Irak’ın içişlerine nasıl karıştığını belgeledik!

Irak’ın içişlerine nasıl karıştığını belgeledik!
Irak’ın içişlerine nasıl karıştığını belgeledik!

CHP heyetinin Irak Başbakanı Maliki ile görüşmesi sırasında AKP Hükümeti’nin ’içişlerine müdahale ettiğine dair bilg

CHP heyetinin Irak Başbakanı Maliki ile görüşmesi sırasında AKP Hükümeti’nin ’içişlerine müdahale ettiğine dair bilgi ve belge’ şoku yaşandı. Ulusal Güvenlik yetkilisini onaylayan Maliki “Daha ağırları var” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bağdat’ta ikinci gün temasları oldukça üst düzeyde başladı. Kılıçdaroğlu ve heyeti ilk olarak Irak’ta çok önemli bir isim olan Milli Güvenlik Müsteşarı Falih Fayyas tarafından kabul edildi. Gerek CHP heyeti ile görüşmesinde gerekse daha sonra biz gazetecilerle yaptığı özel sohbette Fayyas, Türk Hükümetine oldukça sert mesajlar gönderdi. Fayyas’ın bölgedeki gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkiler hakkında yaptığı değerlendirmeler Irak’ın diplomatik ve siyasi olmadan AKP iktidarına gönderdiği en net mesajlardı.
Önce CHP heyeti ile yapılan görüşmede içeride Fayyas’ın ne söylediğinden sızdırabildiklerimi aktarayım...
Irak Milli Güvenlik Müsteşarı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na AKP Hükümetinin Bölgesel Kürt Yönetimi ile girdiği müstakil ilişkilerden duyduğu rahatsızlığı net bir dille vurguladı. Barzani ve yönetimi ile doğrudan kurulan ilişkilerin meşru olmadığını ifade eden Fayyas, “Türkiye, Irak’a meşru yollardan gelmiyor. Irak Anayasal bir ülke” dedi. İki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha kapsamlı bir şekilde geliştirilebileceğine işaret eden Fayyas, bunun aksine Türkiye Irak’a, kapıdan pencereden girmeyi tercih etti ifadesini kullandı. Irak Milli Güvenlik Müsteşarı bölgedeki gelişmeleri değerlendirirken, “Suriye, Irak böyle istikrarsızlaştırılırsa Türkiye bunu taşıyamaz” uyarısında bulundu.
Irak Milli Güvenlik Müsteşarı Fayyas, CHP heyeti ile görüşmesinden sonra geziyi takip eden Türk basın mensuplarıyla özel bir sohbet yaptı. Fayyas, Eylül’de toplanacak Kürt Konferansı’nı değerlendirirken, “Gündem kültürel ve sosyal konularsa olabilir. Ülkelerin egemenliği söz konusu olursa müdahale ederiz” dedi. “Müdahale ile neyi kast ettiniz” sorusunu ise “Olsun bakalım” diyerek mesajın ucunu açık bırakmayı tercih etti. Sohbete, “Her ülkenin egemenliğine saygı duyulmalı” diye başlayan Fayyas , “Siyasilerin, yetkililerin verdiği demeçler infial içinde ve duygusal olmamalı” diye söze devam ettikten sonra sorulara şu yanıtları verdi:
Türk hükümeti ile aranızdaki sorun nedir? Haşimi sorunu mu? 
Haşimi bireysel bir sonuçtur. O bir siyasetin dışa vurumudur. Bizim hükümet olarak, yargı olarak, parlamento olarak Türkiye’ye saygımız söz konusu. Ve Türkiye’nin de aynı şekilde Irak’a saygı duyması gerekir. Türk Hükümeti Irak’taki herhangi bir sorunun tarafı olmaması gerekir. İdeolojik ya da etnik mezhepsel hesaplara girmesin. Türk halkına saygımız söz konusu. Türk halkının kesimleri arasındaki konulara biz asla girme hakkına sahip değiliz. Haşimi olayı bir meydan okumadır Irak’a aslında. Türk yargısı tarafından mahkum edilen bir Türk vatandaşını Irak kucaklasa ne dersiniz.
Irak’taki Türk firmalarının sıkıntı yaşadığından haberiniz var mı? Doğru mu? Gerekçeleri varsa nedir?
