Birlikte çalışıyorlar

Saldırı, önce gazetelerinden başlıyor. Peşinden televizyonları katılıyor. Anlayacağınız "Mehmet Baransu'nun bavulu" şimdi havuz medyasına geçti. Belli merkezlerde, belli kişilerce senaryo hazırlama sistemine devam. Bir zamanlar Batı'dan geliyordu. Şimdi Güney'den.

Yeni akımda kurgulardan biri, daha düne kadar bölücülükten yargılanıp mahkûm olanlara da imkân var. Adam 11 yıl PKK'dan yattı. Şimdi havuzun en saldırgan üyesi. Önemli köşe yazarı. Bu doğru yolu bulmak mı? Yoksa istediği paraya kavuşmak mı?

İhtiyaç meselesi

En çok da ekran bülbüllerine bayılıyorum. İsrail'e önce sövüp-sayıyor. Sonra "aman ticari ilişkiler bozulmasın" diyebiliyor. Hatta "turistleri bize gelmeyi sürdürsün"ü ilave etmeyi unutmuyor. Erdoğan'ın 1 Ocak 2016'daki şu sözlerini hatırlıyorsunuz; "İki ülkenin birbirine ihtiyacı var".

YPG/PYD'lilerle fotoğraf çektirilince "Eyy Amerika" derken, aynı pozları veren Rus generalleri görmezden geliniyor. Demek ki ileride aynı şeyler söylenecek; "Ey halkım aldatıldım. Özür dilerim". Bunları şimdiden yazalım sonra "yeni fark ettik" denmesin. Moskova'nın Suriye'den asker çektiği falan da yok. İhtiyaç fazlalarını götürüp masrafı azaltıyor. İki tam donanımlı askeri üssü ise kalacak. Bu arada Pentagon da iki üsse sahip oldu. Dikkat edilmesi gereken husus bunların Kürt bölgesine kurulması. Bir adım sonrası "Al İncirlik'i başına çal" denecektir. Sakın sürpriz olmasın, mahalle futbolunda takım seçerken, adımla başlanması gibi. Ortada aynı durum var; "Tello senin, Barzani benim".

Sabun köpüğü toplantı

Bugün İslam ülkeleri temsilcileri bizde toplanıyor. Üçüncü sınıf temsilci yollayanları da göreceğiz. Daha önce de yazdığım gibi bizimkilerin şovu dışında dişe dokunur bir şey çıkmaz.

Filistin'e yardım kararı alınır bir de "kınama" yeterli olur. Yine Abbas'ın ve Haniye'nin ceplerine en şişkin zarfları biz koyarız.

En çok merak ettiğim Devlet Bahçeli'nin hangi söylevlerle banisine destek vereceği. Aslında durumu yürekler acısı. Son belediye başkanları toplantısında katılımcı listesine bakınca acı gerçeği daha iyi anlıyorsunuz. Bunu kamufle etmeye çalışan sadece Balgat yönetimi. Size bir gözlemimi aktarmak istiyorum. Bahçeli ayakta konuştuğunda akıl hocası Semih Yalçın'a dikkat edin. Aynı kelimeleri tekrarlaması tuhaf değil mi? Arada senkron tutmasa da, olsun. Bunun adı Kader Birliği.

Son avcı

Şimdi de umudumuz Putin sloganları atıyoruz. Havuz medyası yeni emri uyguluyor. Yakında Sibirya Kaplanı yakalayışını tekrar servise koyarlar. Peşinden insan azmanı Sumocuları şikeyle yere indirişini de. "İvan İdi Damoy"lar unutulurken şimdi "Yankee Go Home"lar popüler. Kim, kiminle oynuyor bunu bir çözebilsek. Rusları bu millete sevdirmek kolay değil. Bakın serhat şehirlerimize. Yöre insanları kızdığına "Moskof gavuru" der. Ermeni çeteleriyle birlikte yakıp, yıktıkları unutulur mu? Şehit ettikleri insanlarımızı bu kadar mı kolay sileceğiz?

Bu duyguları  Reza Zarrab Davası gibi sayamayız. Sahtekâr şimdiden yırttı. Amerika'da oturma hatta çalışma izni alacağı günler uzak değil. Milletçe bazı konuları çabuk unuturuz. Hele böylesi tezgahları. Mesela tepeden tırnağa rüşvete bulaşmış bakan eskisi "haram yemedim ki karnım ağrısın" diyebiliyor. Bu tiplerin savunulduğu bir ülkede "hamamın namusu" politikalarına artık karnımız tok olmalı...

***

Ümidim var

Şampiyonlar Ligi'nde Bayern Münih'in çıkışı kimilerinde panik yarattı. Hemen, Kayseri önündeki Beşiktaş örnek veriliyor. Hatırlayın Kartal'ın yenildiği gün yazdığımı; "Umurumda değil. Artık hedef büyüttüm". Bu laflarıma en yakın dostlarım dahi kızdılar; "Dışarıda nasılsa bir şey yapamayız. Biz yine ligimize sarılalım" dediler. Sonucu gördüler. yenilgisiz grup liderliği elde ettik. Saf dışı bıraktıklarımız. B. Münih'ten daha mı güçsüzdü?

Başkan Fikret Orman'dan daha fazla iyimserim. Önce eski çalışma arkadaşım, Beşiktaş Genel Sekreteri Ahmet Ürkmezgil'in söylevlerini reddediyorum. Gününde bir Beşiktaş çeyrek finali rahat görür. Sonrası daha kolay gelir. İlk maçın Münih'te olması büyük avantaj. Tek handikap, ceza korkusuyla seyirci avantajından yoksun bırakılmamız. Yoksa eski sayıya göre; "Münih 68. vilayetimiz". Beşiktaş ilçemizin iki katından fazla Türk burada yaşıyor. Yine de sızmalarla seyirci desteğimizin olacağından şüphe yok.

***

Haklılık payı

Yüz Yüze Futbol'da bu hafta Erdoğan Arıkan'ın yerini Kerem Öncel almıştı. Kurgu değişmedi. Çünkü, Ömer Üründül, "Doğrucu Davut". En büyük özelliği müthiş futbol bilgisi. Oyunu okuyuşu pek çok teknik adamda yok. Bu konuda en yeni örnekler Aykut Kocaman ve Igor Tudor'la ilgili tespitleriydi. Bire bir gerçekleşti. Bunları yazıp, söylerken şirinlik muskası da takmıyor. "Göz boyamak" gibi sorunu da yok. Türk futbolunun kurtuluş formüllerinden biri Üründül gibilerin sayısını artırmak.

Yazarın Diğer Yazıları