Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Bizi sen var eyledin ey aziz Cumhuriyet

Göstermelik yapılan törenlere bakıp da aldanma sakın ey Cumhuriyet.

Esirmediğin onca lütufa rağmen aramızın hâlâ 'limoni' olduğunu cümle alem biliyor.

Ne biz seni anlayabildik, ne sen bizi.

Biz sana 'neler' verdik bilemiyoruz amma, senin bize 'çok şeyler' verdiğin malum.

En azından 'ağız dolusu sövme' hürriyetini bahşettin bize; sen daha boy atıp filizlenmeden biz 'gırtlaklarımızı' temizlemeye başladık çemkirerek.

'Mürşid', 'şıh', 'molla' ne derse hayat ondan ibaretti bizim için; oysa sen "Aklın yok mu be mübarek, birazcık akl et?" diye sorgulamaya davet ediyordun bizi.

Emme ve lakin bizler akl ettikçe, birileri 'eşlerimize', 'bacılarımıza' göz dikmekten, 'kızlarımızı' zevce eylemekten, 'emeğimizi' servet haline getirmekten, 'yarınlarımızı' esaret altına almaktan alıkonuyordu.

Dolayısıyla sen 'daha doğmadan' ölüme mahkûm edilecek bir 'melun' olarak nakşediliyordun hafızalarımıza.

'Şifrelerimiz' deşifre oluyor, 'kurulu düzenimiz' çatırdıyordu; işte o yüzden 'küfür düzeni' diye yaftalanıyor, 'ipe' çekiliyordun.

Sana mı düşmüştü tebaaya 'vatandaş' muamelesi yapmak; 'hukuktan', 'adaletten', 'hürriyetten', 'eşitlikten' dem vurmak?

Sana mı düşmüştü 'ukba' deyip, 'taze gelin' misali dünya malına sarılanların 'ipliklerini' pazara çıkarmak?

***

Ne yapsak, ne eylesek asla ve kat'a ödeyemeyiz hakkını ey Cumhuriyet

Önünde huşu içerisinde saygıyla eğiliyor; ihtiramla 'iki kat', 'dört büklüm' oluyoruz.

Saya saya bitiremiyoruz 'bize bahşetmiş olduğun' dünya nimetlerini.

'Nesebimize', 'soyumuza', 'sopumuza' bakmadan bağrına bastın bizleri; başına 'taç' eyledin, ayağımızın türabı oldun ey Cumhuriyet.

"Türk" lafını ağzımıza dahi almadan; 'Türk'e hükmetme' şerefini bahşeyledin bize.

'İhtida' merasimimiz belki daha 'yüz yılı' geçmediği halde, 'bin yıldan' bu yana 'Müslüman' olan ve tarihinin ilk dönemlerinden beri 'tek tanrılı dinlere' inanan bir millete 'inançlarını' yeniden öğretiyoruz.

'Vehhabiliğe', 'Selefiliğe', 'Hariciliğe' olan gönül muhabbetimizi bu milletten gizleyip, bin bir türlü desiseyle onları 'din bağından' sıkı sıkı esir alıyoruz.

Kendi 'kırma' ırklarımızı korumak için her yola başvururken, 'Türk' kelimesini 'ırkçılık' olarak lanse ediyoruz

'Fikir özgürlüğü' adı altında küfrettiriyoruz 'atalarına', cümle geçmişlerine.

Ne büyüksün ki sayende Türkler 'bu tezgahın' farkına bir türlü varamıyor.

***

Acısıyla, tatlısıyla koca bir 93 yılı artık arkada bıraktık ey Cumhuriyet.

Bak, senin çağımızın yükselen değerleri olan 'takiyeden', 'ilm-i siyasetten', 'riyadan' haberinin olmadığı bir kere daha ortaya çıktı.

Açık bıraktığın kapılardan süzülüp, sonunda 'en mahrem kalelerine' kuruluverdik.

Kabul, hep 'ikili' oynadık; düşmanların ile 'denize döktüklerin' ile iş birliği yaptık.

Kabul, senin 'bütün kazanımlarını' haraç-mezat sokaklarda satılığa çıkardık.

Ama anlaman lazım ey Cumhuriyet.

'Hayat' denilen şey de bu değil mi?

Senin 'temel fikrin' nedir tam olarak kavrayamadık amma, bizim 'hayattan' anladığımız, namusluca ya da namussuzca hep ama hep kazanmaktır.

Artık kabul etmen gerekir ki ne yapıp ettik 'biz' kazandık be Cumhuriyet.

'Lafazanlıkla', 'hokkabazlıkla', 'din bezirganlığıyla' ipleri tamamen elimize aldık.

Ha, o iki de bir 'bekçin' olduklarını söyleyip, tozu dumana katmaya kalkışanlar mı?

Bizler 'millî irade' tiyatrosu oynayarak 'yarınlarını' ipotek altına alırken, onlar 'gerçeklerden' kopuk bir şekilde 'fil dişi kulelerde' yaşayıp, 'Godo'nun gelip kendilerini kurtaracağı günü' bekliyorlar.

Anlaşılan daha çok bekleyecekler.

***

Sunmuş olduğun 'imkân ve şerait' dahilinde, kendilerini 'muhalefet' olarak yutturan 'kapı kullarımızın' örtülü desteği ile seni yavaş yavaş, alıştıra alıştıra, hazmettire hazmettire 'tarihe gömmenin' son adımlarını da atıyoruz ey Cumhuriyet.

'100. yılına' tek parça halinde ulaşmaman için 'elimizden' gelen her türlü gayreti göstereceğimizden emin olabilirsin.

2023'e şuracıkta ne kaldı?

Berhudar ol Cumhuriyet.

Yazarın Diğer Yazıları