Bu mudur senin adaletin!

Bu mudur senin adaletin!

"Bu iki mafya bozuntusunun silahlı cakası için mi..."

***

Barbaros Şansal'ı, attığı bir tweet yüzünden, "Milletin arasına kin ve nifak sokma" iddiasıyla bulunduğu ülkeden isteyeceksin...

Daha havaalanında, yer personeli neredeyse onu linç etmeye kalkacak...

Daha havaalanından çıkarken gözaltına alıp savcıya çıkartacak, iki dakika sonra tutuklatacaksın...

 Hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle içeride tutacak, daha kim bilir kaç ay orada bırakacaksın...

***

Sonra iki tane mafya bozuntusu serseri, elinde silahla devlet meydanında poz verecek, bu fotoğrafı sosyal medyada yayacak ve altına da en pervasız şekilde, "Hayır veren olursa 15 Temmuz'daki gibi geleceğiz yanınıza" diye yazarak, hem 15 Temmuz ruhuna yapılabilecek en ağır hakareti yapacak...

Hem "Hayır" oyu verecek insanları silahla tehdit edecek...

Sonra alacaksın o iki adamı, daha ertesi gün serbest bırakacaksın...

 ***

Bu mudur senin adaletin...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

***

Çiftlik desen çiftçiye haksızlık

--------

Şok etkisi yaratan ilk 9 şirket, genel müdürlük ve bankaların devri, akşam saatlerinde yayımlanan mükerrer Resmi Gazete'de duyuruluyor.

Ne zaman? Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın baş başa görüşmesinin hemen ardından.

Aynı mükerrer sayıda, 2 milyon 300 bin metrekarelik turizm alanı listeleniyor. Cennet sahiller, koylar da Varlık Fonu'na.

(Çarpıcı bir not: Fon'a devredilen Eti Maden, TİM'in açıkladığı en büyük 100 ihracatçı şirket listesinin 14. sırasında. 2015'te 797 milyon dolar bor ihracatı yaptı. Kasa dolu.)

Sabah piyasalar açılır açılmaz da Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla Türk Telekom ile Halkbank hisselerinin devri.

(…)

Türk Telekom'un sahipliğinde ana hissedar olan Oger Telekom'un kredi borçlarını geri ödemede güçlük yaşadığı, aylardır herkesin bildiği sırra dönüştü…

Yanı sıra, diğer kamu banka ve şirketlerinin de bilanço sorunları yaşadığı biliniyor.

Mesela BOTAŞ'a "içeride" zam yaptırılmadığı için Gazprom'a borcunu ödeyemediği konuşuluyor. Dün Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un net bir yanıt vermediği- ya da veremediği-"Savunma Sanayi Destekleme Fonu'ndan Türkiye Varlık Fonu'na neden 3 milyar TL aktarıldı?" sorusunun bir "mantıklı" izahı bu olabilir. Sıkıntılı bilançoların en acil kısmında bir miktar düzeltme yapmak.

***

Tabii kısa vadede öncelik bu olsa da orta-uzun vadeli hedefler bambaşka.

Hangi teknik ve usulle olacağını bilmesek de kanunun yönetene açtığı sonsuz keyfi alan, tahminleri mümkün kılıyor. 11 kuruluşun, kanunlar dışı, denetime kapalı, özel yetkili TVF'ye devrinin, referandumda "evet"i garantileyecek çalışmalarla ilgisiz olacağını düşünen var mıdır?..

Türkiye'nin kurumsal birikimini, doğasını, hiçbir yasal ve etik kurala tabi olmaksızın toplayıp dağıtan TVF'yi anlatmak isterken insanın aklına önce "çiftlik gibi" ifadesi geliyor.

Fakat bir an, yalnızca bir an durup düşündüğünüzde, çiftliklerin, bugün birer üretim merkezi olduğunu hatırlıyor ve gerçek çiftlik sahiplerine haksızlık etmiş olabileceğinizi fark ediyorsunuz.

Çiğdem Toker Cumhuriyet

***

Şimdi Varlık Fonu, ya sonra?

------

…Fonun bünyesinde topladığı hisselerin toplamı 31 küsur milyar lira tutuyor, 8 milyar ABD doları kadar. Bu miktar 800 milyar dolar tahmin edilen Türk ekonomisi içinde büyük bir pay tutmuyor. Ama bu şirketler adeta aile mücevheri gibi. Şimdi bu şirketlerin varlığı garanti gösterilerek dışarıdan daha düşük faizle kredi bulunmaya çalışılacak, yatırım çekilmeye çalışılacak.

Hükümetin bu hamlesi CHP sözcüsü Selin Sayek Böke tarafından Osmanlı hanedanının son dönemlerindeki Düyun-u Umumiye'ye benzetildi, ülke varlıklarını yabancı borç vericilerin "ipoteği" altına koyulduğu suçlaması getirildi.

(…) Malum, savaş yıkımından yeni çıkmış, fakat cumhuriyet Türkiye'si uluslararası ekonomiyle bütünleşebilmek için onlarca yıl, şimdi hangi yüzle bilinmez, Türkiye'den hak talep eden Osmanlı hanedanının bıraktığı borçları bu yolla ödemek zorunda kalmıştı.

(…) Şimdi ülkenin değerli şirketleri, düşük faizli borç karşılığında teminat gösteriliyor.

Şimdi Varlık Fonu hamlesine umut bağlanmış görülüyor.

 İnsanın aklına "Ya sonra?" sorusu takılıyor.

Ya sonra?

Murat Yetkin Hürriyet

***

Madem milletvekillerinin harcamaları mercek altına alınıyor…

-----

Turbun büyüğü bu heybede

------

1 milyon liranın üzerinde iletişim harcaması yapan TBMM Başkanlık Divanı üyesi CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen (…)olayı medyada, özellikle de yandaş medyada hayli geniş yer alırken benzer bir olay nedense aynı ilgiyi görmedi.

Hangi olay mı?

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın son rahatsızlığı sırasında tedavi gördüğü özel hastaneye Meclis'ten 10 kadar garsonun gönderilip ziyaretçilere hizmet sunması...

Bir de, Meclis lokantasından aynı ziyaretçilere gönderilen yemekler...

(…) "Yüzden fazla porsiyon" olarak dillendirilen bu yemeklerin parası nereden, kimin cebinden ya da hangi fasıldan ödendi?

Madem milletvekillerinin harcamaları mercek altına alındı bu da açıklanmalı. Tabii ki, Meclis'in bir türlü açıklanmayan araç ve benzin masraflarıyla hastane ve ilaç harcamaları da...

Turpun büyüğü o heybelerde çünkü...

Melih Aşık Milliyet

***

GÜNÜN SORUSU

-------

Kandil'den henüz açıklama gelmedi.. Biz de evet diyoruz derlerse ne olacak?

İktidar partisi evet demekten vaz mı geçecek?

Mehmet Tezkan Milliyet