Bursa'nın işgali ve Meclis'e asılan siyah örtünün hikayesi

Bursa'nın işgali ve Meclis'e asılan siyah örtünün hikayesi
Bursa’nın işgaliyle birlikte Meclis’e bir siyah bir örtü asılmıştı. O örtü asılı durdukça bu ülkenin bağımsızlığı tehlikede olacaktı. Büyük Taarruz ve devamında gelen Bursa’nın özgürleştirilmesiyle bir millet bağımsızlığını yeniden kazanıyordu. 11 Eylül 1922 tarihinin bir diğer anlamı da budur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük bir zaferle sonuçlanmış; 3 koldan ilerleyen Türk Ordusu art arda Türk şehirlerini kurtarmaya başlamıştır.

1922’de 1 Eylül''de Uşak''ı, 2 Eylül''de Eskişehir''i, 6 Eylül''de Balıkesir ve Bilecik''i, 7 Eylül''de Aydın''ı, 8 Eylül''de Manisa''yı, 9 Eylül’de ise İzmir’i, 11 Eylül’de ise Bursa merkez kurtarılmıştır.

6 Eylül’de Yenişehir ve İnegöl, 10 Eylül’de Orhangazi, 11 Eylül’de Gemlik, 12 Eylül’de Mudanya, 14 Eylül’de Karacabey ve Mustafakemalpaşa Yunan güçlerinden arındırılmıştır.

O yıllarda İzmit’e bağlı olan iki kez işgal edilen İznik, 28 Kasım 2020’de kurtarıldığında bomboş, yakılıp yıkılmış bir kasabaydı. 12 Eylül 1922’de kasabalarına dönen İznikliler harabeler arasında kendi evlerinin yerini bulmakta zorlanmışlardı.

BURSA’NIN İŞGALİNİN ÖNEMİ

Tarihler 20 Temmuz 1920’yi gösterdiğinde Osmanlı’nın manevi başkenti, Osman Gazi Han’ın ebedi istirahatgahı olan Bursa Yunan Orduları tarafından işgal edilmişti.

Osman Gazi’nin kabrinin olduğu şehirde Yunan Bayrağı’nın dalgalanması Türk milletini derinden yaralamıştı.

Bu işgalin Millî Mücadele’nin başşehri Ankara’ya olan yansıması çok farklı oldu.

Konu hemen Meclis gündemine geldi ve müzakere edildi. Kürsüye gelen Burdur milletvekili İsmail Suphi Bey, Yunanların işgal ettiği Anadolu topraklarında yaptığı zulümleri bir bir anlattı.

Konuşmasında, Yunanların Bursa Ulu Camii’ni bombalarla tahribe yeltendiklerini, Yunan subayların yedi asır evvel Osmanlı Sultanı Orhan Gazi Han ile evlenen Rum kızı (Horofira) nilüfer Sultan’ın kabrine giderek, kabri tekmelediklerini ve tahrip ettiklerini anlattı.

TBMM’deki bu tartışmalar üzerine,  Kudüs’ün Haçlı işgali altında kaldığı süre zarfında sarığındaki beyaz sargıyı çıkarıp Kudüs geri alınana dek siyah sarık takan Selahaddin Eyyubi’ye gibi ulu önder Mustafa Kemal Atatürk de bu işgal sonlanana kadar TBMM riyaset kürsüsüne kapkara bir örtü örtülmesini istedi.

2 YIL 2 AY 2 GÜN DURDU

Bu kara örtü “PUŞİDE-İ SİYAH” adıyla bilindi.

Puşide-i siyah, kapkara duruşu ile meclis kürsüsünü uzun süre kapladı. O’na bakan her Türk evladı, Her Türk mebusu o örtü orada durduğu sürece utandı, hicap duydu.

Ta ki 11 Eylül 1922 tarihinde 48. süvari alayı 3. bölük komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Bey, Bursa Belediyesi Binası’na Türk Bayrağını dikmesi ile Türk Milleti’nin yası sona ermiş, meclis riyaset kürsüsünde tam 2 sene 2 ay 2 gün boyunca örtülü duran bu siyah örtü yine Ulu Önderin talimatıyla kaldırılmıştır.

11 Eylül 1922 günü, sadece Bursa’nın değil, Türk Milleti’nin maneviyatındaki işgal de sona ermiştir.

İlgili Haberler