BM toplantıları

Birleşmiş Milletler, kurulduğu 1945 yılından bu tarafa, her yıl Eylül ayında tüm üyelerinin katılımıyla genel kurul toplantısı yapmaktadır. Bu yıl da böyle oldu. 193 üye ülke, gerek devlet ve hükümet başkanları, gerekse bakanlar veya diplomatları vasıtasıyla temsil edilir ve isteyen her ülke genel kurulda konuşma yapar. Bu konuşmalar genelde, ulusal, bölgesel veya küresel konularda olmaktadır. İçerik olarak, politik, diplomatik, insani, çevre, hukuk, insan hakları, hayvan hakları gibi dünyayı ve insanları ilgilendiren her konuda olabilir. Dünyanın en büyük buluşma platformlarından birisidir. İyi organize olunduğu takdirde ülkeler için çok yararlı olabilir. Hem ikili konuşmalar, hem de dünyaya vereceğiniz bir mesajınız varsa bu açıdan da çok önemli bir fırsattır.

Bu yılki toplantılarda, birkaç yıldan beri olduğu gibi genelde Orta Doğu özelde ise Suriye en çok konuşulan sorun oldu. ABD ve Rusya dünyanın gözü önünde sert tartışmalar yaptılar ve birbirlerini samimi olmamakla ve hile yapmakla suçladılar. Tartışma, iki somut olay üzerinden yapılmıştır, ABD, Esad rejiminin askerlerini bombalamaları nedeniyle, ki bunu kabul etti ama kasıt yoktu yanlışlıkla oldu demekte, ama karşı taraf hayır sen kasıtlı yaptın iddiasında bulunmaktadır. Ruslar için yapılan suçlama ise, bir yardım konvoyunu bombalaması olayı ki, Ruslar bunu kendilerinin yapmadığını iddia etmektedir. Karşı taraf ise buna inanmadıklarını, bunu Rusların yaptığını söyleyerek tartışma sürmektedir.

***

Bu olaylar üzerinden tartışmanın iki temel nedeni vardır, birincisi, bu her iki olay da uluslararası hukuka aykırıdır, dolayısıyla cezai müeyyideyi gerektirir. Ancak her iki ülke de BM, Güvenlik Konseyi daimi üyesi oldukları için, veto hakları olduğundan kendilerini uluslararası bir mahkemeye götürecek kararları veto edeceklerinden yargılama olmayacaktır. Bir başka ifadeyle beş daimi üye kendileri istemezlerse yargılanmazlar. İkinci temel neden, tartışılan bu nahoş olaylar dolayısıyla, bu iki ülkenin uluslararası imajı ve güvenirliliği açısından zarar görmesi riskidir. Ancak, ortada bir gerçek varsa o da dünya kamuoyu her iki ülkeye de inanmıyor ve bu konuda suçlu olduklarını düşünüyor. Ama sonuçta bir yaptırım olmadığı için de, daha önce olduğu gibi hiçbir şey olmuyor ve BM'nin sunduğu bu uluslararası platform bir kez daha boş laflarla işlevsiz hale getiriliyor ve sorunlar olduğu gibi kalıyor. 

***

Türkiye bu yıl da yine, 20-24 Eylül tarihleri arasında, Recep Tayyip Erdoğan tarafından temsil edildi. Dünyanın en kalabalık heyeti Türkiye oldu. Erdoğan'dan hiç kimse hesap soramadığı için istediği gibi davranmakta ve rahatsız edici konular gündeme getirilememektedir. Zira, kendisine, şu soru sorulmalıydı, niçin bu kadar kalabalık bir heyetle gidiyorsunuz, bu bir israf değil midir denmeliydi. Bu toplantıda sadece Erdoğan, BM Genel Kurul'unda bir konuşma yaptı ve randevusu alınan liderlerle ikili görüşmeler yaparak geri dönüldü. Altı bakan, yirmi üst düzey bürokrat, korumalar ve bir o kadar da diğer görevliler götürülmüştür. Tam bir saltanat.

Bu toplantının Türk milletine maliyetine ve elde ettiği kazanıma baktığınız zaman zararlı çıktığını açıkça görmek mümkündür. Zira bu toplantı, yeni kazanımlar ve yeni iş birlikleri için kullanılmadı, maalesef kendi iktidarları döneminde yaptıkları yanlışlardan dolayı çıkarttıkları sorunlarını çözmek için kullanılmıştır. Bir nevi patinaj yapılmıştır. Böyle büyük bir platform israf edilmiş ve boşa geçirilmiştir. Erdoğan yaptığı (zorunlu olarak kısa, süreyi, BM belirlemektedir) konuşmada, ağırlıklı olarak, FETÖ iade edilmelidir, dünya beşten büyüktür ve Filistin dardadır yardım edilmelidir mealinde sözler sarf etmiştir. Bu lafları söylemek için Türk milletinin bu kadar parası harcanmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları