek iken, Rus pazarında faaliyet gösteren bir tur operatörünün “sponsor firma” olarak her yerde afişlerinin asılı olması gerçekten de garibime gitti. İşin diğer ilginç olan yanı ise, hiçbir restorasyon faaliyetinin olmaması.
Amaç restorasyon ise ve devletin altından kalkamayacağı bir restorasyon gideri bu firma tarafından karşılanıyorsa diyecek bir şeyim yok, ama gördüğüm kadarı ile yapılmayan bir restorasyon ve afişleri hala Noel Baba Kilisesi girişinde ve panoların üzerinde duran bir firma olduğu.
Doğduğu ülke Anadolu olduğu halde, sahip çıkamadığımız Noel Baba’ya sağ olsunlar bizden hariç herkes sahip çıkıyor. Rusya, İngiltere, Yunanistan ve ABD’de   adına yüzlerce kilise yapılmış, kola firması Noel Baba’yı kendi yarattığı tipleme doğrultusunda yıllardır bir ticari meta aracı olarak kullanmaya devam ediyor. Ama anavatanında onun adına yapılan kiliseyi restore etmekten aciz bir tavır sergileniyor.
Devlet edenlerden ricam, bu tür konularda daha hassas davranmaları gerektiği yönündedir. Sponsorluk anlaşmaları yapılırken belirli ve kesin bir süre konmalı ve restorasyon çalışmaları bittiğinde veya mevsim şartları nedeni ile ara verildiğinde, sponsor firma afişleri de oradan kaldırılmalıdır. Yoksa diğer firmalarla gelen insanlara haksız bir propaganda yapılmasına izin verilmiş olursunuz.
Ören yerlerinin kısa sürede kazılarından sonuç alınmak isteniyorsa, ören yeri giriş ücretlerinin büyük bir kısmı kazı çalışmalarına harcanmalıdır. Ören yerleri etrafında iş yeri olanlardan “özel vergiler” alınmalıdır. Sonuçta tarihi yerlerde iş yeri açanlar, işyerlerinden dolayı değil sadece o ören yerlerine yakın olduklarından dolayı iş yapabilmektedirler. Vergisel anlamda da aynı şartlara sahip olmayan diğer işletmelerden daha fazla vergi vermelerinden doğal bir şey olamaz.
Devlet birilerine peşkeş çekmekle edilmez, herkese eşit mesafede olabildiğiniz sürece devlet etmenin gereklerini yerine getirmiş ve devlette devamlılığın sağlanmasına da en büyük katkıyı sağlamış olursunuz. Adam kayırmakla veya belli firmalara imtiyaz sağlamak devlet ekonomisine katkı sağlanmış olmaz. Eğer öyle olsa idi, kabile liderleri tarafından yönetilen orta ve güney Afrika ülkelerinin şimdiye kadar süper devletler seviyesine ulaşmaları gerekirdi.

Yazarın Diğer Yazıları