Bu kafayla Moskova'yı zor görürüz

Fatih Terim kötü oyundan sonra alınan üç puandan memnun mu? Bunun cevabı HAVET olmalı. Söylediklerinden bu çıkıyor. Eğer Kosova'nın topu direkten döneceğine içeri girseydi olacakları tahmin zor değildi. Türk Milli Takımlar Sorumlusu'nu eski tas eski hamam gördük. Basın toplantısında verdiği cevaplar her zamanki gibi işine geldiği cinstendi. "İçime sinmedi" her şeyin özeti. Demek ki mecbur bırakıldığı takımı sahaya sürdü. Şu laflarını ise bir kenara kaydedin:

"Yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar, ağzını açamayanlar bayağı bir babayiğit olmuşlar..."

Öncelikle Turgay Renklikurt Hocam'ı tenzih ederek tüm Adanalılardan özür diliyorum. Çünkü "yöresel dayılığı" ikinci mesleği haline getiren futbol adamını izlemek hoşuma gitmiyor. Terim bu tavrı ile "Cesur ve Güzel" dizisindeki Baba Korludağ rolü için biçilmiş kaftan. Neyse ki son basın toplantısında hiç olmazsa gömlek düğmeleri kapalıydı. İmparatorla bir de bahse girmek isterim. Bu kafayla Moskova'daki finalleri zor görürüz. Rövanşta ise Kosova'yı yenemeyiz. Galiba önemli olan Mart dahil, maaşların garantiye alınması.

Maçı TV 8'den izledim. Melih Gümüşbıçak anlattı. Olmayan penaltıya varmış gibi yangın çıkarışını beğenmedim. Sergen Yalçın her zamanki gibi "Doğrucu Davut"tu. Yalnız onun mikrofonundaki ses ayarı kötüydü. Fazla duyulmadı. Kanalın Magazin Müdürü Göktuğ Sevinçli, sporcu eskisi olduğunu futbol naklen yayınlarında hatırlıyor. İki de futbolcuyu dile getirmek istiyorum. Yunus Mallı, Fatih Terim'i kurtaran isimdi. Beni şaşırtan ise Burak Yılmaz'ın tığ gibi haliydi. Anlaşılan Çin yemeklerini sevmiyor. Ya da sıkıyı gördü. Neyse orada sezon sona erdi. Burak en kısa zamanda verdiklerini alacaktır.

Bir değerlendirme

Bazı mesajlara yer vereceğim. Yaşar Usluer'in son yolladığı öncelikli:

"Dert etmeyin Burhan abi,

* Sizin de "Neyse ki bu ülkede hâlâ hakimler var" dediğiniz gibi hiçbir hakim savcı, "terlik suçu iddianamesi"ni kale almaz. Meşhur olmak isteyen bir savcının çabasından ibaret kalır. Örnek verdiğiniz liderlerden ayrı çağ açıp, çağ kapatan Fatih bile dünyada Atatürk kadar konuşulmaz/konuşulmamıştır. Önemle vurguladığınız şekilde "Atatürk ismi sadece bizim için değil tüm dünya için ölümsüz tarihtir. Mustafa Kemal'i yazmak güçtür." Bu yüzden "Atatürk dünya lideri" unvanını hak etmiştir. Başka hangi lider, hangi ülkede Hakk'a yürüdüğü gün bu kadar geniş kitlelerle anılır?

* ABD Başkanlık seçimini Hillary de kazansa genel politikalarında değişiklik olmazdı. Trump'ın da söylediklerini yapması o kadar kolay değil. Sizin "En büyük endişe İran'da. Amerika'nın 45. Başkanı gelmiş geçmiş en büyük İsrail sempatizanı. Ne yapacağını tahmin güç. Unutmayın Demokratları yıkan en önemli neden Obama'nın Netanyahu'ya attığı fırçalardı. Dünyadaki en büyük Musevi kolonisinin yaşadığı New York organizasyonu son seçimde istediği sonucu aldı" tespitlerinize de aynen katılıyorum. Biliyorsunuz dünyayı yönetenler Yahudiler. Geçtiğimiz yıllarda Obama "Filistin'i tanıyacaklarını" söylemişti. Netanyahu'nun çıkışından sonra çark etti. Hiç kimse İsrail'i işgal ettiği Filistin topraklarından çıkarabiliyor mu? Dahası Yaser Arafat'a karşı Hamas'ı kurduranın İsrail olduğu söyleniyor. Tıpkı ABD'nin "PKK ortak düşmanımız" deyip silah yardımı yaptığı gibi. Kısacası "tavşana kaç, tazıya tut" politikası değişmeyecektir. İnönü'nün "Büyük devletlerle dost olmak, ayıyla yatağa girmeye benzer" sözü boşa değildir.

* Erdoğan'ın Rusya ile tekrar yakınlaşıp ABD ve AB ülkelerine meydan okumasından çark edeceği günler uzak değil. Aksi halde Türkiye yine ambargo ile "70 Cent'e muhtaç" hale getirilecektir. Uçaklarımızın kilitlendiği, Suriye'ye bu yüzden uçamadığını nedense Erdoğan hiç dile getirmiyor.

* Fetö'nün değil dirisini, ölüsünü bile vermezler. Sadece Türkiye'de değil 170 ülkede daha kullandıkları malum. Bu yüzden Trump'ın danışmanı Michael Flaynn'ın Fetö'yü Ladin'e benzetmesine de bizi yönetenler sevinmemeli."

***

ÖZEL NOT: Hüseyin Movit için bugünün önemi büyük. 1967 yılının 14 Kasım'ında Balat'a iç güveyisi gelmişti. Demek ki "semtin eniştesi" sıfatını alalı tam 49 yıl oldu. Kısmetse seneye "yarım dalya" diyecek.

Yazarın Diğer Yazıları