Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Rusya-Ukrayna Savaşı ile bütün dünyayı etkileyen gıda ve tahıl krizine karşı inisiyatif alarak çok önemli ve bütün taraflar için kazan-kazan oyun stratejisi ile sonuçlanan diplomatik bir başarıya imza attı. BM Genel Sekreteri Guterres, Türkiye''ye hem 22 Temmuz 2022''de imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması''ndaki katkıları hem de 2 Kasım 2022''de anlaşmaya geri dönülmesi yönündeki diplomatik çabaları nedeniyle ayrı ayrı teşekkür etti. Rusya-Ukrayna Savaşı sadece gıda krizini gündeme getirmemiş, nükleer silahların kullanılması riskini de artırarak uluslararası ilişkiler ajandasına bir kez daha taşıdı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tahıl konusundaki arabulucu rolünden de aldığı öz güven ile, nükleer silahlardan bütün dünyanın kalıcı olarak kurtulması yönünde de bir inisiyatif geliştirebilir. Bu inisiyatifini de dünyanın diğer önemli gündem maddeleri arasında yer alan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine daha hızlı ve etkin ulaşılması yönünde kullanılması yönünde taçlandırabilir. Bu konuda hem BM hem NATO ve hem de Rusya ve Çin ile iş birliği içinde hareket edilmesi, diğer taraftan Hindistan ve Pakistan ile diplomatik yakınlık oldukça önem taşımaktadır.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün konuyla ilgili vecizesi bu makalenin kapsamı bakımından da oldukça anlamlıdır; Beklemeğe de lüzum yoktur, işte bu sükûnet içinde bütün dünyayı mütalaa etmek fırsatı bizdedir. ''Dünyanın filân yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne?'' dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla alâkadar olmalıyız. Hâdise ne kadar uzak olursa olsun bu esastan şaşmamak lâzımdır. İşte bu düşünüş insanları, milletleri ve hükümetleri hodbinlikten kurtarır.
Bu makalede; hem dünya için en büyük tehditlerden birisi olan nükleer silahlardan insanlığın kurtulmasını, hem de hiç kullanılmayan bu silahların batık maliyet kapsamındaki milyarlarca dolar bütçesi ile başta insanlık için en büyük tehditlerden birisi olan açlığın sona erdirilmesi ile küresel iklim krizi ile mücadele yönünde ortak çözümler için kullanılması tavsiye edilmektedir. Yazının amacı hem durumsal farkındalığı, artırmak hem de eş zamanlı olarak sorunların ortak akıl ve dayanışma ile çözümlerinin olabileceğine dikkat çekmektir. 8 Eylül 2022''de UNDP tarafından yayımlanan raporda; belirsizliğin yeni bir durum olmamasına karşın boyutlarının kaygı verici yeni durumlara yol açtığı, yeni "belirsizlik karmaşıklığı"nın insanlık tarihinde daha önce hiç görülmediği biçimde ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Beş devlet bahse konu açıklamada nükleer savaşın asla yaşanmaması ve kazananın olmayacağını teyit ettiler. Aynı bildiride nükleer silahların hem birbirlerini hem de hiçbir devleti hedef almadığı da belirtildi. Bu açıklama sonrası Rusya-Ukrayna Savaşı patlak verdi. Rusya-Ukrayna Savaşı ile nükleer silahların beklenmedik sonuçlar kapsamında kullanılarak telafisi imkânsız zararlar ihtimali insanlığı bir an önce harekete geçmeye zorlamaktadır. Bu sorun o kadar ciddi bir hâl aldı ki; Rusya, Batı bloğunun Ukrayna''ya nükleer silah vermesi durumunda Avrupa''nın yok olacağı ikazında bulundu.
Nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya uluslararası ilişkilerin ve devletlerin stratejik öncelikler arasında bir kez daha yerini aldı.
Nükleer silahlardan arınma hedefli uluslararası yerel yönetimler inisiyatifi olan ''Mayors for Peace'', 19-20 Ekim 2022''de Hiroşima''da toplanmıştır. Toplantı sonrası yayımlanan bildirgede; Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle nükleer silahların kullanılması ihtimalinin en üst seviyede olduğuna dikkat çekilmiş ve nükleer silahlardan arınmış barışçıl bir dünya için inisiyatifler geliştirme çağrısında bulunulmuştur.
