Burak'sız da oldu..

Trabzonspor için de 2011-2012 sezonu bitti..
Ne yazmak gerek?
"Nihayet bitti", ya da "defolup gitti" desek!.. Galiba en uygunu bu!.. Çünkü, bir sezon düşünün ki, 9 ay süreyle sahada oynananın adı "2011-2012 sezonu." Ama, aynı sürede yazılan çizilen, konuşulan ise bir önceki, yani "2010-2011 sezonu." Konuşulanı da, oynananı da Trabzonspor adına tam bir garabet..
Garabetin, geçen sezondan kalanı sürüyor, saha içinde oynananı ise tamamlandı. Bordo-mavili ekip iki aşamalı sezonda 40 maç oynadı. Birinci aşamada 34 maçta 56, ikincisinde 6 maçta 4 puan alabildi. Her ikisini topladığımızda geçen sezon 34 maçta alınan 82 puandan, 6 maç ilaveye rağmen tam tamına 22 puan eksik. Anlayacağınız, Trabzonspor için şike iddiasında hukuk ile guguk arasında mekik dokuyan 2010-2011'in adalete intikal ettiği kısmı, bu sezonun ise sahadaki futbola tekabül eden bölümü kayıplar listesine yazıldı.
Süper Finalli sezonu Beşiktaş ile kapışarak kapatan Trabzonspor için maçı kazanma ile hedeflenen neydi? O da belli değil!.. TFF'nin yanlış kararı Bağdat'tan değilse bile UEFA'dan dönecek gibi.. UEFA'nın da nasıl döndüreceği belli olmadığı için Trabzonspor'da, Beşiktaş'ta Avrupa Kupaları'nda hangi hedef için oynadılar? Ya hiç olmayacak.. Ya bir eksik olacak.. Ya da hepsi olacak..
Hedefi belli olmayan son maçta futbol adına sergilenenler fena değildi.. Tabii, sezonu biraz beceri, biraz şans, ille Şenol Güneş'in "ne yaparsa yapsın sahada duracak" ısrarı ile gol kralı olarak tamamlayan Burak efendinin terbiyesizliği hariç!.. Hakemin ilk yarıyı bitiren düdüğünü bekleyen Burak, "Futbol bitti boks başladı" diyerek Ernst'e çıkardığı direk yumruk ile ikinci yarıda kendini attırdı ama Trabzonspor O'nsuz da golü bulmayı becerip, rakibinin üzerinde sezonu tamamladı.