Birlikte yaşamayı öğrenelim

    BİRLİKTE yaşamayı öğrensek ve içimize sindirsek yığınla toplumsal olay yaşanmamış olacak...

    Maalesef bunu başaramıyoruz.

    Birlikte yaşayamamanın temel nedeni, bireylerin birbirlerine sevgi ve saygıyla yaklaşma alışkanlığı edinmemiş olmaları...

    İleri toplumlarda, bizdeki soğuk duruma benzer durum birkaç asır önce aşıldı. İnsanlar birbirlerine nicedir sıcak yaklaşıyorlar...

    Rastlaştıklarında selamlaşıyorlar...

    Hiç tanımadıkları insanlarla metroda yan yana oturuyorlarsa birbirlerinin hallerini ve hatırlarını soruyorlar...

    Ayrılırken de vedalaşıyorlar...

    * * *

    İlişkiler sırasında tarafların çok sık teşekkür ettiğine tanık olursunuz. Bir alışveriş teşekkürle başlar, teşekkürle biter...

    Bir de bize bakın...

    Bakkalınız teşekkür ettiğinizde bön bön yüzünüze bakar; keza kasap, manav, tezgâhtar, teşekkür edilmesine alışmadığı için teşekkürle tanıştığında duruma anlam veremez...

    Aynı apartmanda ya da aynı sitede yaşayanlar da birbirlerine Fransızdır; birbirlerini tanımazlar, selamlaşmazlar, komşuluğa sırt çevirirler...

    Çok şükür bizim sitede bu hava esmiyor. Yönetim ve site müdürümüz Zafer Gül, etkinlikler düzenleyerek ve komşuluk ilişkilerinin güzelliklerini anlatarak site sakinlerini birbirine yaklaştırıyor....

    Örnek bir sitede oturduğumuz için mutluyuz...

    * * *

    Küçük kentlerde toplumsal yakınlaşma büyük kentlerdekinden çok daha çağdaş.

    Oralarda insanlar her sabah selamlaşıyor, hal hatır soruyor. Komşusunun sıkıntısını paylaşıyor; birlikte sevinip birlikte üzülmeyi biliyor; bunları da gösteri olsun diye değil, içinden geldiği için yapıyor...

     Umarız ve dileriz ki halkımız, küçük yerlerdeki ve mesela bizim sitedeki dostluk, arkadaşlık, kardeşlik ve komşuluk ilişkilerini örnek alır...

     * * *

     Birlikte yaşamak salt bunlardan ibaret değil değerli okurlar...

     Farklı düşüncelerimiz olacaktır; keza farklı söylemlerimiz ve siyasal tercihlerimiz de. Farklar yüzünden birbirimizi hasım gibi görmemeliyiz. Farklı ideolojik bakışlar, fiili duruma neden olmadıkça ve eylem halini alıp yasaların dışına çıkılmadıkça toplumun zenginliği olarak kalır.

     Bu zenginlik bizi, tartışarak da olsa mutlaka çağdaş düşünce platformuna taşır. O platformda da sorunlarımızı kolayca çözer, yeni hedeflere yönelebiliriz...

     Birlikte yaşamaktan daha lezzetli bir toplumsal oluşum düşünemiyorum!

  Sağlık hizmeti yeniden düzenlenmeli

-------------------------------------------------------

     GELELİM sağlık konusuna...

     Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir ve Kocaeli'de kurulması planlanan şehir hastanelerine ilişkin görüşlerini açıklarken "Bu hastaneler hayalimdi" dedi...

     Ne güzel...

     * * *

     AKP'nin sağlık hizmetlerini yaygın hale getirmek için düşündüğü şehir hastaneleri konusunda ne kadar yol alındığını bilemiyorum; soruşturdum, kimse doğru dürüst bilgi veremedi...

     81 ilimizin kaçında bu hastane hayata geçirildi acaba...

     Her ilde Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastanesi var ama bunlar, AKP tarafından planlanan çağdaş sağlık kurumu olma niteliğini hâlâ yakalamış değiller...

     O nedenle halkımız, özel sağlık kuruluşlarından hizmet almaya çalışıyor. Ancak bunlarda da hizmetler büyük paralar karşılığında verildiğinden yurttaşlar sağlık sorunlarını bu kapılarda da çözemiyor...

     * * *

     Yeni dönemde sağlık hizmetlerinde değişik uygulamalara gidilebilir. Birini söyleyim; özel sağlık kurumlarının 65 yaş üzeri yurttaşların teşhis ve tedavilerini ücretsiz yapmaları sağlanabilir. Keza tahliller ve radyolojik çekimlerden de para alınmaz...

     65 yaş üzeri hastanın yatması gerekiyorsa yatak ve yemek bedelinin yarısı talep edilebilir. Devlet, yurttaşın sağlığından sorumlu olduğuna göre bu sosyal içerikli uygulamayı bir an önce sağlamalıdır.

Fısıldadılar, cami duvarı dediler

---------------------------------------------------------------

     DÜNE kadar MHP'ye ve Devlet Bahçeli'ye lafı giydiren odaklar, AKP'nin başkanlık hevesi gündeme gelince Devlet Bahçeli'yi destek veriyor diye yere göğe koymaz oldu...

     Önce şunu söyleyim...

     Devlet Bey'in AKP'ye tam teslimiyet halinde olması yüzünden milyonlarca yurttaş tedirgin ve Bahçeli'ye sırtını dönmüş durumda...

     "Hem AKP yardakçılığı yapıyor, hem partiyi elden çıkarmamak için ne kadar değerli isim varsa hepsini ya görevden alıyor, ya ihraca kalkıyor" diyorlar...

     Şimdi de Ümit Özdağ'ı gözüne kestirdi, onu da ihraç ettirmek istiyor. Sonra sırada kim var, meçhul...

     Bu süreç hakkında söylenecek çok şey var; birini fısıldadılar kulağıma, cami duvarını hatırlattılar...

KOCAMAN SÖZLER

------------------------------------

     NEFSİNE hâkim olan, dünyaya hükmedebilir. (VOLTAİRE)

Yazarın Diğer Yazıları