Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin genel başkanı gibi davranarak muhalefet partileriyle laf yarışına ve ağız dalaşına girmeli midir? Merkez Bankası’na her çatmasında doların yükseldiğini bile bile söylemlerinde ısrar ederek Türk lirasını değersizleştirmeli midir? Meclis’te olan çirkinlikleri kınama yerine, birini haklı diğerini haksız gösteren ifadelerle olayların devamına neden olmalı mıdır?
Beğenmediği devlet memuruna hakaret ederek üstündeki üniformayı çıkar gir siyasete derken, beğendiğini savunarak tarafgirane mi davranmalıdır? Yasalarda da arzulamadığı veya yapmak istediklerine engel gördüklerini tanımayıp, arzusuna uygunlarda insanlara yasalara uymasını mı salık vermelidir?
Dün her olumsuzu Ergenekon’a yükleyerek savcılığına soyunulup, takip ediliyoruz bahanesiyle kozmik odalara girilip istenilen hedeflere varıldıktan sonra, yapılanlar falanların komplosuymuş demek. Bugün ise yine her şeyi paralel yapıya bağlayarak halkın çıkarları olunca susmak ne denli adildir?
Devleti yönetenlerin petrolün varili yüz yirmi dolarken yaptıkları zamları, petrolün varili elli dolara düştüğünde geri aldırmayarak halkın soyulmasına seyirci kalmak vicdani midir? İstediğimiz her yasayı döve döve Meclis’ten çıkarırız diyenler, halkın canına ve malına göz diken hırsızlar için bir yasa çıkaramazlar mı?
Çiftçinin ürettiğini üç kuruşa alıp, on üç kuruşa halka yediren soygunculara niçin bir şey diyemezler? Üretimleriyle sağlığımızla oynayan haramzadelere göz yumulmasının bir nedeni var mıdır? Vergisini ödemeyen ve çalışanının sigortasını yaptırmayan, işçiyi asgari ücretin altında çalıştıranlara yaptırım uygulanmamasının özel bir nedeni var mıdır?
Memura yüzde üç zammı çok görürken, vekillerin ölüsüne bile yüz binleri vermek adalet midir? İş bulamayarak cinnet geçirenlerden alınan oyların rengi farklı mıdır? Ekmek parası uğruna ölenlerin anılmasındaki törende millet sizinle gurur duyuyor diye slogan attırılması insanlık mıdır? Boşanan ailelerin ve geçimsizlik içinde yetişen çocukların yarınlarda birer patlamaya hazır bomba olmaları hiç mi umurunuzda değildir?
Devri iktidarı döneminizde Ege’de 16 tane adaya Yunanistan bayrağı çekilirken, vatan toprağı olan konsolosluklar korunamazken, bir Türk mührü olan atamız Süleyman Şah’ın türbesini üç kuruşluk terör örgütünden korkarak kaçırmak zafer kazanmak mıdır? ABD başkanıyla görüşememek, AB ülkelerinin tenkit ve eleştirilerine maruz kalmak, Mısır’ın anlaşmaları iptal etmesi ve Libya’dan kovulmamız onurlu dış politika mıdır?
Rusya’nın Türk yurdu Kırım’ı işgal etmesini seyretmek, Çin’in Türkleri katletmesine ses çıkarmamak, Suriye ve Irak’taki Türkmenleri ne olduğu belirsiz grupların insafına terk etmek, tüm bunlara karşın Kürt’üne, Arap’ına ve Yezidi’sine kucak açıp benim vergilerimle beslemen, Türk’e karşı bir düşmanlık duymak değil midir?
PKK’nın yakıp yıkmasına müsaade etmek, devlet oluşturma adına bir kısım kurumları oluşturmalarına yardımcı olmak ve bunlarla masaya oturarak devleti diz çöktürmek ülkeyi sevmek midir? Karakolların ve kışlaların basılıp, bayrağımızın indirilerek güvenlik güçlerimizin şehit edilmesi yönetiminizin bir gereği midir?
Teknolojinin geliştiği bir çağda tankın üzerine çıkararak bir ast subaya resim çektirmek ve sonucunda şehit olması, uçan tabut haline gelmiş ve miadını tamamlayan, geçmişte birer katile dönüşmüş fantomlarla subaylarımızın uçuşunu sağlayarak şehit olmalarını sağlayan ve Afganistan’da askerimizin şehit düşmesine neden olan ve kışlalardaki doğru ise cinnetlerin önüne geçemeyen Genelkurmay Başkanı’nın istifa etmesi gerekirken, savunulması millete yeni şehitler var demek değil midir?
Üniversiteleri PKK’nın eğitim kampı haline getiren rektörleri atarken, HSYK seçimlerinde istediğimiz hakimleri desteklemedin diyerek bazı hakimleri sürgüne göndermek, Devlet dairelerini liyakatsiz  ve ehliyetsiz yandaşlarınızla doldurarak insanlarımızın canına ve malına sebep olmanın hiç mi vicdan azabını çekmiyorsunuz? Halkın çocuklarına KPSS getirerek önünü kesip, kendi çocuklarınızı ballı maaşlarla devlet kademelerine getirmeniz ne kadar vicdanidir?
Bu ülkenin siyaseti böyle mi yapılmalıydı? Ülke böyle mi yönetilmeliydi? Hep bana rab bana mı denmeliydi? Çıkarlarınız için demagojiler yapılarak halk uyutulmaya mı gidilmeliydi? Özetle: Böyle mi olmalıydı?