MEDYA POLEMİK

MEDYA POLEMİK
Selocan diye deli oluyorlardı...

"Onursuz rant"a razı "aydıncık"lar...

Selocan diye deli oluyorlardı...

Selocan ve partisi HDP demokrattı, solcuydu, Türkiyelileşmişti...

Özellikle birtakım hanım yazarlar...

Selocan diyor başka bir şey demiyorlardı,...

Biz "Yahu demokrat adamın bir ayağı İmralı, öteki Kandil'de olur mu", "Demokrat adam Apo'ya methiye düzer mi?" falan diye sorduğumuzda bön bön bakıyorlardı.

Selocan Kandil ağzıyla konuşmaya başlayınca savunamaz oldular. Şimdilik sustular.

Bu aydınların Soner Yalçın dün güzel bir fotoğrafını çekmişti...

Bunlar AKP için, Erdoğan için, Fethullah Gülen için methiyeler düzmüş peşinden "Yanıldık" demişlerdir.

Ergenekon-Balyoz davalarının savcılığına soyundular, sonra yanıldık dediler.

Hemen tümü "Yetmez ama evet"çidir. 2010 yılına kadar AKP'ye koltukçuluk yapmış, sonra "Pardon" demişlerdir.

Mürekkep yalamış, aydın namusuna sahip adam bu kadar sık ve kolay yanılır mı? Okuma yazması olmayan vatandaş sağduyusuyla doğruyu bulurken bunlar neden bu kadar sık yanılıyor?

Aslında yanılmıyorlar... Güçlülere şirinlik yaparak bir süre iktidarın nimetlerinden yararlanıyorlar. Çoğunu satın almak için para da gerekmez. Bir kokteyl davetiyesi ya da biraz adam yerine konulma karşılığı yalakalığa hazırdırlar. Bir kısmı AB ve ABD'den proje, konferans daveti vs.. beklentisi içindedir.

Aslında yanılmazlar. Sadece bir süre halkı yanıltır, bunun onursuz rantıyla geçinirler.

Melih Aşık / Milliyet

 

 

 

 

*

 

"Türk"ün neresi batıyor?

Şimdi, yeni bir Anayasa hazırlamanın gayreti içindeler.

AKP iktidarı, "Türk Milleti" ifadesine alerji duyuyor, Anayasa'dan silmeye çalışıyor ama buna rağmen Türk Milleti'nin yarısı gidip bu partiye oy veriyor!

Bu, anlaşılması zor bir çelişki değil mi?

İktidar yeni Anayasa'da "Türk" sözünü çıkarıp, yerine "Türkiyeli" demeyi planlıyor. "Türk" kelimesinin neresi onlara batıyor, anlamak zor!

...Ve neden batıyor, bu da izaha muhtaç!

(...) 

Dünyada her millet, kendi varlığıyla övünür.

İngiliz denir, İngiltereli denilmez.

Alman denir, Almanyalı denilmez.

Rus denir, Rusyalı denilmez.

Japon denilir, Japonyalı denilmez.

***

"Türk" kelimesini kaldırmaya çalışmak ahmaklıktır!

Herkesin kökeni başka olabilir. Buna saygı duyulur. Ancak... "Türkiye sınırları içinde yaşayan halka Türk denir" O kadar!

"Türk" kelimesi, bir ideolojiyi, etnik bir kimliği değil, bir ülke vatandaşlığını ifade eder.

Beyni olan herkes bunu anlamalıdır!

Rahmi Turan / Sözcü

 

 

*

 

CIA'nın "yeni rejim" stratejisi

Masada "çözemediler"; halkı mecbur edecekler

AKP ve itibarıyla Erdoğan ne istiyor:

Başkanlık sistemi!

HDP ve itibarıyla PKK ne istiyor:

Özerklik!

Bunlar birbiriyle çelişiyor mu?

Hayır!

Zaten her iki parti de, ulus devleti/rejimi yıkmayı hedefleyen anayasa değişikliğini savunuyor.

Zaten her iki parti de, AB'nin etnik vurgu yaptığı yerel yönetimler özerklik şartını kabul ediyor.

Mezraların, köylerin, beldelerin mahalle haline getirilmesinin sebebi bu değil mi?

"Belediyeler devletin değil sivil toplumun parçasıdır" diyen bunlar değil mi?

(...) Demirtaş, "Kürtlerin statüsü ve Türkiye'nin idari yönetimiyle ilgilidir. Bu ikisi özerklikle ilgilidir" sözünü yeni mi etti?

Demirtaş, "Kürtler artık kendi coğrafyasında siyasi irade olacaktır" sözünü yeni mi etti?

Demirtaş, "Gelecek yüzyılda Kürdistan statüsü olacak. Belki federal devletleri, belki bağımsız devletleri olacak" sözünü yeni mi etti?

(...) masada çözemediler; halk karşı çıktı. AKP'nin oyları düştü.

Şimdi yeni bir taktiği hayata geçirdiler; yeni rejime halkı mecbur etme!

-1 Kasım seçimlerinde olduğu gibi- halk tıpkı Fatih Portakal gibi düşünmeye başlayacak, "şu çatışmayı bitirin de nasıl bitirirseniz bitirin!"

Gelsin... Başkanlık sistemi!

Gelsin... Özerklik!

Tıpkı CIA-Kenan Evren iş birliği gibi; 12 Eylül 1980'den önce çatışmaları artırarak kurulacak yeni rejimi kabul ettirme stratejisi...

Soner Yalçın / Sözcü

 

 

*

 

1-293.jpg

Ercan Akyol Milliyet