Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Büyük balık değerlerden mühim midir?

Siz değerli okuyucularımdan gelen mailler, özellikle de genç okuyucularımdan gelen keyifli yazılar “Kıssadan Hisse” türündeki paylaşımlarımın ve yaşanmışlıkların sevilerek okunduğu yönünde. Yine yaşanmış bir hikayeyi ve onun kişiye kattıklarını paylaşayım sizlerle.
On bir yaşındaydı ve New Hampshire Gölü’nün ortasındaki adada bulunan evlerinde ne zaman eline bir fırsat geçse hemen balığa giderdi. Levrek avı yasağının kalkmasından bir gün önce yine babasıyla balığa gittiler. İtinayla oltasına yem takıp buz gibi sulara fırlattı çocuk. Bir süre sonra oltasının hızla çekildiğini hissedince, oltaya büyük bir balığın geldiğini anladı. Babası oğlunun balığı çekişini hayranlıkla izliyordu.
Çocuk sonunda yorgun düşen balığı sudan çıkardı. O güne kadar gördüğü en büyük, en güzel balıktı ama henüz av yasağının kalkmasına saatler kalmış olan bir levrekti bu. Babası önce balığa, sonra saatine sonra da oğluna baktı.
Baba ödün vermez
“Suya geri bırakman gerekiyor oğlum. Avlanma yasağının bitmesine henüz iki saat var” dedi. Çocuk, “Ama baba!” diye itiraz etti ağlamaklı bir sesle. “Başka balıklar da var” dedi babası. “Ama hiç biri bu levrek kadar büyük değil” dedi çocuk. Üstelik göle şöyle bir göz attı, çevrede hiç kimse de yoktu.
Yani kimse görmemişti onları. Yine de babasının sesinden bu konuda hiçbir ödün vermeyeceğini anlamıştı.
Oltanın ucunu balığın ağzından çekti ve balığı gölün karanlık sularına bıraktı. Ona göre bu büyük balık ilk ve son şansıydı. Bu olay bundan tam 34 yıl önce yaşandı. Bugün o çocuk New York’un ünlü mimarlarındandır. Babasının küçük evi hâlâ o adadadır. Oğlunu ve kızlarını oraya balık tutmaya götürüyor.
Doğru karar verebilmek
Belki büyük balığı bir daha hiç tutamadı ama değerler konusunda bir ikilem yaşadığı zaman hep o balığı gözünün önüne getirdi. Babasından öğrendiği gibi değerler doğru ile yanlışın ne olduğu konusunda çok basit çözümler içeriyordu. Güç olan, yalnızca değerlerin uygulanabilmesidir. Birileri görmediği zamanda doğru olanı yapabiliyor muyuz? Evet belki bir çoklarınıza küçüklüğümüzde balığı suya bırakmak öğretilseydi doğru olanı yapabilirdik. En azından gerçeğin ve doğrunun ne olduğunu ta o zaman öğrenmiş olurduk. Karşımızdakinin yaşama hakkına saygımız olurdu. Doğru olanı yapma kararı belleklerimizdeki canlılığını hiçbir zaman yitirmezdi...
Mesele büyük ya da küçük balık meselesi değil. Değerleri koruyarak doğru karar verebilmek ve kimse görmese de başkalarının nefes alanına tecavüz etmemektir.
Sevgiyle kalın...

Yazarın Diğer Yazıları