Bu ne ikiyüzlülük!..

Türkiye Cumhuriyeti'nin, Anayasa'da bir kesimin arzuladığı değişikliklerin yapılmasından sonra hak ve hukuk çerçevesinde "yönetilebilir" bir ülke haline geleceğine "inananlara" lafım yok.

Bu taslağın, sahiden de memleketin "kurtuluş reçetesi" olduğunu düşünenler bana göre "gaflet" içindedir; ki aynı şekilde ben de onlara göre gaflet içindeyim muhtemelen.

Başkanlığın Türkiye'yi ihya edeceğini yürekten savunan birine "ihya etmeyeceğini" gösterebilirseniz, zihninde bir "acaba" oluşturmayı becerebilirsiniz...

Başkanlığın "demokrasi destanı" yazacağını savunan birine; başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin "darbe" sicilini gösterip tezini sorgulatabilirsiniz.

Aynı şekilde Başkanlıkla idare edilen ülkelerin ekonomi, eğitim, refah, adalet, insan hak ve hürriyetleri endekslerindeki yerlerini gösterir ve "o işin öyle olmadığına" ikna edebilirsiniz...

***

Bu insanlara karşı fikri mücadele verilebilir, siyasi mücadeleye girilebilir; bu süreç toplum için faydalı bile olabilir.

Ancak...

Bir de, bütün bunları bilerek, "Ben de biliyorum ama" deyip, makamını, sıfatını, ona kendi donanım ve kabiliyetiyle rüyasında dahi göremeyeceği bu imkan ve ayrıcalıkları sağlayanları işaret ederek, sadece ama sadece kendi konforunun sürdürülebilirliğini sağlamak uğruna, inanmadığı halde inanıyormuş gibi yapanlar var...

Rejim değişikliğinde ısrarın toplumu bugünlerde zinhar göze alınamayacak o bölünme, kutuplaşma, ayrışmaya sürükleyeceğini görenler, cebren ve hile ile demokrasinin askıya alındığı bir sürecin ayak seslerini işitenler, velev ki Meclis'ten geçti, olmaz a velev ki referandumdan da geçti, sonuçta ortaya çıkacak yönetim şeklinin sadece devletin değil onu arzu edenler dahil herkesin bekası için tehdit oluşturacağını tahayyül edebilenler var... Bu idrakte oldukları halde, ikili görüşmelerde, dost meclislerinde güya kendilerini aklamak için Başkanlığın nasıl beter bir model olduğundan yakınıp, onları bu ateşten gömleği giymeye mecbur edenlerden yaka silkip, kameralar önündeyse ellerini eteklerini öpenler var...

İşte onlar hain.

İşte onlar ikiyüzlü.

***

Bölünmeyle neticelenecek bir süreci bilmeden, iyi bir şey zannederek, hayrına inanarak desteklemek başka; ve fakat "bölünmeye götüreceğini" kabul ederek, "biliyorum ama" diyerek destek verebilmek, -çok net- kişinin "hain" olmasını gerektirir;

Vatan haini.

Sahip oldukları ideolojinin bir merhalesi olarak rejim değişikliğinden taraf olanlar siyasetteki varlıklarının gereğini yapıyorlar; onları onaylamıyor ancak anlayabiliyoruz.

Anlayamadığımız, siyasetteki varlıkları ve sahip oldukları ideoloji rejimi korumayı gerektirenler...

Onlar ne yapıyorlar?

***

Seçmenin oyunu, seçmene rağmen, seçmeninin reddettiğini kabulde kullananlar, memlekette bir daha hiç seçim olmayacak sanıyor olmalılar!

---

TRT World bildiğimiz gibi..

Geçmişte PKK'nın Suriye versiyonu PYD/YPG için "Kurdish forces" tanımlamasını kullanan TRT World'un, şehit Türk polisi Fethi Sekin'i "Kurdish police officer" ilan etmesine yahut "United Turkey" açılımı yapmasına ne kadar şaşırmadıysam;

TRT Genel Müdürü  Şenol Göka'nın, niyet "dışarıya mesaj vermek" ise bile en iyimser şekliyle "maksadını aşan" bu ifadelerle ilgili (en azından bize yansıyan) bir tavır geliştirmemiş olmasına o kadar şaşırdım.

Hiç kimse değilse, "akillik" tecrübesinde hayli gözlem biriktirdiğini sandığım kardeşi "Erol Hoca", bu yayınların, hele de şu kederli günlerde "Türklerin psikolojisi"nde yarattığı kırılmaları izah edebilir sanıyorum Sayın Göka'ya....

***

Öneriyorum...

-----

Cumhuriyet gazetesinin ek olarak yayımını durduğu eki kendi azim ve fedakarlıklarıyla "Herkese Bilim Teknoloji" adıyla çıkarmaya başlayan kadro harika işlere imza atıyor.

Hurafelerle boğulduğumuz bir devrin "soluklanma alanı" adeta sayfaları.

Bilim, teknoloji, tekno-yaşam, inovasyon konuları hiç ilgi alanına girmeyen benim gibi "cahil"lerin dahi anlayabileceği dilleri sayesinde aklı işlevselleştiriyorlar.

Ben yazarken böyle bir hedefleri olduğunu bilmiyordum, meğer onlar da hedeflerini "Soluk almak istiyoruz" diye anlatmışlar.

Bu bile önemli bir detay;

Okuyucu da tam böyle, soluklanıyor hissettiğine göre demek ki amaçlarına ulaşabiliyorlar...

Yazarın Diğer Yazıları