OECD''ye göre; olağanüstü on yıl çoğu ülkelerdeki eşitsizliği genişletmiş ve sosyal bütünleşmeyi tehdit etmektedir. NATO tarafından yayımlanan 2022 yılı Madrid Zirvesinde iklim değişikliğinin tehdit çarpanı olduğu belirtilerek, NATO''nun güvenliğine derin etkileri olan günümüzün tanımlanmış bir sorunu olduğu açıklandı.
NATO''nun, NATO 2030 Vizyon Belgesinde yer alan dokuz öneriden yedincisi iklim değişikliğine karşı uyum ve mücadeledir. Söz konusu belgede; NATO liderlerinin, lider bir uluslararası organizasyon olan NATO''nun iklim değişikliğinin güvenliğe etkisini anlamak ve adaptasyonu amacıyla yeni bir NATO Eylem Planını imzaladıkları belirtildi.
Yukarıdaki farklı seviyelerdeki açıklamalar ve çabalar; hem merkezi, hem mahalli idarelerin hem de askeri ittifakların global güvenlik sorunlarında ortak hareket etmeye mecbur kaldıklarının işaretleri olarak değerlendirilebilir. Söz konusu bu örnekler sorunların bütüncül ele alınarak verilerin hem rasyonel hem de operatif sanatsal olarak ele alınmasının göstergeleridir.
Sert gücün en önemli enstrümanı olan askerî gücün kullanımı en son çare olarak oldukça dikkatli kullanılmayı gerektirmesinin yanında sürdürülebilir de olmamaktadır. Ayrıca stratejik caydırılık kapsamındaki başta nükleer silahların kullanılmasını hedefleyen nükleer güçlerin muhafazası dâhi batık maliyet kapsamında oldukça yüksek kaynak israfına neden olmaktadır. Gerek Corona pandemisinde yaşananlar ve aşıya erişim sorunu, gerekse küresel iklim değişikliği sorununda devletlerin aciz kalmaları, aynı zamanda 2022 yılında yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun başta enerji ile gıda krizine yol açabilecek yan etkileri; yaratıcı bakış açılarına ve sorunların bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması ihtiyacını doğurmaktadır. Devletlerin ve kurumların katkılarına bireyler olarak da katkı sağlamak için bu çalışma; uluslararası ve ulusal kamuoyunun dikkatine sunulmaktadır, dünya barışına ve insanlığa yaratıcı çözümler yönünde katkı sağlamayı da hedeflemektedir.
20''nci yüzyılda tehditlerin başında nükleer silahlar bulunmakta iken, 21''inci yüzyılın başında terörizm ile teröristlerin nükleer silaha erişimi ve küresel iklim değişikliği konuları öne çıkmıştır. Hem neorealistler hem de neoliberaller için devletler arasında uzlaşma imkânı her zaman bulunmaktadır. Kullanılmayan nükleer silahlar için milyarlarca dolar israf edilirken, milyonlar açlıkla mücadele etmek durumunda kalmaktadır. SIPRI''ye göre; nükleer devletler nükleer cephanelerini modernize etmek istediklerinde masrafların daha da artacağı tahmin edilmektedir.
Nükleer silah kullanılması ihtimallerinin konuşulduğu Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte gıda temel fiyatlarının azaltılması kapsamındaki Tahıl Koridoru Anlaşmasından da cesaret alınarak, nükleer silahların yok edilmesinin dolaylı olarak da olsa Rusya-Ukrayna Savaşının sona ermesine de olumlu katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
Dünyadaki devletlerin üye oldukları BM açıklamış olduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ile önceliklerini sistematik olarak açıklamıştır. BM Genel Kurulu 2015 yılında, 17 SKH''ni içine alan ve ''kimseyi geride bırakmama'' prensibine dayalı olarak dünyayı dönüştürme adına 2030 yılı ajandasını kabul etti. Anılan hedefler arasında yoksulluğa son, sıfır açlık, eşitsizliğin azaltılması, temiz su, temiz enerji ve iklim eylem konuları da bulunmaktadır.
