Bu kafayla enflasyon düşmez

Kasım ayında yıllık, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) oranı yüzde 12.98'e yükselince, ekonomi yönetimi panikledi. Paniklediğini verdikleri cevaplardan anlıyoruz.

Başbakan enflasyonu yorumlarken özet olarak; 'yılın ikinci yarısında genel olarak artış olur. Geçicidir. Aralık ayında düşecek. Nedeni yüksek büyüme, finansal piyasalarda yaşanan kur hareketleridir.' dedi.

Kasım ayı enflasyonu yıllık enflasyon olarak açıklandı. Geçen sene Aralık ayında yıllık enflasyon yüzde 7 iken bu sene aynı ayda yüzde 12.98 oldu. Geçen sene yılın ikinci yarısı yok muydu?

Öte yandan, enerji fiyatları, aşırı oynak olan gıda fiyatları ve enflasyonu geçici etkileyen diğer mal ve hizmet fiyatları çıkarılarak hesap edilen çekirdek enflasyon, geçen sene 6.99 iken bu sene 12.08 oldu. Bu demektir ki enflasyon trendi artış yönündedir.

Kasım ayı yıllık Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) de yüzde 17.30 arttı. İmalat sanayiinde daha yüksek 18.86 ve ara malında yüzde 23.43 oldu.

Yİ-ÜFE'nin artış nedeni kur artışıdır. Ancak kur artışı her ülkede üretim maliyetlerini bu kadar artırmaz. Büyüme ithalat talebini artırır. Ancak bizde kur artışının bu kadar etkili olmasının nedeni üretimin yüzde 50 oranında ithal girdiye bağımlı olmasıdır. Eğer ithal girdi oranı yüzde 10 olsaydı, kur artışı maliyetlere çok az yansırdı.

Ekonomiyi dışa bağımlı kim yaptı? Bugünkü iktidar yaptı. Hükümetin sıcak para politikası nedeniyle 2012 yılına kadar giren yüksek miktarda  sıcak para kurlar üstünde baskı yaptı. İthalat ucuza geldi. Ara malı ve hammadde üretimi durdu. Yerini ithalat aldı. Şimdi kurlarda tersi oldu. Dün itibariyle dolar kuru yüzde 18 ile yüzde 20 arasında daha değerli idi. Ne var ki bu defa da güven bunalımı yaşandığı için, hukukta geri düştüğümüz için, OHAL devam ettiği için, demokraside tahribat yapıldığı için kimse ara malı ve hammadde üretimi için yatırım yapmıyor. Üretim ithalata bağımlı olarak kalıyor.

Yİ-ÜFE üretim maliyetlerini gösterir. Bu maliyet artışını firmalar perakendeye yansıtamazsa, iflas ederler. Kaldı ki piyasa yapısı da yansıtmaya elverişlidir. Bu şartlarda önümüzdeki aylarda da TÜFE'nin artması kaçınılmazdır.

Merkez Bankası iyice şaşırdı. Siyasi iktidarın faiz baskısı var. Bir yandan enflasyon ve kur artışı var. Normalde MB kendi yasasına göre hareket etmelidir. Yoksa bugünkü emir-komuta sistemi içinde enflasyonla mücadele etmesi mümkün olmaz.

MB, 2018 para ve kur politikası raporunda enflasyon artışının risk oluşturduğunu kabul ediyor, satır aralarında ekonomi yönetimini ve özellikle bütçe açıklarını sorguluyor ve kendi sorumluluğunu sorgulamıyor. Enflasyon hedefi aralığını tutturmazsa hükümete açık mektup yazacağını vurguluyor.

Gerçekte ise kazın ayağı öyle değil... MB 2006 yılından beri enflasyon hedeflemesi uyguluyor. Enflasyon hedeflemesinde bütün politika araçları enflasyonla mücadele çizgisinde olur. Enflasyon dışındaki sapmalar önemli görülmez. Merkez Bankası bugüne kadar hedefi tutturmadı. Hedef varken enflasyon tahmini açıkladı. Bunlar Merkez Bankası'nın başarısız olduğunu bu işi yapamadığını gösterir. Bir insan veya bir heyet  başarısız olursa, o işi bırakır. Çünkü bir kurumun başarısızlığı 80 milyonu etkiliyor.

Yazarın Diğer Yazıları