Kundakçı, “Kendilerini savunabilmeleri için bir iki sokak ötesini görmeleri lazım. Ama 3-4 sokak ötesini görürlerse çok az kayıp verirler ya da hiç zarar görmeden oradan uzaklaşırlar. Bunların hepsi yıllarca görmemezlikten gelinmenin, o bölgede sanki bir şey yokmuş gibi davranmanın sonucudur” dedi. Kundakçı sözlerine şöyle devam etti. “Çözüm süreci içinde para ve asker topladılar, vergi daireleri vardı. Artık dağa gitmeye ihtiyaç duymuyorlardı. Şehirde ev hazır, gül gibi yaşıyorlardı. Vatandaş parasını, evini vermek istemezse kendi mahkemelerinde yargılıyorlardı. Buna kimse ses çıkaramıyordu. Terörist bu, kuralı olmaz. Çözüm süreci buzdolabından çıkarılırsa yaptıkları operasyonlar boşa gider. Devlet kararlı davrandığı her zaman kesinlikle sonuç almıştır. Kararlılıkla devam edeceksiniz ve bırakmayacaksınız. Bırakırsanız şehitlerimize yazık olur.”
Neden Recep Güven?
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan da hükümet yetkililerinin mobeseler kurulurken, tıpkı hendek olayı gibi müdahale etmediğini söyledi. Türkiye’de terörle mücadelenin samimiyetle yapılmadığına değinen Erdoğan şunları söyledi: “21 Mart’ta Nevruz’da Diyarbakır’da büyük bir miting yapılmıştı. O mitingde bir tane Türk bayrağı yoktu. Her yerde PKK paçavraları ve Öcalan posterleri vardı. Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven sabahtan miting alanına gitti. Organizatörlerle çay içti. Bu, Recep Güven’in ilk vukuatı değildi. Elinde binlerce Emniyet Müdürü varken neden Recep Güven? KCK’ya operasyonu İdris Naim Şahin yaptı. İdris Naim Şahin’i görevden kim neden aldı? Bunların hepsine baktığımızda olayı sadece mobeselerle sınırlandırmamak gerekir. Olayın eylemcisi PKK’dır ama suç ortağı da AKP’nin kendisidir.”
Hanife Açıkalın
