Bursa'da Ramazan bir başka...

Osmanlı'nın tarihi başkenti, pek çok kültür ve medeniyetin beşiği Bursa'dayım.

11 ayın sultanı Ramazan ayına belediye tarafından gelin gibi hazırlanmış Bursa... Asırlık çınarları, mis kokan çiçekleriyle yeşilliğine büyülendiğim 'Yeşil Bursa'nın mistik havasını doya doya  içime çekerek gezmeye başlıyorum.

Tüm sakinleri ve Ramazan dolayısıyla dışarıdan gelmiş misafirlerle birlikte manevi duyguları yaşıyoruz.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ev sahibi olarak birlik, beraberlik, paylaşım ve yardımlaşma adına çok güzel bir organizasyona imza atmış. Ramazan ayına özel 'Şehr-i Ramazan' programlarıyla misafirler karşılanıyor, Ulucami'den okunan ezan sesiyle iftar sofralarında oruçlar açılıyor,  ibadetler yapılıyor.. Dualar, dilekler, şükürler hep bir ağızdan dile getiriliyor.

Gönülden sohbetlere şahit oluyor, bu güzel anlarda hep birlikte bir duygu seline kapılıyoruz.

Ulucami'nin içinden, Çınaraltı avlusundan kimse bir türlü ayrılmak istemiyor. Tanıyan, tanımayan herkes birbirleriyle sohbet ediyor. Selamlaşıyor.

Sohbet sohbeti açıyor. Sohbet edenlere kulak kabarttığımda yüreğimi burkan bir konuşmaya tanıklık ediyorum:

-Fırsat buldukça geliyorum, huzur buluyorum.. Ramazan vesilesiyle yine geldim buralara... Yer gök dua üzerine kurulmuş.. Kızıma dua okuyorum.. Hayır işleri yapmaya çalışıyorum. Acımı unutmaya çalışıyorum.

-Hayırdır teyze?.. Geçmiş olsun.

-Yakın zamanda biricik kızımı trafik kazasında kaybettim.

-Aaa, çok üzücü başınız sağ olsun.

-Acısı taze, çok büyük. Yaşı çok genç, 30 yoktu... Geride bir kızı  kaldı.

-Vah, vah, o yavru kaç yaşında?

-Anne bilmeyecek kadar küçük, çok küçük. Ona çok üzülüyorum.

-Allah sabır versin.

Gözyaşlarını saklamak istercesine başını öne eğip boğuk bir sesle "Sağ olun" diyebiliyor.

Sessizlik sürerken kadıncağızı dinleyen herkes şokta..

-Kim bakıyor çocuğa?

-Babası vermedi.

-Peki siz görebiliyor musunuz?..

-Evet damat iyi çıktı çok şükür... Ne zaman istersem giderim, onlar gelir...

-İyi bari göstermeyenler, bakmayanlar da var...

-Ben çok istedim, zaten yalnızım bakayım diye.. Ama damat "Ben bakacağım, vermem" dedi... Tek tesellim o yavru... İşte böyle dualarla hafifliyor acım, kabuk bağlayıp iyileşiyor yaram...

-Allah düşmanıma vermesin... Çok acı çok...

Tekrar bir sessizlik olurken gözler doluyor...

-Allah sabırlar versin...

-Sağ olun... Sizlerden de Allah razı olsun...

Acılar paylaştıkça azalır derler ya... Azalır mı bilinmez?..

***

İlerliyorum... Her yaştan insanların konuşmalarının uğultuları arasında yürüyorum.

Öğrencilik dönemimde sanat tarihine özel bir ilgim olduğundan Ulucami'nin mimarisine de göz atmadan edemiyorum. Minarelerinden kubbesine kadar inceliyorum... Büyüleyici, insan kendinden geçiyor. Evliya Çelebi'nin "Bursa'nın Ayasofya'sı Ulucami" demesini hatırlıyorum. Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan gerçekten de muhteşem mimari yapısıyla ülkemizin en ihtişamlı ve tarihi yapıtlarından... 1399'dan bugüne deprem ve yangınlardan dolayı pek çok tadilat geçirmesine rağmen ihtişamını koruyarak günümüze ulaşmayı başarmış. Kapalı namaz kılma alanlarından en büyüğüne sahip.

En eski camilerimizden biri olarak kabul edilen Bursa Ulucami her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamakta.

***

Bursa'yı bir günde gezmek inanın yetmiyor. Doya doya tadını çıkarmak için en az üç gün kalmalısınız. Konaklama sırasında kaplıcalarıyla meşhur olan SPA, hamam imkanlarından faydalanmak için uygun mekanları Çekirge semtinde bulabilirsiniz. Otel fiyatları oda kahvaltı dahil 120-300 TL. arasında değişmekte. İki kişilik aile ortalama; konaklama, yeme, içme, küçük hediyelik eşya, yol parası toplam 400-450 TL'ye bu ziyareti gerçekleştirebilir. Tabii konaklama anlamında "Biz gezimizi daha çok çarşı ağırlıklı tamamlamak istiyoruz" diyorsanız, yine merkezde Nilüfer semti ve çevresini tercih edebilirsiniz. Yemeklerine gelince sağlık sorununuz engel değilse mutlaka İskender, sütlaç, kestane şekeri yemeyi unutmayınız. Meyve olarak da şeftalisi ile de ünlü olan şehirde mutlaka şeftalinin tadına bakınız. Şeftalinin kilosu 3.750 TL... Kestane şekerinin ise tanesi 2,5 liradan başlıyor. Kilosu 22- 55 lira arasında değişiyor. Bütçeniz uygun ise ipek kumaş, eşarp, gömlek, elbiseler de alıp kıyafet stokunuzu zenginleştirmeniz mümkün.

Tarihi mistik havası, camileri, medreseleri, türbeleri, hanları, çarşıları, surları, kaleleri, kilise, havraları, türbeleri, medrese, kültür alanlarını gezmeye doyamadığım güzel şehrimize de veda vakti geldi. Güzel anılarla İstanbul'a dönerken Ramazan'ın manevi iklimini Bursa'da yaşamanın da hazzını tatmış olmanın huzurunu yazıyorum.

Hayırlı Ramazanlar dilerken, imkânı olanlara tarihî ve dinî mekanlara insanın gönlünü manevi zenginlikle dolduran ziyaretlerde bulunmalarını tavsiye ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları