Bu kritik süreçte, seçime yaklaşırken, ülkenin bölünmesine ramak kalmışken, teröristbaşının özgürlüğüne bir seçim miktarı vakit varken, ekonomi her geçen gün daha da kötüye giderken ve memleketin bütün bunlara  “dur”  diyecek yalnız bir umuda ihtiyacı varken MHP Genel Başkanını ve MHP’yi eleştirdiğim için kendimi hâin ilân ediyorum... 
Şahsî menfaatleri, şahsî ikbâli ve istikbâli bir kenara bırakıp direkt AKP denen mûsibetten koparılacak oylarla yüzde 25’in üzerinde oy toplama potansiyeline sâhip bir seçim ittifakının üzerine çizgi çeken MHP üst yönetimi mâsumdur...
Ama ben, memleketi satanların Meclis’te sandalye sayısı olur da hükümet kuramayacak sayıya düşer diye, olur da devletin malını çalanlar, talan edenler, peşkeş çekenler yargı karşısına çıkartılır diye, olur da ’çözüm süreci’ denen ihânetin önü kesilir diye, olur da bebek kâtilinin özgürlüğüne giden yol tıkanır diye kelâm ettiğim için, kalem oynattığım için kendimi hain ilân ediyorum...
Daha dün Türkiye Cumhuriyeti devletinin üniversitesinde PKK’lılarca şehit edilen Fırat Çakıroğlu’nun cenâzesine katılımı bölge milletvekilleriyle sınırlı tutan ve kendisi de iştirâk etmeyen MHP üst yönetimi mâsumdur...
Ama ben, gençliğinin baharında PKK’lı kâtiller tarafından bıçaklanan ve ambulânsın gelmesine engel olunarak kan kaybından şehit edilen Fırat Çakıroğlu’nun cenâze töreninde en önde Ülkücü şehitlerin ailelerini, arkalarında MHP Genel Başkanı ve Divanını, Merkez Yürütme Kurulu üyelerini, onların arkasında tüm milletvekilerini  ve İzmir başta olmak üzere  tüm çevre illerin cenâze törenine iştirakini sağlayarak, Ülkücülerin nasıl kenetlendiğini bütün ülkeye gösterilmesini dile getirdiğim için kendimi hain ilân ediyorum...
Yaptığı/yaptırdığı açıklamalarla bölücü teröre karşı bir simge hâline gelmiş Engin Alan’ın milletvekilliği adaylığına engel olan, televizyon proğramlarındaki performansı ile ciddi bir sempati kazanan, MHP grubunda öne çıkan Sinan Ogan’ın milletvekilliği aday adayı listelerinde yer almamasına sebep olan, 17 ve 25  Aralık yolsuzluk operasyonlarında kilit isim hâline gelen ve AKP iktidarının kirli çamaşırlarını ortaya döken ve ayrıca ailece Ülkücü olan Yurt Atayün’ün milletvekilliği aday adaylığını bile reddeden MHP üst yönetimi sonuna kadar mâsumdur...
Ama ben, seçimlerden çok kısa bir süre önce kongreye göstermelik bir yapıp seçim sonrası muhtemel eleştiriler karşısında koltuğunu ve makamını ve tek karar verici pozüsyonunu korumaya çalışan MHP Genel Başkanı ve MHP üst yönetimini eleştirdiğim için kendimi hain ilân ediyorum...
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve benzeri süreçlerdeki siyâsî tavrıyla ve şimdi de seçim öncesi kararlarıyla MHP’yi ısrarla ve kontrollü bir şekilde % 15’lerde tutmaya gayret eden MHP Genel Başkanı ve üst yönetimi mâsumdur...
Bu kritik süreçte, seçime yaklaşırken, ülkenin bölünmesine ramak kalmışken, teröristbaşının özgürlüğüne bir seçim miktarı vakit varken, ekonomi her geçen gün daha da kötüye giderken ve memleketin bütün bunlara  “dur”  diyecek yalnız bir umuda ihtiyacı varken MHP Genel Başkanını ve MHP’yi eleştirdiğim için kendimi hâin ilân ediyorum... 
Ve bu ihanetime mevcut MHP yönetimi değişene kadar bir son veriyorum...
Seçime kadar MHP zarar görmesin diye değil, mevcut MHP’de memleketin istikbâli adına tek bir umut bile görmediğim için buna bir son veriyorum...
Altı yıl evvel kaybettiğimiz tek umudu, bugün yaşıyor olsaydı eğer, bütün bu olan bitenlerin karşısında dimdik durabilecek ve  “dur”  diyebilecek tek umudu, Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmet, hayır ve özlemle yâd ediyorum...