Hepsi birbirinden değerli hedefler arasında kuşkusuz sıfır açlık konusu kimsenin geride bırakılmaması adına oldukça önemli ve varoluşsal bir amaçtır. 2021 yılında dünya genelinde açlıktan etkilenen insanların sayısı 828 milyona yükseldi.
Yine dünya genelinde yaklaşık 2.3 milyar insan orta veya daha ağır seviyede gıda güvensizliği ve de dünyanın yüzde 11.7''si şiddetli seviyede gıda güvensizliği ile yüzleşti. 17a.e New Oxfam''a göre 2022''de Covıd-19 ile Ukrayna Savaşının da hızlandırdığı eşitsizlik, gıda ve enerji fiyatlarındaki enflasyonun neden olduğu birleşik etkileri nedeniyle 263 milyon insan daha aşırı fakirliğe itildi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryasının hazırladığı bir nota göre; gelişmiş devletler 2020 yılına kadar iklim değişikliği hedeflerine yönelik her yıl ortak olarak 100 milyar USD bütçe tahsis edilmesini kararlaştırdılar. Gelişmiş devletlerin imzaladığı yıllık 100 milyar USD taahhüdü uygulamada yerine getirilemedi. Bu bütçe, 2018 yılında 78.3 ve 2019 yılında 79.6 milyar USD olmak üzere yıllık yaklaşık 80 milyar USD olarak gerçekleştiği için anlaşmada verilen sözün 20 milyar USD gerisinde kaldı.
Ayrıca, SKH sadece iklim değişikliği konusuna yönelik olmadığı için de ilave kaynak ihtiyacı söz konusudur.
Bu çalışmadaki basit ve somut olan teklif, nükleer silahların ivedi olarak etkisiz hâle getirilmesine yönelik BM Güvenlik Konseyi tavsiye kararı ile BM Genel Kurulunun 2022 yılında bir karar alması, bu kararın uygulamaya geçirilmesine yönelik AKKA Anlaşmasında uygulanan mekanizmalardan faydalanılması, 2023 yılından itibaren elde edilecek bütçenin 2050 yılına kadar BM SKH ile uyumlu olacak şekilde uzatılarak kullanılmasıdır.
Sonuç olarak global stratejik tehditlerin ortadan kaldırılmasına yönelik birçok açmaz iç içe geçmiş bulunmaktadır. Varoluşsal tehdit realistler için varoluşsal bir güvenlik sorunu iken, bu sorunun çözümünde hiçbir devletin tek başına çabalarının yeterli olamayacağı ve diplomasi ile işbirliğine verilen önem uluslararası ilişkilerden idealist ve neoliberal kurumsalcıların yöntemlerini çağrıştırmaktadır. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasının VI''ncı Maddesinde anlaşmaya taraf bütün devletlerin tam nükleer silahsızlanma için müzakarelerde bulunmasına yönelik bir vizyona da yer verilmiştir.
Bu makalede varoluşsal tehdit kapsamındaki nükleer silahların BM tarafından oluşturulacak uluslararası bir komisyon gözetiminde etkisiz hâle getirilmesi ve elde edilecek kaynakların hem insanlık için hem de gezegenin en önemli sorunları olan açlıkla ve eşitsizlik ile küresel iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında kullanılması vizyonu doğrultusunda harekete geçilmesi amacı kapsamında nükleer silahlardan arınmış barışçıl bir dünya için bir inisiyatife katkı sağlamaya çalışmaktadır. Ayrıca, hem nükleer silahlardan arınmış daha güvenli ve barışçıl bir dünya, hem de insanlığın iyilik gücünün somut olarak gösterilmesi, hem de BM SKH''lere ihtiyaç duyduğu bütçenin en az 2030 yılına kadar sağlanması ve mümkün ise 2050 yılına kadar da uzatılması teklif ve tavsiye edilmektedir. SKH''nin hayata geçirilmesi için ihtiyaç duyulan yıllık 100 milyar doların çoğu bütçesi nükleer silahlardan kurtulunması suretiyle elde edilebilir.
BM Güvenlik Konseyinin alacağı nükleer silahsızlanma kararı BM Genel Kurulunda da bütün üyelerin katılımıyla kabul edilebilir. İçlerinde "nükleer silaha sahip ülkeler"in temsilcilerinin de olduğu uluslararası bir denetim komisyonu süreci aktif olarak başlatabilir.