Aslında iki devlet arasında ilişkiler olumlu giderse, olumlu yansıması olacaktır. Biri müdahil olduğunda karşılık olarak bir takım hassasiyetler olacaktır. Ben yok diyemem. Bu da müdahale ettikçe onlar da büyümekte. Türkiye’den kim olursa olsun “Ben Irak’ta şunun yanındayım, bunun yanındayım” diyemez. Bu da hassasiyete neden olmakta. Doğal bir tepkidir.
Türk hükümetiyle başka sorununuz nedir?
Suriye konusu da tabii bu işin içinde. Türk hükümetinin politikası terör örgütlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bizim için de rahatsızlık verici. Beşşar’ı devirmeye çalışmak, pahası ne olursa olsun akıllıca değil. El Kaide’yi kullanarak Beşşar’ı yok etmeye çalışmak bölgeyi yok etmek anlamına gelir. Belli siyasi amacı yerine getirmek için terör örgütüyle işbirliği içine gitmek kabul edilmez bir şey. Bu Irak için de Türkiye için de tehlikeli.
Esad devrilecekse bunu halkın kendisi yapmalıdır.
Suriye bizim için Okyanus ötesi ülke değil komşu ülke. Karşılıklı ilişkilerimiz var. Eskiden Suriye hükümeti ile anlaşmazlıklarımız vardı. Bizim aleyhimize terörü de destekledi bir ara.
Ancak biz çıkarlarımızı hesaplarken Beşşar’ın alternatifi el Kaide mi diye soruyoruz. Biz şu anda Suriye’nin yanında yer almaktayız. Demokrasinin yerleşmesini istiyoruz ama Irak’ın çıkarlarını da savunmak zorundayız. Teröre dayalı devletçik çıksın istemeyiz.
Türkiye ile Barzani yönetimi arasında anlaşmalar?
Türk hükümetine bunu kabul etmediğimizi ve karşısında olduğumuzu anlattık. Irak Anayasasında doğal kaynakların kullanım yönetimi federaldir diye bir madde var
Erdoğan hükümeti ile aranızda herhangi bir açık kanal var mı?
Var. Hem dışişleri hem diğer yöntemler aracılığıyla. Başka kimseler vardır.
Barzani ile Maliki arasında yakın temaslar oldu. Barzani’den bir teminat aldınız mı? Tatmin oldunuz mu? Çekilme süreci görüşüldü mü?
Bu konu Türk Hükümeti ile görüşülmedi.
Türkiye’den eli silahlı grupların çıkması?
Biz Irak’a kendi onayımız olmadan herhangi bir silahlı grubun girmesine karşıyız. Kuzey Kürdistan yönetiminin görüşü de bu yönde. Çözüm isteriz, anlayışla karşılarız ama Irak’ın da onayı olması gerekir.
Irak’taki tüm taraflar değil tek tarafla görüşüyor Türkiye. Bu ne demek? Sadece Sünnileri mi görüyor? Onları mı koruyor?
Türkiye’nin politikası bir önceki döneme göre çok değişti. Bazen şaşkınlığa uğruyoruz. Mesela Kürdistan bölgesinden bahsedilirken Türk hükümeti istemiyordu. Kuzey Irak, Irak’ın kuzeyi deniyordu. Bir bakıyorsunuz Irak’ı kenara bırakarak kuzeyle ilişkilere giriyorlar. Çelişkili durum. Dileğimiz o ki eski döneme dönülsün.
Mısır’daki gelişmeler?..
Mısır halkının seçeneğine saygı duyarız. Dış güçlerin müdahalesinden çok sıkıntı çektik.. Duruşumuz belli. Terörü kullanarak bir takım amaçlarını gerçekleştirmek isteyenlere karşıyız. Her türlü teröre destek veren rejimlere de karşıyız.
Müslüman Kardeşler mi?
Genel söyledim adını koymadım. Mısır halkı demokrasi ile doğru yöntemleri bulacaktır. Mısır’da olup bitene darbe diyemeyiz. Çürük darbe diye nitelenemez.
Türkiye, Irak’ı mezhepçilik yapmakla suçluyor? Mezhepçilik yapıyor musunuz?
Bu doğru değil. Etnik fitneciliği yok etmek için çalışan bir hükümetiz biz.
Gezi’ye bakışınız?
Türk hükümetinin düştüğü hataya ben düşmek istemem. Biz ilke olarak insan haklarından, Şii özgürlüklerden yanayız. Hangi ülke olursa olsun anayasa çerçevesinde sorunların çözülmesini isteriz.

