Bulaşıcı hastalık faşizm

Avrupa'da Türkiye aleyhtarı rüzgârlar esiyor... Almanya ve Hollanda tarafından başlatılan Türkiye karşıtlığı Avusturya'ya da sıçradı. Aynı tavır, öteden beri bize yapay dostluk gösteren Belçika ve Danimarka gibi ülkelerde de sergilenebilir...

      Bu rüzgâra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çılgınca diye nitelenen sert konuşmaları ve ileriye dönük siyasal değerlendirmelerinin neden olduğu iddia edildi. Hollanda'nın ırkçı lideri Wilders o kadar ileri gitti ki "Türkler Erdoğan'a itibar ediyorsa ülkemizi terk etsin" dedi.

      * * *

      Anlaşılan o ki Avrupa'da başlayan ve Türkiye ile Türkler'i hedef alan siyasal saldırıların temelinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takındığı sert ve karşı tavır yatıyor. 

      * * *

      Bir levanten ailenin son kuşağından olan İtalyan dostum Angelo, Hollanda'nın ve Almanya'nın tavırlarından üzüldüğü için aradığını söyledi ve uzun telefon konuşmamızda "Hem AB'ye girmek istiyoruz, hem onu ve Avrupa'yı yerden yere vuruyor ve düşmanca ifadelerle karalıyoruz. Bu çelişki bizi Avrupa'dan uzaklaştırdı" dedi..     

      Angelo İstanbul doğumlu, İtalyan lisesi mezunu, Türkçesi harika, kendisini hep Türk hissetmiş bir insan; bizimle üzülen, bizimle sevinen bu toprakların insanlarından biri...

      İşi gereği İtalya'ya yerleşmiş olmasına rağmen gönlü ve sevdası İstanbul; Türkiye'den de asla vazgeçmemiş...

      Telefonu kapatırken "İnternet üzerinden seni de okuyorum, bütün yazarlar sert bir dış politika uygulamaktan vazgeçmemiz gerektiğini yazmalı, zira Avrupa insanı sertlikten kaçıyor, hazzetmiyor" dedi...

       Doğru mu değil mi bilmiyorum...

       Bildiğim insanların tehdit edilmekten hoşlanmadığı...

       * * *

       Sadece Angelo değil, Türkiye'ye gönül vermiş herkes, koca bir kıt'ayla karşı karşıya kalmanın ekonomik, sosyal ve siyasal yalnızlığımıza neden olacağını düşünüyor...

       Düşünmeyen galiba sadece iktidara mensup bazı siyasetçiler!

       Ateşi körüklüyorlar...

       * * *

       Bazıları hâlâ yaşananları Hollanda seçimine bağlıyor, oradaki siyasal çekişmenin bize yansıtıldığını düşünüyor. Pekiii, bu düşüncede olanlar neden bizim de referandumdan evet çıkarmak için sert bir politika izlememizi ve gurbetteki soydaşlarımızın üzerinden oy toplamaya çalıştığımızı görmüyor...

       Elin herifi sana, hem de bir seçim arefesinde bu imkanı "Gel, konuş, bana da istediğin kadar fırça at" diyerek tanır mı...

       Eğri oturup doğru konuşalım, Avrupa ile çekişme sürecinde hiç mi kusurumuz yok!

 

----------------

Açık ve net

 

        İktidarın her şekilde ve yerde evet propagandası yapma isteği yasal, Barolar Birliği Başkanı gibi bir hukukçunun hayır propagandası yapma girişimi suç...

     Var mı böyle bir dünya!     

     İktidarda noksan olan, sadece hukuk anlayışı değil, idrak, iz'an ve akıl da eksik...

     Kafaları bomboş...

     * * *

     Ya atsınlar bu kafayı, ya da içini hukuk, idrak ve iz'anla doldursunlar...

     Yapamıyorlarsa kimseye de kızmasınlar...

     Bu kafa yüzünden Avrupa'nın kapıları suratımıza kapatılmıyor mu...

     Bizi faşist buldukları için demokrasilerini muhafaza altına almak adına karşımıza dikilmiyorlar mı...

     * * *

     Avrupa'yı iyi okumalıyız...

     Ayrıca kendimize çeki düzen verip demokrasiden vazgeçmeyeceğimize herkesi inandırmalıyız...

     Bir de, iktidarın yani siyasal egemen gücün hukukunu değil, evrensel hukuku sahiplenmeliyiz...

     O zaman kimseyle niza halinde olmayız.      

     * * *

     Ol hikâyât bundan ibaret!!    

 

------------------------------ ---------------------------

Dikkat, HAYIR dememize 30 Gün kaldı

------------------------------ ---------------------------

ANLAMLI  SÖZLER

Susarak kazandığın değeri boş konuşarak harcama. (Prof. Ali Fuat BAŞGİL)

Yazarın Diğer Yazıları