Bombayı Mosturoğlu patlattı

Şekip Mosturoğlu "Terim'e ödenecek tazminatın takipçisi olacağız. Eğer ortada istifa varsa bunu ödeyeceklerin ceplerinden tahsili için uğraşacağız" dedi. Böylece kamudan gizlenilmeye çalışılanlar ortaya dökülüyor.

İlk itiraf, Fatih Terim'in kendisinden geldi; "İstifa etmedim. Kovuldum." Belli ki yine TFF üst kademesi ile "Türkiye Futbol Direktörü" arasında yeni görüşmeler cereyan etti. Böylece "Delikanlılık Edebiyatı" sonlanmış oldu. Mertlikten söz edip sonra "Para benim elimin kiri" diyenlerin bombası patladı. Miktar çok büyük olunca "Kutsal Değerler" şişman İbo'nun şarkısına dönüştü; "Benim balonlarım vardı!"

Öncelikle olayın bu noktaya gelmesinde daha doğrusu çözülmesinde rolü büyük olan Fenerbahçe Kulübü'nün Asbaşkanı Mosturoğlu'na teşekkür ederim. Denetim görevini yaptı. Pekiyi, savunma mevkiinde olanlara ne demeli?  Başkan Yıldırım Demirören gecikmeden Terim'e bugüne kadar ödenen toplam parayı açıklamalı. Tabiî ödenecek tazminatı da. Demirören'in hesap-kitap işine aklı ermiyorsa, Hüsnü Güreli'den yardım alabilir. Böylesi "halı altına süpürmeler"in daha fazla gitmeyeceği ortada. TFF Yönetimi beklenen bilgilendirmeyi yaptıktan sonra "Olağanüstü Kongre Çağrısı" yapmak zorunda. Halen işbaşındakilerin tamamı bir daha aday olmayacaklarını tebliğ etmeliler. Bu ekip zan altındadır.

 

Gelelim Gümüşdağ'a

 

Dikkat ettiniz mi, Mosturoğlu'nun çıkışı, sadece Terim'i rahatsız etmedi. Göksel Gümüşdağ'ın Kulüpler Birliği Başkanlığı'na veda kararını incelerseniz diğer gerçeği yakalarsınız. Fatih Terim'in üçüncü kez futbolumuzun başına getiriliş fikri onundur. Hatta, bacanak vaziyetinden Külliye'den onayı da Gümüşdağ aldı. "Türkiye Fuutbol Direktörü"nün ballı-kaymaklı mukavelesiyle bizzat ilgilendiğini biliyoruz. Şimşeklerin ona döneceğini sezdi ve "Kulüpler Birliği Vakfı'ndan, bir daha görev almamak üzere ayrılıyorum" çıkışını yaptı. Buna "Kaçış" demek mümkün.

Gördüğünüz gibi "Ben babayım" itirafı nerelere kadar uzandı. Bu arada Rüştü Reçber'e açılan "Üç Kuruşluk Dava"nın kazanılma şansı da kalmadı. Terim "Delikanlının Hasosuyum"da ısrarlıysa kovulma tazminatını almamalı. "Hak Ediş Fişi" kesildiyse, MS'li Futbolculara Yardım Derneği'ne bağış yapabilir.

 

Ailecek

 

Artık baraj yıkıldı. Çok kimse yemek programlarına çıkıp "Bizim evde mangalı Müfit yakar" diyen Hanımefendi'yi izlememiş olabilir. Ancak "Kebapçı Selahattin Sezonu" karikatürlerini görmeyen kalmadı. İpin ucu kaçtı. Sıra bekleyen diğer sorunlara geldi. Damatlardan birinin menejerlik şirketinde çalıştığı sorusu cevap bekliyor. Tıpkı kızlardan birinin de Facto ile ilişkisi benzeri. Buna ek olarak Arda Turan'ın bağlantısının bulunup bulunmadığı. Çıkarsın "Bu doğru, bu yanlış" diye cevap verirsin. Bunları aydınlatmak "Kovuldum" itirafından daha kolay olur.

Bazı olayları hit olmuş şarkılar ve özlü sözlerle bağlamayı sevdiğimi biliyorsunuz. Önce şarkıyla başlayayım: "Para, para, para. Varlığın bir dert. Yokluğun yara". İmparator Napolyon'un ünlü sözüyle noktayı koyuyorum: "Para, para, para"!

 

* * *

 

Sıradan işler

 

Bazı büyüklerim kızsa da izlenme payı yüksek yapımlara yer vermeye devam edeceğim. TRT'nin "Sıra Sende Türkiye"sini seyrediyorum. Bıyıkları tutkallı jüri üyesi bulmak sabun köpüğü montajlardan. Bu da kimi izleyiciye cazip geliyor. Ana jürinin zaman zaman yarışmacıya eşlik etmesi fena değil. Sunucu Uraz Kaygılaroğlu'nu, halk zaten seviyordu. Daha önce sunduğu yarışmadaki başarısı bunda etken.

...

 

Çarkıfelek'te yeni hostes çabuk gönderildi. Kızda görüntü var ses yoktu. Bir önceki "Tabelacı Emel" geri getirildi. Böylece M. Ali Erbil'in sarkmaları kolaylaştı.

...

 

Çocuklar Duymasın, elde ettiği izlenme payına rağmen iyi değil. Hizmetçi Emine'yi bir de Oksijen Kadriye olarak ekrana sürmek, senaryo grubunun ayıbı. Lahmacun partilerinin büroya taşınmasına lafım yok. Fakat, Haluk'un dilinin eşek arısı tarafından sokulması saçmalıktan öte. Kaç kişiyi güldürdü? Asıl takviyenin senaristlere yapılması şart.

Yazarın Diğer Yazıları