 


***

 


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak Milli Güvenlik Müsteşarı ile yaptığı görüşmenin ardından Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile 1 saat 15 dakika görüştü. Bu görüşmede de ana gündem maddesi AKP Hükümetinin Irak’ın içişlerine yönelik müdahaleleriydi. Maliki, “İçişlerine karışmama ve saygı ilişkilere esas olmalı” dedi. Kılıçdaroğlu da “CHP, Irak’ın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygılıdır” diye cevap verdi. Görüşmede Irak Meclisi Savunma Komisyonu’na üye bir bayan milletvekili, Gezi eylemlerini takip ettiklerini ve insan hakları bakımından kaygı duyduklarını dile getirdi.
Maliki, Kılıçdaroğlu’na Türk iş adamlarıyla daha fazla iş yapmak konusunda arzusunu dile getirince bir irtibat bürosu kurulması için Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak görevlendirildi.
Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti görüşmenin ardında bir düşünce kuruluşunun toplantısına katıldı. Burada Kılıçdaroğlu’na, “Türk Hükümetinin Irak’ı kendi vilayeti gibi görmesi”, “Osmanlıcılık hayalleri”, “Su sorunu” ve “PKK’ya bakışı” üzerine ortak sorular yöneltildi. CHP lideri şu cevapları verdi;
 “Hiçbir Türk Hükümeti bir başka ülkeyi kendi vilayeti olarak göremez.
Osmanlı hayalciliği doğru bir tutum ve davranış değildir. Bir gruba, bir yönetime özel önem vermek, özel ilişkiler kurmak meşru devlete yakışmaz. İnanç ve etnik temellere göre ilişki kurarsanız iki ülke de zarar görür.
Fırat ve Dicle’nin suları bize de size de yeter.
PKK, bizim temel sorunumuzdur. Kürt kardeşlerimizin sorunlarını ise oturur çözeriz.”

 

“İçişlerimize karışılıyor” belgesi

 

CHP heyetinin Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile görüşmesi sırasında Türk Hükümetinin Irak’ın içişlerine karışması ile ilgili belge şoku yaşandı. Irak Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komisyonu’ndan  milletvekili Hasan Suneyd, Türk istihbaratının Irak’ın içişlerine nasıl karıştığına ilişkin bilgi ve belgeleri anlatırken Maliki bunların hepsini teyit etti ve  “bundan daha ağırları var” dedi.
Görüşmede Maliki AKP Hükümeti ile sıkıntı yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu;
“Türkiye’nin Suriye’deki ateşleyici rolü sadece Suriye’yi değil, Irak ve Türkiye’yi de tehdit ediyor, ateşe atıyor. Türkiye, Suriye’ye daha gerçekçi bakmalı, duyarlı olmalı. Bağdat yönetimi Suriye halkının yanında. Hiçbir şekilde Nusra, el Kaide ve cihatçı gruplar muhatabımız değil.
Türkiye’de, Suriye’de 2-3 ay içinde hükümetin devrileceğini söyleyen oldu. Biz de öyle değil demiştik. Aradan 3 yıl geçti, bizim dediğimiz çıktı. Türkiye ve Irak’ın kendilerini tehdit edenlere karşı ortak mücadele etmesi en gerçekçi yaklaşım olur.”
Maliki’nin konuşmasından sonra söz alan Irak Parlamentosu Ulusal Güvenlik komisyonu üyesi milletvekili  Hasan Suneyd ise Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyetini şok eden nitelikte şöyle bir konuşma yaptı;
“Türk istihbaratının Irak’ın içişlerine müdahale ettiği ile ilgili belgeler Irak arşivlerini doldurup taşırdı. Çok üzülerek söylüyorum; Türkiye’nin Irak’lı teröristleri ülkesinde barındırdığını hatta eğitim verdiğini müşahede etmekten dolayı çok üzüntü duyuyoruz. Türkiye’nin topraklarında teröristleri eğitmesi ve saklaması Türk devletinin büyüklüğüne yakışmaz. Belgelerimiz var.”
Suneyd’in bu sözlerini teyit ettiği belirtilen Irak Başbakanı Maliki’nin ise “Elimizde bundan daha ağırları var” dediği öğrenildi.