Fatih ERBOZ/Ankara
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin Türkiye'nin yerel birikimini bir kalemde değersizleştirdiğini belirtti. Torun "Bu sistem finansal kaynakların, vasıflı insan kaynağının, bilginin ve stratejik kararların sarayda toplanmasına ve yerelden uzaklaşmasına yol açıyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye için büyük bir tehlikeyi işaret ettiğe vurgu yapan Torun, Türkiye'nin sadece ekonomik alanda cari açığının büyümediğini demokrasi açığının da hızla büyüdüğünü söyledi. Torun şunları kaydetti:
"Türkiye'nin dış politikasından, hangi şehirde nereye, nasıl bir park yapılacağına, ekonomi politikalarından engelliler için yapılacak yol rampalarına kadar her tür kararın merkezi yönetim tarafından alınması planlanıyor. Millet parkının nerelerde açılacağından kimin nerede kek yiyeceğine kadar her karar artık sarayda alınıyor. Bir başka deyişle yurttaşlar ve sivil toplum karar sürecinden tamamen tasfiye ediliyor. Bu sistem Türkiye için büyük bir tehlikeye işaret ediyor."
Türkiye siyasetinin uzunca bir süredir kimlik siyasetine sıkıştığını ifade eden Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasi hayatın omurgasını oluşturan partilerin büyük çoğunluğu kendini kimlikler üzerine inşa ediyor. Bu durum Türkiye toplumunun kimlik ekseninde ayrışmasına ve içine kapalı kümeler olarak hayatını sürdürmesine yol açıyor. Biz bu sistemi reddediyoruz. Siyasetin etnik, dini ve kültürel kimlik eksenli yapısı, yurttaşlar arasında ortak konular ekseninde temas kurmayı imkânsızlaştıran, güç odaklı sığ bir rekabet üretiyor."
Türkiye'de yaşanan otoriterleşmenin toplumsal gerilime yol açtığını aktaran Torun sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu gerilim, Türkiye'nin tüm toplumsal ve siyasal zenginliklerinin yerel demokrasi içinde genişletilerek sürdürülmesiyle düşürülebilir. Biz CHP olarak şehirlerin kamusal alanlarında, her yurttaşın hayat tercihini özgürce ifade edebileceği ve gerçekleştirebileceği demokratik bir hayatı birlikte kurma sözü veriyoruz. Sarayın tekçiliğine karşı yerelden genele doğru ülkeyi yeniden inşa etmeyi, ortak yaşamı ve birlikteliği savunuyoruz. Ülkemizin ve insanımızın demokrasi deneyimi sayesinde bunu mutlak başaracağımıza inanıyoruz."